Harran Üniversitesi, Hz. İbrahim ve Ailesinin Şanlıurfa İle İlişkisini Bilimsel Olarak Ortaya Koydu

07.12.2022 - 16:32, Güncelleme: 07.12.2022 - 16:32 840+ kez okundu.
 

Harran Üniversitesi, Hz. İbrahim ve Ailesinin Şanlıurfa İle İlişkisini Bilimsel Olarak Ortaya Koydu

Harran Üniversitesi bilimsel araştırmalarına hız kesmeden devam ediyor. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyeleri, Hz. İbrahim ve ailesinin hayatını bilimsel olarak araştırarak önemli bulgulara rastladılar.

Harran Üniversitesi bilimsel araştırmalarına hız kesmeden devam ediyor. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyeleri, Hz. İbrahim ve ailesinin hayatını bilimsel olarak araştırarak önemli bulgulara rastladılar.   İlahiyat Fakültesi akademisyenleri daha önce de din ve tarih konularında farklı araştırmalar gerçekleştirmiş ve Tarihin Sıfır Noktası olarak bilinen Göbeklitepe, Karahantepe gibi tarihi yerlerde önemli bulgular bulmuştu.    İlahiyat Fakültesi, üç semavi dinin ve bu dinlerin peygamberlerinin atası olarak kabul edilen Hz. İbrahim’in, eski ismi Ur olan şimdiki Şanlıurfa’da dünyaya geldiğini ve Harran’da da 75 yaşına kadar yaşadığını ardından Filistin’e doğru hicret ettiğini bilimsel araştırmalarla kanıtladılar.   İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celil Abuzar danışmanlığında, Doç. Dr. Ahmet Gündüz’ün yürütücülüğünde, Doç. Dr. Ömer Sabuncu, Dr. Öğr. Abdullah Kartal, Doç. Dr. Mahmut Öztürk ve Doç. Dr. M. Latif Altun’un araştırmacı olarak yer aldığı ekibin geniş bir kaynak yelpazesinden elde ettiği verilere göre Hz. İbrâhim’in ve atalarının yurdunun Keldâniler’e nispet edilen Irak’taki Ur kenti olmadığı, eski isimlerinden biri Ur olan şimdiki Urfa olduğu ve Hz. İbrâhim’in Filistin’e gitmeden önce bu bölgede yaşadığı ve ateşe atıldığı görüşü ağırlık kazandı.   Şanlıurfa’nın Peygamberler Şehri oluşuna dair söylemler, çoğu zaman duyumlara veya eksik bilgilere dayanmaktadır. Bu durum asılsız yorumlara ve anlatılara yol açmaktadır. Özellikle son dönemde Hz. İbrahim’in hiç yaşamadığı şeklindeki bir iddianın ortaya atılması, bu konuda araştırmanın ne kadar da gerekli ve bir o kadar da önemli olduğunun canlı kanıtı olmuştur. Bunların önüne geçilmesi ve Şanlıurfa’nın Hz. İbrahim ve diğer peygamberler özelinde sahip olduğu bu kimliğinin gerçekliğinin ortaya konması adına Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi bünyesinde kurulan bilimsel araştırma gurubu tarafından, ‘Şanlıurfa’nın Enbiyâlar Şehri Oluşunun İlmi Temelleri’ adıyla bir proje başlatıldı. Bu çerçevede öncelikle Hz. İbrahim ve ailesinin Urfa ile olan bağlantısı araştırıldı ve Şanlıurfa’nın geçmişte de Hz. İbrahim ile çokça anıldığı da gözler öne serildi.   İlahiyat Fakültesi akademisyenlerince araştırmanın sağlıklı bir sonuca ulaşabilmesi için kaynak çeşitliliği ve çokluğuna olabildiğince dikkat edildi. Bu sebeple teknolojik imkânlardan da istifade etmek suretiyle başta temel eserler olmak üzere 29.700 tane Arapça kaynak içerisinde tarama yapıldı. Bunların içerisinde Tefsir, Hadis, Tarih, Coğrafya, Seyahatname vb. birçok alana dair kaynak yer aldı. Bunun dışında olabildiğince çok sayıda yazılmış araştırma makaleler, tezler ve salnâmeler de incelendi.   Şanlıurfa, insanlık tarihindeki yeri ve önemi bakımından her gün daha da fazla öne çıkmaktadır Manevi bağlamda tarihte edindiği şöhretlerin başında Enbiyâlar veya Peygamberler Şehri ifadesi yer almaktadır. Sahip olduğu bu manevi kimliğin ilmi verilerle ortaya konması zorunlu bir durumdur. Zira bu kadar büyük bir ismin ilmi verilerden yoksun olarak kullanılması makul değildir.   Hz. İbrahim ve ailesi sadece Müslümanlar tarafından değil Yahudi ve Hıristiyanlar tarafından da kabul görmektedir. Bu sebeple Kur’ân bağlamında bir araştırma yapıldığı gibi Tevrat ve İncil bağlamında da derinlemesine bir inceleme yapıldı.   