Boğulma vakalarında ilk yardım hayati önem taşıyor!
Suda boğulmalarda ilk yardım uygulamalarının önemine işaret eden İlk ve Acil Yardım Program Başkanı Öğr. Gör. Ayşe Bağlı, “Suda boğulan kazazedelere 2 suni solunum verildikten sonra 30 kalp masajı ile müdahale döngüleri devam ettirilmeli. Kazazedenin yanında yalnızsanız ya da o ana kadar yardım çağrısı yapılmadıysa 2 dakika içinde tamamlanacak olan 5 tur 2 suni solunum 30 kalp masajı döngüsünden sonra hızla 112 aranır ve yardım istenir.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu İlk ve Acil Yardım Program Başkanı Öğr. Gör. Ayşe Bağlı, boğulma vakalarında ilkyardımın önemine dikkat çekti.
Boğulmalar acil müdahale gerektiriyor
Boğulmanın, yeterli oksijen alınamaması durumu olduğunu ve acil müdahale gerektirdiğini kaydeden Öğr. Gör. Ayşe Bağlı, “Nefes borusuna sıvı dolması, nefes borusuna yabancı cisim kaçması, bilinç kaybına bağlı dilin geriye kayması, asılma, akciğerlerin zarar görmesi, gazla zehirlenme ve suda boğulma gibi nedenlerden dolayı solunum yolunun solunum işlemini gerçekleştirememesi ile dokulara yeterli oksijen gitmez ve dokularda bozulmalar meydana gelir. Bu sebeple boğulan kişiye ulaşıldığı durumda ilkyardımcıların acil müdahale etmeleri gerekiyor.” dedi.
En sık görülen boğulmalar suda oluyor
“Suda boğulma en sık görülen boğulma nedenlerinden biridir. Özellikle yaz aylarında, çocuklarda, genç yaştaki bireylerde, yüzme bilmeyenlerde ve sığ suya atlama gibi su kazalarında görülebilir.” diyen Bağlı, boğulma sırasında nefes borusu girişinin kasılmasına bağlı olarak az miktarda suyun akciğerlere girdiğini, bu nedenle suda boğulmalarda sudan çıkarılan hasta veya yaralıya özellikle soğuk havalarda 20-30 dakika geçse bile suni solunum ve kalp masajı ile başlanması gerektiğini söyledi.
Boğulmakta olan kişiyi sudan çıkarma nasıl olmalı?
Sudan boğulmalarda en önemli aşamanın kazazedenin sudan çıkarılması olduğunu belirten Bağlı, “Özellikle bilinci açık olanlarda sudan çıkarmada çok dikkatli olmak gerekiyor. Kurtarıcı bilinci açık olan ve su içinde çırpınan kişiye öncelikle etrafta kullanabileceği bir malzeme varsa (uzun havlu, kıyafet, halat, sağlam ip, tahta parçası, can simidi, can yeleği gibi) bunları uzatıp tutunmasını istemelidir. Eğer bunları yapamıyorsa kayık ya da sandal ile boğulmakta olan kişinin yanına gitmeye çalışılır. Suya kayık ya da sandalla dahi girildiğinde kurtarıcının üzerinde can yeleği olması can güvenliği açısından son derece önemlidir. Bu şekilde yardım edilemiyorsa mutlaka yardım çağrılmalıdır.” dedi.
Profesyonel yüzücüler dışında suya atlayıp kurtarma yapmamalıdır
“İlk yardımcı profesyonel yüzücü değilse suya atlayıp kurtarma yapmamalıdır. Sadece profesyonel yüzücüler bunu yapmalıdır.” şeklinde uyarıda bulunan Bağlı, “Suya atlama sonucu, boğulma riskinin yanı sıra genel vücut travması ya da omurga kırıkları da akla gelmeli. Bu nedenle kişinin boynu çok fazla hareket ettirilmemeli. Suda boğulmalarda, ağızdan ağza ya da ağızdan buruna solunumun suda yaptırılması mümkündür ve bu uygulamaya su içerisinde iken başlanmalıdır. Bu uygulama derin sularda mümkün olmayabilir, bu nedenle hasta veya yaralının hızla sığ suya doğru çekilmesi gerekir.” şeklinde konuştu.
2 suni solunum 30 kalp masajı
Suda boğulmalarda ilk yardım uygulamalarına da işaret eden Öğr. Gör. Ayşe Bağlı, “Suyun dışarısına çıkarılan kazazedenin yaşam fonksiyonları değerlendirilir. Eğer bilinci kapalı ve solunumu durmuşsa hızla temel yaşam desteği uygulamasına başlanılır. Kalp masajı ile başlayan standart temel yaşam desteği uygulamasından farklı olarak, suda boğulan kazazedelere 2 suni solunum verildikten sonra 30 kalp masajı ile müdahale döngüleri devam ettirilmelidir. Kazazedenin yanında yalnızsanız ya da o ana kadar yardım çağrısı yapılmadıysa 2 dakika içinde tamamlanacak olan 5 tur 2 suni solunum 30 kalp masajı döngüsünden sonra hızla 112 aranır ve yardım istenir. Temel yaşam desteği uygulamasına sağlık çalışanları olay yerine gelinceye ya da kazazedede yaşam belirtileri (nefes alıp verme, hareket etme, ses çıkarma vb.) görülünceye kadar devam edilir.” şeklinde bilgi verdi.
Kısmi tıkanmada hasta öksürmeye teşvik edilmeli
Nefes borusuna yabancı cisim kaçması sonucu hava yolu tıkanıklıklarının meydana gelebileceğini de dile getiren Öğr. Gör. Ayşe Bağlı, “Tıkanmaları, kısmi tıkanma ve tam tıkanma olarak iki grupta değerlendirebiliriz. Kısmi tıkanmada hava yolunun tamamı tıkanmamıştır, hala bir miktar hava geçişi vardır. Kişinin az da olsa nefes alabildiği, kısık sesle de olsa konuşmaya çalıştığı ve öksürük refleksinin var olduğu bir durumdur. Bu durumlarda hasta öksürmeye teşvik edilmeli ve tıkayan yabancı cismi çıkarması beklenmelidir. Eğer yabancı cisim çıkmaz, kısmi tıkanıklık tam tıkanıklığa dönüşürse o zaman ilk yardımcının müdahale etmesi gerekir.” dedi.
Heimlich manevrası hayat kurtarıyor!
Tam tıkanmanın ise hava yolunun tamamen tıkanması sonucu hava geçişinin engellendiği bir durum olduğunu kaydeden Bağlı, “Kişi bu durumda nefes alamaz, acı çeker gibi elini boynuna götürür, konuşamaz, rengi giderek morarır. Tam hava yolu tıkanıklığına hemen müdahale edilmezse birkaç dakika içinde bilinç gider. Heimlich manevrası, nefes borusuna yabancı cisim kaçması sonucu ani olarak tamamen tıkanan hava yolunu açmak için uygulanır.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı