Kardeşler Arası Rekabeti Desteklemeyin
Kardeş rekabeti, çocukların ihtiyaçlarını veya isteklerini ifade edebildiğinin sağlıklı bir işareti olarak kabul edilir. Fakat rekabet ortamını yaratan çocuklardan biri dışlanmış hissediyor ise ailelerin tedbir almaları önem kazanır. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Klinik Psikolog Dr. Didem Altay kardeşler arası rekabetin aileler tarafından desteklenmemesi gerektiğini belirterek ailelerin yararlanabilecekleri adımları paylaştı.
Kardeş kıskançlığı özellikle aynı cinsiyetten ve yaşları birbirine yakın olan çocuklar arasında yaşanan rekabettir ve kardeşlerin ebeveynlerinin sevgi ve saygısını kazanmak için birbirleriyle yarışmalarından kaynaklanır. Belirli düzeyde kardeş rekabeti, aynı ailede yetişen çocuklar arasında her çocuğun ihtiyaçlarını veya isteklerini ifade edebildiğinin sağlıklı bir işareti olarak kabul edilir. Fakat rekabeti doğuran neden çocuklardan birinin “dışlanmış” hissetmesi ise ailelerin daha dikkatli olmaları ve duruma göre önlem almaları gerekebilir.
Kardeşler neden rekabet ediyor?
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Klinik Psikolog Dr. Didem Altay, kardeş rekabetinin birçok ailede özellikle iki veya daha fazla çocuğu olan ailelerin çoğunda görüldüğüne dikkat çekerek, kıskançlığın genellikle şu durumlarda ortaya çıktığını belirtti;
Ailede daha fazla ilgi ve bakıma ihtiyaç duyabilecek hastalığı veya özel ihtiyaçları olan bir çocuğun varlığı Ebeveynler tarafından çocuklar arasında karşılaştırma yapılması Bir çocuğun diğer çocuğa göre ebeveyni tarafından adil/eşit olmayan ölçüde ilgi görmesi Yeni gelen bebeğe karşı tehdit algısı
Sevgi ve örnek olmak altın kurallar
Dr. Didem Altay, çocuklarla ilgili tüm sorunları çözmede sevgiyi göstermenin değişmez kural olduğuna ve kardeş rekabeti konusunda da ilk adımın sevgiyi göstermek olduğuna dikkat çekti. Altay; “Ebeveynlerin çocukların her biriyle özel zaman geçirmeleri, her bir çocuğun sevdiği ve başarılı olduğu aktiviteleri birlikte gerçekleştirerek kendilerini iyi hissetmelerini sağlamaları önemli. Bunun ötesinde çocuklara iyi birer rol model olmak, gerilim anında nasıl sakinleşebileceğini öğretmek ve olumlu problem çözme becerilerini artırma yönünde desteklemek ailelerin öncelikli tutumları olmalı” dedi. Kimsenin birbirine kötü söz söylememesi ve vurmaması gibi temel kuralların ancak rol modellikle hayata geçirilebileceğini söyleyen Altay, ailelerin uygunsuz davranışların sonuçları hakkında çocuklarla konuşmalarının gerekli olduğunu da belirtti.
Kıyaslamayın, taraf tutmayın
Klinik Psikolog Dr. Didem Altay kardeş kıskançlığının belli düzeyde normal olduğunu fakat ailelerin kıskançlığı çocukların “gelişimleri veya hayata hazırlanmalarında bir fırsat olarak görmelerinin” doğru olmadığını belirtti. Yaşadığımız kültürde bazı ailelerde görülen erkek çocuklarına yönelik yüksek ilgi ve korumacı tavrın da rekabetin önemli bir nedeni olduğuna değinen Altay, “Çocuklara cinsiyetlerine, yeteneklerine ve kişilik özelliklerine göre davranmaktan ve onları karşılaştırmaktan kaçının. Çocukları karşılaştırmak duygularını incitir ve kendilerini değersiz hissettirir. Bunun yerine çocuğun olumlu özelliklerini ve davranışlarını övün. Kesinlikle taraf tutmayın. Çatışma kızışırsa onları sakinleşene kadar ayırın. Birbirleriyle iletişim kurmalarına izin verin ve olayı duygularını ortaya koyarak anlatmalarını teşvik edin, onları dinleyin. Eğer çözüm bulamazlarsa da sorunu çözmeleri için onlara yardım edin’ dedi.