Araştırma neticesinde Hz. İbrahim’in Şanlıurfa bölgesinde uzun yıllar yaşadığı sonucuna varıldı. Bu bağlamda İslami kaynaklardan elde edilen veriler Ahd-i ‘Atîk, Ahd-i Cedid’de bulunan bilgilerle ve mevcut arkeolojik bulgularla birçok noktada örtüştüğü görüldü.   Hz. İbrâhim’in Ur kentinde dünya geldiğine dair doğu ve batı kaynaklarının adeta ittifak içinde olduğunu belirten İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Ahmet Gündüz; “Bazı rivayetlere göre Hz. İbrâhim Nûh Tufânı’ndan sonra dünyaya gelmiştir. Onun doğumu ile Tufân arasında geçen zaman farkına ilişkin olarak 942, 1099, 1079, 1263, 1330 yıl gibi bazı süreler zikredilmektedir. Bir rivayete ise Hz. Peygamber’e, Nûh (a.s) ile Hz. İbrâhîm arasında ne kadar bir zaman dilimi geçtiği soruldu, O da bin yıl olduğunu söylemiştir.   Tevrat’ın beyanına göre; Ellasar Kralı Aryok, Goyim Kralı Tidal, Şinar Kralı Amrafel, Elam Kralı Kedorlaomer; Sevoyim Kralı Şemever’e, Gomora Kralı Birşa’ya, Bala –Soar– Kralına, Sodom Kralı Bera’ya ve Adma Kralı Şinav’a karşı savaş açtılar. Bu savaşlar esansında Hz. İbrâhim’in yeğeni   Lût (a.s) esir düşmüştür. Savaş açan Kral Amrafel’in, Hammurabi olduğu düşüncesinde olanlar Hz. İbrâhim’in yaşadığı dönem için MÖ. 2123-1905 tarih aralığını öne sürmektedir. Bunun dışında farklı tarihlendirmeler de söz konusudur. Ancak genel olarak MÖ. 2000-1400 yılları arasında yaşadığını söylemek mümkündür.   Burada ihtilaf edilen konu Ur kentinin Güney Mezopotamya’da Irak sınırları içerisindeki Ur kenti mi, yoksa Kuzey Mezopotamya’da Güneydoğu Anadolu bölgesindeki eski simlerinden biri Ur olan Urfa mı? olduğudur. Tevrat burayı Keldânîlerin Ur kenti olarak dile getirmektedir. Ancak bu, batılı bazı araştırmacıların da çalışmalarında açıkça zikrettiği gibi Tevrat’ın tercümelerine sonradan eklenmiş bir şey olup önceki yazımlarında yer almamaktadır. Irak’taki Ur kentinden Filistin’e hicret edecek biri için yol güzergâhı bağlamında Harran daha Kuzey’de kalmaktadır. Bu sebeple Harran bu güzergâhta bir durak yeri değildir. Ancak ülke sınırlarımız içinde olan Ur (Urfa) bu konu için daha uygun bir noktada yer almaktadır. İbn Meymûn ve Titus Flavius Josephus gibi Yahudi bilginler de bu düşüncededir.   Tevrat, Hz. İbrâhim’in ve eşi Sâre’nin, babası Tareh tarafından Kenân (Filistin) bölgesine giderken Harran’a getirildiğini söylemektedir. Bu sırada Hz. İbrâhim Sâre ile evli olduğuna göre onun yetişkin ve kendi ayakları üzerinde durabilecek bir yaşta olduğunu söylemek mümkündür. İbrâhim (a.s) daha küçük yaştan itibaren babasıyla inanç noktasında anlaşmazlığa düşmüştür. Nasıl olur da babası kendisini ve eşi Sâre’yi alıp Harran’a getirmiştir? Bu malumat pek makul görünmemektedir. Kenân diyarına gitmek üzere yola çıktıklarına göre neden Tareh’in diğer oğlu Nahor Harran’da yaşamaya devam etmiştir? Hz. İbrâhim’in bulunduğu yerden hicret etmesi, Nemrud tarafından ateşe atılması hadisesinden sonradır. Babasının bu sebeple Irak’taki Ur kentinden Harran’a hicret etmesi zor görünmektedir. Çünkü babasının Nemrut ile inanç anlamında bir anlaşmazlığı yoktu. Buraya, evlenmiş ve bir aile kurmuş olan oğlu İbrâhim ile gelmiş olması da mümkün değildir. Zira oğlu ile inanç konusunda tam bir tenakuz içerisindeydi.   Tevrat’ta Hz. İbrâhim tarafından oğlu İshak için kız istenmesi konusunu haber verilirken Harran için “baba, ata yurdu” olarak bahsetmektedir. Bunun yanı sıra Tevrat’ta şunları da açıkça görmekteyiz: Hz. İbrâhim’in babası Harran’da vefat etmiştir. Kardeşi Nahor burada kalmıştır. Çocukları İshâk (a.s) ve Ya‘kûb’un (a.s) eşleri Harranlıdır. Ya‘kûb’un (a.s) çocuğu Hz. Yûsuf (a.s) Harran’da dünyaya gelmiştir. İshâk (a.s) ve Ya‘kûb’un (a.s) kayınbabaları ve dayıları burada yaşamaya devam etmişlerdir. Harran, Hz. İbrâhim’in Kenân diyarına hicretinde bir durak olsaydı bunların birçoğunun vuku bulması imkânsız olurdu” diye konuştu.  
Harran Üniversitesi bilimsel araştırmalarına hız kesmeden devam ediyor. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyeleri, Hz. İbrahim ve ailesinin hayatını bilimsel olarak araştırarak önemli bulgulara rastladılar.

