Ünlülerin yaşam koçu Gülay İdalı'dan çok ses getirecek yeni bir yazı daha, " Şevkatle İlişme 1 "
Şevkatle İlişme 1
KAYIP ARANIYOR…
Sevgi, Saygı, Özen ve Şevkatle İlişmek
Arabuluculuk ve sürdürülebilirlik eğitimindeydim.Bir dönem kişisel gelişimim adına bir çok eğitime katıldım.Bir birinden kıymetli hocalardan eğitimler aldım.Şu andaki farkındalığımla aslında her biri benim için hem bir yol arkadaşı, hem de birer hatırlatıcıydılar. Hepsini şükür ve şükranla anıyorum..
Ancak burada sadece bir tanesinden bahsedeceğim.
ARABULUCULUK ve SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
İlk soru şuydu; “Niçin buradasınız? Ve buradan ne ile çıkmayı umuyorsunuz?”
“Kendimle aramı bulmak istiyorum ve bunu hayatımın her alanına yayabilmeyi ve örnek olabilmeyi” dedim.
4,5 yıl devam ettiğim Quantum Nefes Terapisi arınma seanslarında farkettim ki arınma benden ve içeriden başlıyordu. Ben değişip dönüşmeye başladığımda etrafım da farklılaşıyordu. Bunu sürdürebilmek için ne yapabilirim arayışımdayken rastladım bu ilana. Bilinen İş İnsanlarından olan sizlerin de tanıdığını düşündüğüm ancak ismini zikretmeden geçeceğim bir kadın “İş Kadını” bu eğitim için burs vermişti ve ben bu burstan faydalandım.
“Kadından Kadına Destek” ayrımcılık gibi algılanmasın tabii ancak kadın bilinçli ve bilgili olursa bir başka kadın ve erkeğin annesi olarak onlara ve hayata bu dunya yaşamına katkı olabilir.
( ben sadede geleceğim.)
Arabuluculuk ve Sürdürülebilirlik eğitiminde Hocam şöyle bir cümle kurdu.'' İletişim kurmak istiyorsan önce ilişmen gerekir.''
İlişmek sözcüğünü duyduğumda yüzüme bir gülümseme yayıldığını hissettim..İçinde naiflik barındırdığından olsa gerek. İlişmek zarifçe bir temas hissini verdi, dikkatli ve özenli olunduğunu da.
“İliştiğinle iletişimin başlar.”diye devam etti. Sonra bizler de bir sürü cümleler kurduk ardına, sürdürülebilirlik adına. Etrafımızda iletişim içinde olduğumuz bir sosyal çevre var.İnsanlar, hayvanlar, doğa.Hepimiz iletişim içindeyiz bir şeylerle.
Şimdi sizden şunu rica ediyorum; başlangıçta hiç tanımadığınız sadece iletişimhemen içinde olmak için iliştiğiniz birini düşünün. Eşinizi, sevgilinizi, yeni tanıştığınız arkadaşınızı ya da içine doğduğunuz aileniz anne baba kardeşler ve yakın akrabalarınızı.
Sonra onlarla sürdürdüğünüz iletişimin içindeki karşılıklı ilişki dinamiklerini. İlişkiniz ilk hali yani iliştiğiniz hal ile mi sürüyor; yoksa?
Ne oldu da?
Nasıl oldu da?
İlişki ilerledikçe karşılıklı başka başka deneyimlere evrilebiliyor karşılıklı etki ve tepki ile. Yargı olacak belki de ancak çevremizde gördüğümüz kadarı ile ilişkiler ve iletişim uzadıkça hoyratça davranışlar sergiliyoruz.
İlişmek ve iletişimi başlatmak en kolay olanı; aslolan sonraki süreci aynı naiflikte sürdürmek, sürdürebilmek.
İletişimin sürdürülebilir olması için; saygı, sevgi ve özen gerektir.
Etrafımdaki ilişkilerimi bir bir tararken ben, sanki bir şeyler daha olmalı hissine kapıldım “kimseyi sevmek zorunda değilsin ama saygı göstermek zorundasın “ gibi klişe bir cümleyi hep duyduk ya.
Hadi özenli olmayı da ekledik.. Yine de…
Yine de bunlar az kaldı sanki, eksikti bir şeyler.
''Şevkat '' dedi. O sabah ilk kez karşılaşmıştık. Müzik öğretmeniymiş. İlginç bir ismi de vardı ama...
''Ruh Eşini Bulma'' eğitimindeydik.
''Şevkat bükücüdür.”
”Her şeyi değiştirir, dönüştürür. Sihir gibidir. “ diye sürdürdü cümlelerini.
''İlişmek'' gülümsetiyor olsa da ''Şevkat '' içimi ısıttı..
“ ''Şevkatle İlişmek'' diye bir kavram olsa neye benzerdi? diye geçti aklımdan.
Kişi ilişirken gösterdiği özeni iletişim içindeyken de gösterirdi belki de ; eğer şevkati barındırıyor olsaydı, özünde var olanı hatırlıyor olsaydı.
İlişirken, iliştiğinin Allah'ın yarattığı bir başka parçası olduğunun idrakinde olsa; şevkat duyar mıydı ?
İlişen şevkat hissinde olabilse, iliştiği hayatların içinden kendinin bile haberi olmadan öylece çekip gidebilir miydi?
''Şevkat başka bir şey '' dedi. ''Her şeyi büker. İçinde her şeyi barındırır Şevkat.
Sevgi, saygı, güven, koruma, kollama...
Öyle kolay kolay gidemezsin. Aklın kalır, yüreğin kalır.
İçin acır, canın yanar, bir yanın hep boştur. Öyle doya doya nefes alamazsın. Her gün biraz daha eksilirsin kendiliğinden. ''
Ruh Eşini Bulma Eğitimi’ndeydik ya..
Geçmiş deneyimlerimizi hatırladık hepimiz.
“Sahiden senin ki; benim ki; onun ki neydi ?” sorusu takıldı aklımıza.
Birbirine bakarken değmeyen gözler, işitmeyen kulaklar..
Ve sonra bir gün geldi ki;
Herkes sağır, herkes dilsiz, herkes kör oldu.
Sevgi , Saygı , Özen ve Sevkat mi?
O yazının başlığında kaldı..
Sevgi ve Aşk ile şevkatle iliştiğimiz ve sürdürebildiğimiz ilişkilerimiz olsun dilerim.
Ancak biraz “ÇABA “ lütfen…
Gülay İdali
Önemli Not: Ocak ayında Talep eden Şanslı 2 kişiye ayın 15. Ve 30. Günü Hedef ve Kariyer Koçluğu görüşmesini hediye ediyorum.
Gülay İdalı
(Haber:Mustafa Barış DURAK)