Darüşşafakalı öğretmenlerden Bursa'da tarihe yolculuk

Darüşşafaka Eğitim Kurumları, Mustafa Kemal Atatürk’ün 27 Ekim 1922 tarihinde Bursa’da öğretmenlere hitaben yaptığı tarihî konuşmanın 100. yılında bu önemli olayı yeniden yaşattı.

BURSA (İGFA) - Köklü geçmişiyle Türkiye tarihine de tanıklık eden Darüşşafaka Eğitim Kurumları; 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla 100 yıl önce işgal altındaki İstanbul’dan Mustafa Kemal Atatürk’ü ziyaret etmek için yola çıkan ve Mudanya İskelesi'ne adım atan 472 ilkokul öğretmeninin Bursa gezisini birebir yaşayarak Kurtuluş Savaşı’nın kahraman öğretmenlerini andı.

Tarihî konuşmaların 100. yılı anısına organize edilen etkinlikte o dönem yaşanılan olaylar yeniden yaşatıldı.

DARÜŞŞAFAKALI ÖĞRETMENLER TARİHİN İZİNİ SÜRDÜ

1922 Ekim’inde İstanbul’dan Bursa’ya Mustafa Kemal Atatürk’ü ziyaret etmek için yola çıkan 472 öğretmenin izinden giden Darüşşafaka Eğitim Kurumları yöneticileri ve öğretmenleri, 100 yıl önce olduğu gibi önce deniz yoluyla Mudanya’ya gelerek, 472 öğretmenin ayak bastığı iskelede tüm Kurtuluş Savaşı’nın kahramanlarını andı. Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün farklı yıllarda iki kez ziyaret ettiği Bursa Erkek Lisesi’ne giden Darüşşafaka öğretmenleri, Bursa Erkek Lisesi’nin tarihî balkonunda, Mustafa Kemal Atatürk’ün 27 Ekim 1922’de öğretmenlere yaptığı tarihî konuşmayı canlandırdı.

Darüşşafakalı öğretmenler, Darüşşafaka mezunu olan ve Atatürk’ün yanındaki önemli askerler arasında yer alan Kemalettin Sami Paşa’yı da unutmadı.

Atatürk’ün ağzından “Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!” müjdesini ilk duyan 7 kişi arasında bulunan Darüşşafakalı Kemalettin Sami Paşa’nın öğretmenlere yaptığı tarihî konuşma da Bursa Erkek Lisesi’nin bahçesinde Darüşşafaka öğretmenleri tarafından günün anısına tekrar okundu.

50 yıllık hayatının yaklaşık 20 yılını okullarda, 20 yılını orduda ve savaşlarda, 10 yılını da Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Berlin Sefiri olarak geçiren Kemalettin Sami Paşa’nın tarihî konuşması, Darüşşafaka öğretmenleri tarafından şu cümlelerle bir kez daha hatırlatıldı.

“Hanımlar, Efendiler,
Bu samimi mecliste orduyu temsil eden yalnız ben bulunuyorum. Bunun için size birkaç söz de ben söylemek istiyorum. Kesinlikle emin olunuz ki ordu, zaferini millete güvenerek gerçekleştirmiştir. Zaten ordu ile milletin farkı yoktur. Siz bizsiniz, biz de siziz. Bu nedenle bu harikaları gösteren, bu zaferi kazanan sizsiniz, biz değiliz. Biz sizin gölgeniziz. Siz emrettiniz, biz yaptık. Ben bu zaferin hazırlayıcıları arasında ilkin öğretmenleri, sonra kumandanları sayacağım. Dünyaya geldiğimizde hepimiz aynıydık ve hepimiz çocuklukta Allah’ın verdiği doğal bir zekâya sahiptik. Büyük kumandanları yaratan, yetiştiren okuldur. Başarılarımızı hepimiz okullara ve siz öğretmenlere borçluyuz.”