SeçkinHaberTv-  Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 25, 26 ve 27. Dönem Uşak Milletvekili Özkan Yalım, vatandaşların kişisel verilerinin güvende olmadığını belirtti. Milletvekilli görevinde de bu konu üzerinde çok durduğunu fakat iktidarın olayın üstünü kapatmak istediğini belirten Yalım, "Tüm vatandaşlarımızın can ve mal güvenlikleri tehlikededir" dedi.

Özkan Yalım, nüfus verileri MERNİS ile tapu ve kadastro verileri TAKBİS’in çalındığı iddialarının sıklıkla gündeme geldiği şu günlerde, konuya ilişkin değerlendirmede bulundu. Milletvekilliği döneminde konuya ilişkin soru önergesi verdiğini ve iktidarın reddettiğini hatırlatan Yalım, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“İlk defa benim ortaya çıkardığım MERNİS ve TAKBİS verilerinin çalınma olayı ile ilgili o dönemde hem kapsamlı soru önergesi hazırlayıp hem de TBMM araştırması açılması için çalışma yapmıştım. Meclis araştırması açılması istemim, AKP ve MHP oyları ile reddedilmişti. Şimdi skandallar patlak verdikçe, olayın gerçekleri gün yüzüne çıkıyor. Tüm vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği tehlikededir. Bunun tek sorumlusu AKP ve MHP hükümetidir. O gün benim uyarılarımla bu olayın tedbiri alınmış olsaydı, sizlerin kişisel bilgileri haraç mezat internet ortamında satılamayacaktı!”

“ÇABALAMAMA RAĞMEN KONUNUN ÜZERİNDE DURULMADI

Daha önce sunduğu soru önergesine atıf yapan Özkan Yalım, “Daha önce sunduğum soru önergesinde; ‘TAKBİS’de bulunan tüm tapu mülkiyet bilgileri, tüm alım satım bilgilerinin veriler ile tapu müdürlüklerindeki ve kadastro müdürlüklerindeki arşiv dosyaları birtakım kişi ya da kişilere satıldığı iddiaları vardır. İddialar ışığında yakalanan veya hakkında soruşturma başlatılan kişi veya kişiler var mıdır? Varsa bu kişilerin genel müdürlükteki üst makamlarla bağlantıları araştırılması gerekmektedir’ şeklinde belirtmiştim. Ancak o çabaya rağmen üzerinde durulmadı. Şimdi geldiğimiz noktada benim o dönem ısrarla araştırılmasını istediğim konu gündem oluyor” dedi.

“AYNI SORULARI YİNE SORUYORUM”

Yalım o dönem sorduğu soruları tekrar dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

“O gün sorduğum gibi yine aynı soruları soruyorum. Veriler bu kadar basit bir şekilde nasıl dışarıya aktarılmıştır? Veriler nasıl elde edilip, hangi yolla dışarı çıkarılmış ve satılmıştır? KVKK kapsamında getirilen yükümlülükler nedeni ile kurumda bu güvenlik açıkları neden tespit edilememiştir? İddialar ışığında yakalanan veya hakkında soruşturma başlatılan kişi veya kişiler var mıdır? Varsa bu kişilerin genel müdürlükteki üst makamlarla bağlantıları araştırılmış mıdır? Sorumlularını görevden almayı düşünüyor musunuz?”