Sürdürülebilir başarı hedefleyen şirketlerin 2024 yılı ajandasında “çalışan deneyimi” var
30 yılı aşkın süredir işyeri kültürü ve çalışan deneyimi konusunda uzman küresel otorite olan Great Place To Work® pozitif çalışan deneyiminin sürdürülebilir şirket başarısına katkılarını düşük istifa oranı, güçlü psikolojik yapı, inovasyon ve üretkenlik artışı, zor durumlar karşısında dayanıklılık gibi faktörlerle açıklıyor. Organizasyonları çalışan deneyimi açısından değerlendirip, sertifikalandıran Kurum, bu açıklamasını destekleyen araştırma sonuçlarını da paylaştı.
En İyi İşverenler’de iş gücü devir hızı yarı yarıya daha düşük
İşe alım, eğitim harcamaları, üretkenlik kayıpları, kurumsal bilgi kaybı gibi maliyetler sebebiyle çalışan devir hızı, organizasyonlar için oldukça maliyetli bir durum. Great Place To Work®’ün her yıl hazırladığı en önemli liste olan Türkiye’nin En İyi İşverenleri™ listesine giren organizasyonların çalışan devir hızı, diğer şirketlere kıyasla yarı yarıya daha düşük. Amerika ve Avrupa başta olmak üzere tüm dünyaya yayılan Büyük İstifa Dalgası döneminden geçilirken; pozitif deneyim yaşayan çalışanlar, işte kalmaya devam ediyor ve işleri için en yüksek çabayı gösterip, en yüksek katkıyı sağlamaktan kaçınmıyorlar.
En İyi İşverenler’de 10 çalışandan 6’sı mutlu
Great Place To Work® araştırmasına göre En İyi İşverenler™ listelerindeki organizasyonların çalışanlarının %58’i, refah ve mutluluk seviyelerinin yüksek olduğunu belirtiyor. Standart organizasyonlar için bu oran sadece %16. Refah seviyesi düşük, psikolojik olarak yıpranmış, tükenmişlik yaşayan çalışanlar, sürekli izin alarak, düşük iş performansı göstererek ya da işten ayrılma riskleriyle şirket için olumsuzluk teşkil ediyorlar. Bu yüzden üretkenlik için yüksek refah seviyesi oldukça önemli.
Great Place To Work®’ün globalde yaptığı araştırmaya göre ise çalışanlara psikolojik olarak güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı sunabilen ve onlara önem verdiğini gösteren organizasyonlarda tükenmişlik yaşayan ebeveynlerin oranı daha düşük; beş ebeveynden dördü işine devam etmek istediğini bildiriyor.
En İyi İşverenler’de çalışan inovasyonu ile gelir artışı beş kat fazla
Great Place To Work® araştırmasına göre, kendilerini iyi hisseden çalışanlar, işlerine daha fazla katılım gösteriyor ve yeni fikirler üretme konusunda daha istekli oluyor. Tüm çalışanların inovasyon çalışmalarına dahil olmaya teşvik edildiği” Innovation by All (Herkes Tarafından Yenilik)” yaklaşımını uygulayan organizasyonlar da en yüksek inovasyon seviyelerine ulaşıyor. Daha fazla sayıda çalışanın inovasyon süreçlerine dahil edildiği ve kapsayıcılığın olduğu organizasyonlarda yıllık gelir artışı, çalışanları inovasyon süreçlerine dahil etme puanı daha düşük olan organizasyonlardan beş kat daha fazla.
Zorluklarda en hızlı toparlananlar, yine En İyi İşverenler
Great Place To Work®’ün yürüttüğü araştırma sonuçları; kadınlar, farklı etnik yapıya sahip olanlar, yarı zamanlı çalışanlar, daha kıdemliler gibi farklı ve çoğu şirkette daha arka planda kalan çalışanlara ekibin gerçek bir üyesi gibi davranan organizasyonların büyüdüğünü gösteriyor. Benzer şekilde COVID-19 salgınının ardından, 2020'de başlayan küresel krizin beraberinde getirdiği zorluklara karşı en hızlı toparlanma, yüksek güvene dayalı kültürlere sahip, kapsayıcı bir çalışma iklimi oluşturmuş organizasyonlarda gözlendi.
En İyi İşverenler’de 3,33 kat daha iyi finansal performans
İstifa oranının düşük olması, çalışanların üretken ve inovatif olması, zorluklara karşı dayanıklılık gibi yukarıda sayılan etkenler şirketin uzun vadeli finansal başarılarına da olumlu yansıyor. Araştırma sonuçlarına göre Great Place To Work® En İyi İşverenler™ listelerinde yer alan organizasyonlar, piyasanın geneline kıyasla 3,33 kat daha iyi finansal performans gösteriyor.