ATAK TEPE’DE 3 KAHRAMAN- videolu haber

SEÇKİNHABERTV- Türk ordusu 20 Temmuz 1974 sabahı saat 06.05'ten itibaren Kıbrıs adasına havadan indirme ve denizden çıkarma yapmaya başladı. Kıbrıs'a ayak basan ilk Türk askerleri, paraşütçülerdi. Hava İndirme Tugayının 1. Paraşüt Taburu, Pınarbaşı'na; 2. Paraşüt Taburu ise Gönyeli'ye indi. İlk taburlar inerken ciddi bir ateşle karşılaşmadılar.

Yazar Tayfun Çavuşoğlu, o günü anlatıyor:

Denizden çıkarma ise Deniz Piyade Tugayına bağlı askerlerce sonradan Şehit Albay’ın adı verilen Karaoğlanoğlu Plajı'na yapıldı. İlk çıkarma aracı saat 08.50’de sahile kapak attı.

Saat 11.15'te 3. Paraşüt Taburu, Pınarbaşı'na; 4. Paraşüt Taburu, Gönyeli'ye indi.

İlk indirilen taburlardan farklı olarak, 3 ve 4. taburlar, yoğun topçu ve havan ateşine tutuldular.

Bu nedenle dağınık olarak inebilen taburlar bir hayli zor şartlarda toparlanabildiler.

Komando Tugayı da 20 Temmuz 1974 sabahı harekete geçti. 1. Komando Taburu, saat 08.20'de helikopterlerle Pınarbaşı'na indi. Bu birliği, 2. Komando Taburu ile Gönyeli'ye inen 3. Komando Taburu ve Hamitköy'e inen Nevşehir Komando Taburu takip etti.

Tank ve zırhlı araçlarla takviyeli Yunan Alayı, hava kararmak üzereyken önceden Kıbrıs’ta konuşlu bulunan Kıbrıs Türk Alayına karşı taarruza başladı. Taarruz, Kıbrıs Türk Alayı tarafından geriye püskürtüldü.

Havadan indirme tamamlanmış, deniz piyadeleri ise kıyı başını berkitme, iç kesimlere doğru ilerleyerek üçgen bölgeye havadan indirilen paraşüt ve komando taburlarıyla birleşmek üzere ileri harekata başlamışlardı.

Bu arada Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı’nda görevli Muhabere  Astsubay Kıdemli Başçavuş Bayram Gümüş ve Muhabere Çavuş Zeki Alpsoley ile Muhabere  Onbaşı Ülkü Akbulut, aynı gün Beşparmak Dağları’nın Atak Tepe olarak adlandırılan mevkiine görevli olarak gittiler.  

Buradaki görevleri ANTRAK telsiz çevirim istasyonunu faaliyete geçirerek, adaya inen ve çıkan askeri birliklerin komuta heyetinin, Türkiye’de bulunan harekat merkezi ile irtibatını sağlamaktı.

Atak Timi olarak adlandırılan ekip bir üsteğmen, iki astsubay, bir çavuş, bir onbaşı ve bir erden oluşuyordu. Sabaha karşı Beşparmak dağlarının zirvesinde olan Atak Tepe’ye ulaştılar. Görevlerini başarıyla yerine getirerek antenlerin kurulumunu gerçekleştirdiler.

Görev tamamlandıktan sonra ekipten üç kişi başka bir görev için Ortaköy’de bulunan alaya geri dönüş yaptılar. Kahraman üç asker ise Atak Tepe’de konuşlanarak istasyonun doğru bir şekilde çalışmasını sağladılar.

Çıkarmanın ilk günü, 20 Temmuz 1974 gecesi saat 23:30 sularında Rum Milli Muhafız (RMM) ordusunun, 31. Komando Taburu batıdan, 33. Komando Taburu ise doğudan, mücahitlerin kontrolünde bulunan üçgen bölgenin tepelerine sızarak stratejik bölgeleri ele geçirdiler.

31. Rum Komando Taburu üç bölük halinde, gece karanlığında batıdan Keskinsırt, ve Yanıkçamlık bölgesinden gizlice yürüyerek bölgede çatışmalardan dolayı oluşan yangından da istifade ederek Türklerin kontrolünde olan vadilere kadar indiler ve Doğruyol sırtlarının kuzey yamaçlarından tırmanarak ilk önce Atak Tepe’ye bir baskın gerçekleştirdiler.

Atak Timinde görevli olan askerlerimiz bölgeyi Rumların basması üzerine üstlerine telsiz irtibatıyla durumu bildirdiler.

Üstleri onlara “bölgeyi terk edin” talimatı verdi. Bir tabur düşman askerine karşı ne yazık ki yapabilecekleri bir şey yoktu.

Kahramanca çatışmaya girdiler ve kanlarının son damlasına kadar mücadele ettiler. Sadece üç kişiydiler.

Astsubay Kıdemli Başçavuş Bayram Gümüş düşmanın kullanmasını engellemek için An/trac cihazının önemli parçalarını söküp sağa sola atarken diğer taraftan da elinde bulunan Thomson silahı ile ateş edip zaman kazanıyordu.

Muhabere Çavuş Zeki Alpsoley ve Onbaşı Ülkü Akbulut kahramanca çarpıştıkları çatışmada şehit düştüler.

Bayram Başçavuş ise yaralı olarak Rum askerlerine esir düşmüştü.

Tüm bunlar yaşanırken Rum Taburunun diğer bölükleri Doğruyol Bölüğü’ne baskın düzenlemişler ve 16 mücahidi şehit etmişlerdi. Rumlar o gece esir aldıkları Bayram Başçavuş ile mücahitlerin bir kısmına işkence ettikten sonra kayalardan aşağıya atarak şehit ettiler.

31 ve 33’ncü Rum komando taburlarına dersleri elbette verilecekti…

Helikopterle Pınarbaşı’na indirilen ve o sıralarda St. Hillarion bölgesinde bulunan 1. Komando Taburu, baskından haberdar edildi. Bundan sonrası da gerçek bir kahramanlık hikayesidir.

Rum Taburu’nun Atak Tepe ve Doğruyol’u ele geçirmesi, henüz birleşememiş temas sağlayamamış olan Türk deniz piyade ve komando birlikleri, dolayısıyla ilk günündeki Barış Harekatı’nın geleceği açısından çok büyük tehlikeydi.

St Hilarion kalesini ve Boğaz bölgesini de ele geçirecekler ve çıkarma birliklerimizi çok zor durumda bırakacaklardı.

Ordulu Muhabere  Astsubay Kıdemli Başçavuş Bayram Gümüş, Bursalı Muhabere Çavuş Zeki Alpsoley ile Giresunlu Muhabere  Onbaşı Ülkü Akbulut bugün şehitlikte yan yana yatıyorlar.