Kadın Dayanışma Komiteleri Birinci Kurultayı Ankara'da toplandı
TKP'nin 13. Konferansı'nda kurulma kararı alınan Kadın Dayanışma Komiteleri birinci kurultayını hafta sonu Ankara’da topladı.
İki gün süren kurultaya birçok şehirden Kadın Dayanışma Komitesi delegeleri katıldı.
“Direndik dayanışıyoruz! Yarınları kazanacağız!” sloganıyla toplanan Kurultay’da, Kadın Dayanışma Komiteleri’nin bir yılı ve önümüzdeki süreçte nasıl bir yol izleyeceğine ilişkin değerlendirmeler yapıldı.
‘Kadın mücadelesi vereceksek, önce laiklikten yana olacağız’
Kurultay’ın açılışında TKP Merkez Komitesi adına Ekin Sönmez bir konuşma gerçekleştirdi.
Kadın Dayanışma Komitelerinin yola çıkış öyküsünü anlatan Sönmez, komitelerdeki kadınların her geçen gün yan yana gelerek mücadeleyi güçlendirdiğinin altını çizdi.
Sönmez kadın mücadelesinin laiklikten ayrı düşünülemeyeceğini söyledi ve Afganistan’da kadınların maruz kaldığı gericilikten söz etti. Ülkemize dincilik kisvesi giydirilmesine de, yobazlarla ortak değerlerimiz olduğu saçmalıklarına da karşı çıkma zorunluluğuna vurgu yapan Sönmez, “Türkiye’de ve dünyada, kadın mücadelesi vereceksek, önce laiklikten yana olacağız” dedi.
‘Bunların yaşanmasının nedeni sosyalizmin yokluğudur, biliyoruz’
Tüm bu yaşananların nedeninin sosyalizmin yokluğu olduğunu söyleyen Sönmez, “Kadın mücadelesi veriyorsak antiemperyalist olacağız, barıştan yana, sosyalizmden yana olacağız. Gericiliğin arka planındaki sol düşmanlığını, emek düşmanlığını unutmayacağız.” dedi.
Kadın mücadelesinin kamuculuğu savunmaktan da ayrı düşünülemeyeceğini ifade eden Sönmez, İzmir Bayraklı’da kreş hakkı için mücadele eden kadınları hatırlatarak şunları söyledi:
“Kreş hakkımızı, çocuklarımızın ve kendimizin en temel haklarından birini talep ederken, kapitalizmin aileye, aile içinde kadına biçtiği rolü de göreceğiz. Bu emeğin evin içinden çıkarılıp toplumsallaşmasının siyasi anlamını da bilmeliyiz. Çocuklarımızı sağlıklı, nitelikli okullara, sevdiklerimizi güvenilir hastanelere emanet etmek, başımıza yıkılır mı diye korkmadığımız konutlarda yaşamak istiyorsak, bunun nasıl mümkün olacağı üzerine de kafa yormak da bize düşüyor. Demek istediğim, kadın mücadelesi veriyorsak mutlaka ama mutlaka kamuculuktan yana olacağız” ifadelerini kullandı.
‘Kadın Dayanışma Komiteleri gelecekte başka ülkelerin kadınlarına ilham olacak’
Son olarak tarihte kadınların mücadelesine ilham olacak örneklerden bahseden Sönmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Devrim içinde devrim yaratmanın öyküsünü yazmış, dün Batista diktatörlüğüne bugün ABD’nin saldırılarına karşı mücadele eden Kübalı kadınlar var. Faşizme, nazizme karşı direnmiş partizan kadınlar var. Ya da daha güncel olarak kendi ülkelerinde özellikle de katolik temelli gericiliğe karşı kürtaj hakkı için örgütlenen Latin Amerikalı, İrlandalı, Polonyalı kadınları izliyoruz, uzun soluklu ama kazanımla biten mücadeleler örgütlüyorlar. Ve elbette, sosyalizmin kadınların hayatında ne büyük değişiklikler yarattığını, kadınların sosyalizmin kuruluşunu ne kadar ilerletebildiğini göstermiş olan Sovyet kadınlarını, onların öykülerini ilham kaynağı yapacağız kendimize. Emin olun, gelecekte başkalarına da bizim Kadın Dayanışma Komiteleri’miz ilham kaynağı olacak. Ülkemizde de dünyada da gördüğümüz barbarlığa bir saniye daha tahammülümüz yok. Biz eşit, özgür, aydınlık, korku değil sevinç dolu bir dünyayı hemen bugünden istiyoruz. Ertelemeden, oyalanmadan ve azıyla yetinmeden, bu geleceği istiyoruz. İki hafta sonra, partimizin 101. yaşında yapacağımız mitingin çağrısı budur. Bu mitinge ülkenin dört bir yanından kadınlar katılmalı ki, bir yıldır verilen uğraşının nasıl bir yankı yarattığını herkes hissetsin, duysun.”
‘İnsanlık aynı zamanda bir varoluş sorunuyla da karşı karşıya’
Ardından TKP Emekçi Kadın Bürosu adına bir konuşma yapıldı. Konuşmada insanlığın sadece eşitsizlikler ve adaletsizliklerle değil, aynı zamanda bir varoluş sorunuyla karşı karşıya olduğu vurgulandı. Yaşanan felaketler ve bu felaketlerden kurtulamayacağımıza dair artan kötümser düşüncelerin yayıldığı ve bunun nedeninin bir avuç asalağın kar hırsı ve rekabeti yüzünden olduğu ifade edildi.
Kadın emeğinin özellikle pandemiyle birlikte katmerlenerek sömürüldüğünün, kadına yönelik şiddetin siyasetin konusu olduğunun, kamusal hizmetlerin ne kadar elzem olduğunun tüm dünya tarafından anlaşıldığı söylenen konuşmada, kadınların on yıllardır emek emek kazandıklarının, pandemi bahane edilerek ellerinden alınmaya çalışıldığı belirtildi.
İlk günün sonunda Kurultaya Küba ve Yunanistan’dan kadın örgütlerinin dayanışma mesajları da iletildi.
Kurultay'ın ilk gününde 8 ayrı başlıkta çalışma grubu belirlendi ve ikinci günde bu gruplar ilk buluşmalarını yaptılar. Kurultay sonucunda oluşturulan çalışma grupları şöyle:
1. Mülteci ve göçmen kadınlar
2. İşyerinde kadın mücadelesi
3. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri
4. Laiklik mücadelesi ve kadınlar
5. Kadın mücadelesi tarihi
6. Propaganda yöntemleri, materyalleri
7. Kadın ve Aile
8. Pandemi, okullar ve kadın