“Gazetecilik Suç Değildir, Bu Bir Yol Temizliğidir”

TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuşan Murat Emir, son dönemde gazetecilere ve muhalif siyasetçilere yönelik yargı sürecinin demokrasiyi zedelediğini vurguladı. Emir, şunları söyledi:

“İfade özgürlüğü, demokrasimiz ve hukuk devletimiz adına kapkara bir gün yaşıyoruz. Yine gözaltılar, tutuklama talepleri, sorgulanan gazeteciler... İktidarın zayıfladıkça ömrünü birkaç gün daha uzatabilmek için yargıyı kullanarak, gazetecilere ve muhalefete baskı uyguladığını görüyoruz. Halk TV ailesine karşı yürütülen bu operasyon, gazetecileri susturma çabasıdır. Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek’in gözaltına alınması, gazeteciliğe yönelik bir sindirme girişimidir. Önümüzdeki süreçte Tayyip Erdoğan’ın çizdiği yol haritasına göre bir yol temizliği yapma gayreti olduğu apaçık görülüyor. Ancak bilsinler ki bu haksızlığa boyun eğmeyeceğiz ve halkın haber alma hakkını savunmaya devam edeceğiz.”

“Muhalefet Üzerindeki Baskı Artıyor”

Emir, iktidarın özellikle CHP’li belediyelere ve muhalefet liderlerine yönelik baskısını artırdığını ifade etti. Bolu Kartalkaya’daki otel yangını üzerinden CHP’li belediyeleri suçlama çabalarına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Sayın Cumhurbaşkanı grup konuşmasında CHP’li belediyelere yeni operasyon sinyali verdi. Sandıkta yenemediği belediye başkanlarını yargı sopasıyla yıldırmak istiyor. Bolu’daki yangın faciası sonrasında sorumluluğun Bakanlık ve İl Özel İdaresi’nden alınıp Bolu Belediyesi’ne yıkılmak istendiğini görüyoruz. Bilirkişilere baskı yapıldığı, raporun değiştirilmesi için girişimlerde bulunulduğu ortada. Cumhurbaşkanı ‘Sekiz kişilik bilirkişi heyeti var’ diyor. Peki bu sekizinci kişi kim, ne zaman eklendi? Bu kişi neden eklendi? Amaç diğer bilirkişileri baskı altına almak mı?”

“Sağlık Hizmetlerine Fahiş Zam, Halkı Hastaneye Gitmemeye Zorluyorlar”

Emir, iktidarın sağlık hizmetlerine yaptığı zamları da sert bir dille eleştirdi. Memur ve emekliye düşük zam yapılırken, hastane muayene ücretlerine yüzde 200 ile 542 arasında zam yapıldığını hatırlatarak şunları söyledi:

“Sağlık Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’na zam yapma yetkisi verildi ve bu yetkiyi hemen kullandılar. Kamu hastanelerinde 6 TL olan muayene ücreti 20 TL’ye, şehir hastanelerinde 7 TL olan ücret 45 TL’ye çıkarıldı. Özel hastanelerde bu rakam 50 TL’ye yükseldi ama gerçekte 500-1000 TL arasında değişiyor. Denetleyen yok. Bu zamlar vicdansızlıktır. Emekliye, memura düşük zam verip sağlık hizmetlerini fahiş fiyatlara çıkarmak halkı sağlık hizmetlerinden mahrum bırakmak demektir. Türkiye’de bir vatandaş yılda ortalama 10 kez hastaneye gidiyor. Bu zamlar, halkın sağlık hizmetlerine ulaşmasını zorlaştıracak ve özellikle yaşlıları hastanelerden uzak tutacaktır.”

“CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Üyelerin Katılımıyla Belirlenecek”

Emir, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını nasıl belirleyeceğine ilişkin soruya da yanıt verdi. Sürecin uzamasından yana olmadıklarını belirten Emir, ön seçim ve geniş katılımla adayın belirleneceğini söyledi:

“Cumhurbaşkanı adayımızı üyelerimizle, ön seçimle ve olabilen en geniş katılımla belirleyeceğiz. Bu sürecin 2-3 ay içinde tamamlanmasının hem partimiz hem de Türkiye için olumlu olacağını düşünüyoruz. Halkımızla birlikte bu karanlığa son vermek için yola çıkacağız.”

“Halkın Gerçek Gündemi Açlık, Yoksulluk ve Geçinememek”

Murat Emir, iktidarın gündemi yargı operasyonlarıyla değiştirdiğini, ancak halkın asıl sorunlarının ekonomik kriz, yoksulluk ve geçinememek olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

“İktidarın gündemi tutuklama ve gözaltılar. Oysa Türkiye’nin gerçek gündemi açlık, yoksulluk, geçinememek. Ancak AK Parti bu gerçekleri gizlemek için yargıyı sopa olarak kullanıyor. Her gün halkın gündemi ekonomi, enflasyon ve hayat pahalılığı olmalı. Ama iktidar her gün yeni bir gözaltı, tutuklama veya soruşturmayla gündemi değiştirmeye çalışıyor. Ancak biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Halkın gerçek sorunlarını konuşmaya ve çözüm üretmeye devam edeceğiz.”

“Bu Haksızlığa Boyun Eğmeyeceğiz”

Murat Emir, iktidarın gazetecilere, muhalefete ve belediyelere baskısını artırdığını, ancak CHP’nin demokrasi mücadelesinden vazgeçmeyeceğini belirterek şu mesajı verdi:

“Asıl hedef alınan gazetecilik ve halkın haber alma hakkıdır. Ancak biz bu baskılara boyun eğmeyeceğiz.”

“Hukuksuzluklara karşı duracağız ve halkın iradesine sahip çıkacağız.”

“Türkiye’yi daha özgür ve adil bir noktaya taşımak için mücadelemiz sürecek.”

Kaynak : PHA