Genç siber güvenlikçilere eğitim
Türkiye’nin siber güvenlik alanında sahip olduğu insan kaynağının geliştirilmesi amacıyla Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı'nın destekleriyle Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi tarafından düzenlenen “Siber Güvenlik Yaz Kampı”, Ankara Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
ANKARA (İGFA) - Siber Kulüpler Birliği iş birliğiyle bu yıl 7-10 Eylül tarihleri arasında 5.’si gerçekleşen yaz kampına, 60 şehir, 176 üniversiteden yapılan 2 bin 897 başvuru arasından belirlenen 766 öğrenci katıldı. Öğrenciler, kamp boyunca 19 farklı konuda eğitimlerini tamamlayarak, sertifika almaya hak kazandı.
“Siber Güvenlik Yaz Kampı”nın son gününde, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Mustafa Murat Şeker’in katılımıyla Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu’nda “Gelecek Nesil İçin Siber Güvenlik Vizyonu” temalı konferans düzenlendi.
“Tüketen Değil, Üreten Olmak Zorundayız”
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Koç, TEKNOFEST kuşağının robotikten uzay teknolojilerine, yapay zekâdan siber güvenliğe kadar birçok alanda neler yapabildiklerini ve neler yapabileceklerini gösterdiğini ifade etti.
Bilginin, insanoğlunun varoluşundan bu yana güç olmaya devam ettiğine dikkat çeken Koç, “En önemlisi, bilginin sağladığı bu güce günümüzde dijital teknolojileri üreterek ancak ulaşabiliyoruz. Örneğin yapay zekâ, 5G teknolojileri, bulut gibi teknolojileri üretenler bu teknolojileri sadece tüketenlerin her zaman önündedir. Onun için de bundan sonra tüketen değil, üreten olmak zorundayız” diye konuştu.
“Kesinlikle ve Kesinlikle Yapay Zekâyı Öğrenin”
Birçok teknolojinin bir yandan hayatın kalitesini artırırken diğer yandan da siber tehditlerin çeşitlenmesine yol açtığını vurgulayan Koç, artık korunması gerekenin sadece bilgisayarlar ve akıllı cihazlar olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Yapay zekânın bir algoritması var. Bu yapay zekâ algoritması kötü niyetli insanların eline geçtiği zaman insanların zararına ürün geliştiren bir sisteme dönüşebilir. Yapay zekânın güvenliğinden bahsederken siber güvenlik içinde yapay zekânın kullanımını unutmamak gerekiyor. Siber güvenlik alanında uzman olmak isteyen arkadaşlara tavsiyem, kesinlikle ve kesinlikle yapay zekâyı öğrenin. Yeni nesil teknolojilerle birlikte artık siber saldırılar da akıllı hale gelmeye başladı. Yeni nesil güvenlik tehditleriyle baş edebilmek için yapay zekâyı kullanmamız gerekiyor. Yapay zekâ sistemleri otomatik tehdit algılamadan tutun saldırıları modelleme, saldırı davranışını öğrenme, yeni saldırı oluşturma gibi pek çok alanda kullanılmaya başlandı. Saldırılara otomatik karşı koyma, zafiyetleri belirleme ve önleme gibi alanlarda yapay zekânın katkısını önümüzdeki günlerde daha sık göreceğiz.”
Yerli ve milli siber güvenlik ürünlerinin olgunluklarını artırarak, artık yerli ve milliden global ve milli hale gelecek sistemlere geçmek gerektiğine işaret eden Koç, kampa katılan öğrencilere, “Bir siber güvenlik ürünü geliştiriyorsanız bunu sadece Türkiye’de satmayı düşünmeyin, global olmayı düşünün” tavsiyesinde bulundu.
“Üreten ve Yön Veren Bir Neslin Yetişmesi İçin Çalışıyoruz”
Dr. Ali Taha Koç, yeni kurulan Siber Güvenlik Meslek Yüksekokullarının önemine de değinen Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu okullar siber güvenlik kapasitemizin geliştirilmesine öncülük edecek, aynı zamanda ara eleman değil aranan elemanlar yetiştirecek. Bizler teknolojiyi sadece tüketen ve takip eden değil, üreten ve yön veren bir neslin yetişmesi için çalışıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi olarak, dijital dönüşümün en hayati unsurlarından biri olan siber güvenlik alanında nitelikli insan kaynağının artırılmasından ulusal strateji çalışmalarına kadar birçok konuda çalışmaya devam edeceğiz, bunları sizlerle beraber yapacağız.”
Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulları Çok Yüksek Puanla Öğrenci Aldı
Ankara Üniversitesi Rektörü Ünüvar da böylesine önemli bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.
İnternetle ilgili özgürlük-güvenlik dengesine dikkat çeken Ünüvar, “İnternet, fırsat penceresinden baktığınızda büyük bir fırsat, ancak risk penceresinden baktığınız zaman da büyük bir risk. Web 2.0, Web 3.0, şimdi artık Web 4.0’a doğru gidiyoruz. Bu uygulamalarla internetin o özgürlük alanı fırsat penceresinin ciddi bir risk barındırdığını da görüyoruz. Dolayısıyla burada siber güvenlik kavramı gündeme geliyor. Siber güvenlikle ilgili de devletimiz çok ciddi ölçüde uğraşıyor. Siber Güvenlik Meslek Yüksekokullarının kurulması da bunlardan birisi. Ankara Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Gebze Teknik Üniversitesi olmak üzere 4 üniversitede kuruldu ve çocuklar çok yüksek puanla bu meslek yüksekokullarına girdiler” dedi.
Siber güvenliğin kişilerin kendi geleceğinden ziyade ülkelerin geleceği için son derece önemli olduğunu vurgulayan Ünüvar, “Kurumlarımız siber güvenlik meselesini son derece önemsiyorlar. Ülkemizin fiziki anlamda korunması değil, siber anlamda da korunması çerçevesinde çok ciddi adımlar atıyorlar” diye konuştu.
“Hedefimiz, Tamamen Kendimize Ait Yerli ve Milli Ürünlerimizi Geliştirmek”
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Şeker ise, siber güvenliğin artık hayatın ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi. Şeker, “Nasıl savunma sanayiinde bütün ihtiyaçlarımızı yerli ve milli karşılama düsturuyla, prensibiyle yola çıktıysak siber güvenlikle ilgili ihtiyaçlarda da bunun zorunluluk olduğunu gördük. Bunu karşılayabilmek için de yola çıktık ve neticesinde 2018 yılında Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi adında bugünkü organizasyona liderlik eden kuruluşu oluşturduk. Hedefimiz, burada tamamen kendimize ait yerli milli ürünlerimizi geliştirmek” ifadelerini kullandı.
Daha sonra öğrencilerden gelen soruları yanıtlayan konuşmacılar, kampa eğitim desteği sağlayan eğitmenlere teşekkür belgelerini verdi.
Siber Kulüpler Birliği iş birliğiyle bu yıl 7-10 Eylül tarihleri arasında 5.’si gerçekleşen yaz kampına, 60 şehir, 176 üniversiteden yapılan 2 bin 897 başvuru arasından belirlenen 766 öğrenci katıldı. Öğrenciler, kamp boyunca 19 farklı konuda eğitimlerini tamamlayarak, sertifika almaya hak kazandı.