Harran Üniversitesi bilimsel araştırmalarına hız kesmeden devam ediyor. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyeleri, Hz. İbrahim ve ailesinin hayatını bilimsel olarak araştırarak önemli bulgulara rastladılar.

 

İlahiyat Fakültesi akademisyenleri daha önce de din ve tarih konularında farklı araştırmalar gerçekleştirmiş ve Tarihin Sıfır Noktası olarak bilinen Göbeklitepe, Karahantepe gibi tarihi yerlerde önemli bulgular bulmuştu. 

 

İlahiyat Fakültesi, üç semavi dinin ve bu dinlerin peygamberlerinin atası olarak kabul edilen Hz. İbrahim’in, eski ismi Ur olan şimdiki Şanlıurfa’da dünyaya geldiğini ve Harran’da da 75 yaşına kadar yaşadığını ardından Filistin’e doğru hicret ettiğini bilimsel araştırmalarla kanıtladılar.

 

İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celil Abuzar danışmanlığında, Doç. Dr. Ahmet Gündüz’ün yürütücülüğünde, Doç. Dr. Ömer Sabuncu, Dr. Öğr. Abdullah Kartal, Doç. Dr. Mahmut Öztürk ve Doç. Dr. M. Latif Altun’un araştırmacı olarak yer aldığı ekibin geniş bir kaynak yelpazesinden elde ettiği verilere göre Hz. İbrâhim’in ve atalarının yurdunun Keldâniler’e nispet edilen Irak’taki Ur kenti olmadığı, eski isimlerinden biri Ur olan şimdiki Urfa olduğu ve Hz. İbrâhim’in Filistin’e gitmeden önce bu bölgede yaşadığı ve ateşe atıldığı görüşü ağırlık kazandı.

 

Şanlıurfa’nın Peygamberler Şehri oluşuna dair söylemler, çoğu zaman duyumlara veya eksik bilgilere dayanmaktadır. Bu durum asılsız yorumlara ve anlatılara yol açmaktadır. Özellikle son dönemde Hz. İbrahim’in hiç yaşamadığı şeklindeki bir iddianın ortaya atılması, bu konuda araştırmanın ne kadar da gerekli ve bir o kadar da önemli olduğunun canlı kanıtı olmuştur. Bunların önüne geçilmesi ve Şanlıurfa’nın Hz. İbrahim ve diğer peygamberler özelinde sahip olduğu bu kimliğinin gerçekliğinin ortaya konması adına Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi bünyesinde kurulan bilimsel araştırma gurubu tarafından, ‘Şanlıurfa’nın Enbiyâlar Şehri Oluşunun İlmi Temelleri’ adıyla bir proje başlatıldı. Bu çerçevede öncelikle Hz. İbrahim ve ailesinin Urfa ile olan bağlantısı araştırıldı ve Şanlıurfa’nın geçmişte de Hz. İbrahim ile çokça anıldığı da gözler öne serildi.

 

İlahiyat Fakültesi akademisyenlerince araştırmanın sağlıklı bir sonuca ulaşabilmesi için kaynak çeşitliliği ve çokluğuna olabildiğince dikkat edildi. Bu sebeple teknolojik imkânlardan da istifade etmek suretiyle başta temel eserler olmak üzere 29.700 tane Arapça kaynak içerisinde tarama yapıldı. Bunların içerisinde Tefsir, Hadis, Tarih, Coğrafya, Seyahatname vb. birçok alana dair kaynak yer aldı. Bunun dışında olabildiğince çok sayıda yazılmış araştırma makaleler, tezler ve salnâmeler de incelendi.

 

Şanlıurfa, insanlık tarihindeki yeri ve önemi bakımından her gün daha da fazla öne çıkmaktadır Manevi bağlamda tarihte edindiği şöhretlerin başında Enbiyâlar veya Peygamberler Şehri ifadesi yer almaktadır. Sahip olduğu bu manevi kimliğin ilmi verilerle ortaya konması zorunlu bir durumdur. Zira bu kadar büyük bir ismin ilmi verilerden yoksun olarak kullanılması makul değildir.

 

Hz. İbrahim ve ailesi sadece Müslümanlar tarafından değil Yahudi ve Hıristiyanlar tarafından da kabul görmektedir. Bu sebeple Kur’ân bağlamında bir araştırma yapıldığı gibi Tevrat ve İncil bağlamında da derinlemesine bir inceleme yapıldı.

 

Araştırma neticesinde Hz. İbrahim’in Şanlıurfa bölgesinde uzun yıllar yaşadığı sonucuna varıldı. Bu bağlamda İslami kaynaklardan elde edilen veriler Ahd-i ‘Atîk, Ahd-i Cedid’de bulunan bilgilerle ve mevcut arkeolojik bulgularla birçok noktada örtüştüğü görüldü.

 

Hz. İbrâhim’in Ur kentinde dünya geldiğine dair doğu ve batı kaynaklarının adeta ittifak içinde olduğunu belirten İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Ahmet Gündüz; “Bazı rivayetlere göre Hz. İbrâhim Nûh Tufânı’ndan sonra dünyaya gelmiştir. Onun doğumu ile Tufân arasında geçen zaman farkına ilişkin olarak 942, 1099, 1079, 1263, 1330 yıl gibi bazı süreler zikredilmektedir. Bir rivayete ise Hz. Peygamber’e, Nûh (a.s) ile Hz. İbrâhîm arasında ne kadar bir zaman dilimi geçtiği soruldu, O da bin yıl olduğunu söylemiştir.

 

Tevrat’ın beyanına göre; Ellasar Kralı Aryok, Goyim Kralı Tidal, Şinar Kralı Amrafel, Elam Kralı Kedorlaomer; Sevoyim Kralı Şemever’e, Gomora Kralı Birşa’ya, Bala –Soar– Kralına, Sodom Kralı Bera’ya ve Adma Kralı Şinav’a karşı savaş açtılar. Bu savaşlar esansında Hz. İbrâhim’in yeğeni   Lût (a.s) esir düşmüştür. Savaş açan Kral Amrafel’in, Hammurabi olduğu düşüncesinde olanlar Hz. İbrâhim’in yaşadığı dönem için MÖ. 2123-1905 tarih aralığını öne sürmektedir. Bunun dışında farklı tarihlendirmeler de söz konusudur. Ancak genel olarak MÖ. 2000-1400 yılları arasında yaşadığını söylemek mümkündür.

 

Burada ihtilaf edilen konu Ur kentinin Güney Mezopotamya’da Irak sınırları içerisindeki Ur kenti mi, yoksa Kuzey Mezopotamya’da Güneydoğu Anadolu bölgesindeki eski simlerinden biri Ur olan Urfa mı? olduğudur. Tevrat burayı Keldânîlerin Ur kenti olarak dile getirmektedir. Ancak bu, batılı bazı araştırmacıların da çalışmalarında açıkça zikrettiği gibi Tevrat’ın tercümelerine sonradan eklenmiş bir şey olup önceki yazımlarında yer almamaktadır. Irak’taki Ur kentinden Filistin’e hicret edecek biri için yol güzergâhı bağlamında Harran daha Kuzey’de kalmaktadır. Bu sebeple Harran bu güzergâhta bir durak yeri değildir. Ancak ülke sınırlarımız içinde olan Ur (Urfa) bu konu için daha uygun bir noktada yer almaktadır. İbn Meymûn ve Titus Flavius Josephus gibi Yahudi bilginler de bu düşüncededir.

 

Tevrat, Hz. İbrâhim’in ve eşi Sâre’nin, babası Tareh tarafından Kenân (Filistin) bölgesine giderken Harran’a getirildiğini söylemektedir. Bu sırada Hz. İbrâhim Sâre ile evli olduğuna göre onun yetişkin ve kendi ayakları üzerinde durabilecek bir yaşta olduğunu söylemek mümkündür. İbrâhim (a.s) daha küçük yaştan itibaren babasıyla inanç noktasında anlaşmazlığa düşmüştür. Nasıl olur da babası kendisini ve eşi Sâre’yi alıp Harran’a getirmiştir? Bu malumat pek makul görünmemektedir. Kenân diyarına gitmek üzere yola çıktıklarına göre neden Tareh’in diğer oğlu Nahor Harran’da yaşamaya devam etmiştir? Hz. İbrâhim’in bulunduğu yerden hicret etmesi, Nemrud tarafından ateşe atılması hadisesinden sonradır. Babasının bu sebeple Irak’taki Ur kentinden Harran’a hicret etmesi zor görünmektedir. Çünkü babasının Nemrut ile inanç anlamında bir anlaşmazlığı yoktu. Buraya, evlenmiş ve bir aile kurmuş olan oğlu İbrâhim ile gelmiş olması da mümkün değildir. Zira oğlu ile inanç konusunda tam bir tenakuz içerisindeydi.

 

Tevrat’ta Hz. İbrâhim tarafından oğlu İshak için kız istenmesi konusunu haber verilirken Harran için “baba, ata yurdu” olarak bahsetmektedir. Bunun yanı sıra Tevrat’ta şunları da açıkça görmekteyiz: Hz. İbrâhim’in babası Harran’da vefat etmiştir. Kardeşi Nahor burada kalmıştır. Çocukları İshâk (a.s) ve Ya‘kûb’un (a.s) eşleri Harranlıdır. Ya‘kûb’un (a.s) çocuğu Hz. Yûsuf (a.s) Harran’da dünyaya gelmiştir. İshâk (a.s) ve Ya‘kûb’un (a.s) kayınbabaları ve dayıları burada yaşamaya devam etmişlerdir. Harran, Hz. İbrâhim’in Kenân diyarına hicretinde bir durak olsaydı bunların birçoğunun vuku bulması imkânsız olurdu” diye konuştu.

 

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.