Kader mahkumlarının fenomeni ve mahkum yakınları federasyonu sözcüsü olarak bilinen Gazeteci Ferhat Aydoğan Mahkum yakınları federasyonu olarak, tabiki hükümetimizden öncelikli talebimiz bir af yasasının çıkmasıdır dedi.

Mahkum yakınları sözcüsü Aydoğan sözlerine şöyle devam etti;

Fakat bizler bunu talep ederken, terör ve pedofili gibi affedilmesi mümkün olmayan suçları kapsam dışında tutmaktayız.
Anadolu tabiri ile “kader mahkumları” olarak adlandırılan bu insanlar, kimi zaman bir anlık öfkeyle, kimi zaman gafletle kimi zaman da bir cehaletle bazı suçlar işlemişler, elbette kimse günahsız değil, büyük ya da küçük herkesin bir kusuru vardır, buradaki esas mesele bu hatalardan, suçlardan dersler çıkarmak ve o pişmanlığı yaşamış olmaktır.
Ve şunuda unutmayalım ki, biz bir mahkuma ceza verdiğimizde, sadece o mahkuma değil, o mahkumun ailesine de ceza vermiş oluyoruz, o aileyi o yakınından mahrum bırakarak.

Bu kader mahkumlarına, yeniden bir şans vermek onları tekrar hayata kazandırmak, geride bıraktıklarına kavuşturmak sevap hükmünde bir davranış olacaktır, yüce dinimiz de affetmeyi, bağışlamayı överek bizlere affedici olmayı öğütlemiştir. 
Bizler mahkum yakınları federasyonu olarak buradan Devlet büyüklerimize sesleniyoruz, mahkum yakını olan bu insanların seslerini ve haykırışını sizlere ulaştırmak istiyoruz.
Eğer bu insanlara hatalarından ders çıkarmış olmak kaydı ile bu af sağlanırsa, iktidarı ve muhalafeti ile tüm partilerin buna destek olacağını umuyoruz, nice annenin, babanın, eşin, çocuğun özlemle beklediği o kader mahkumları sizlerden gelecek o kanun teklifini bekliyor. 

Unutmayın ki, bir suç işlemek ve mahkum olmak herkesin başına gelmesi muhtemel bir olaydır, biran için kendinizi bir mahkum ya da bir mahkum yakınının yerine koyunuz, nice trajediler nice dramlar yaşanıyor, bazı hayatlar sönüyor, kurulu düzenler bozuluyor…
Bu seslenişimizi okuyan herkese söylüyoruz, gelin hep birlikte bu sevaba ortak olalım, başını öne eğmiş onlarca insanın yüzüne tebessüm konduralım, kavuşalım, kavuşturalım 
Affedici olalım vesile olalım.

(Haber: M. Barış DURAK)