HÜSEYİN RAŞİT YILMAZ YAZDI: İKİNCİ AÇILIM TAMAM MI, DEVAM MI?

Gündem 31.10.2024 - 18:30, Güncelleme: 31.10.2024 - 18:30 1125+ kez okundu.
 

HÜSEYİN RAŞİT YILMAZ YAZDI: İKİNCİ AÇILIM TAMAM MI, DEVAM MI?

SEÇKİNHABERTV- Bağımsız Düşünce Kuruluşu Toplum Çalışmaları Enstitüsü'nün "Terör ve Açılım" başlıklı araştırma sonuçları, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Enstitünün Siyaset Programı Direktörü Hüseyin Raşit Yılmaz, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Öcalan” açıklamasıyla başlayan tartışmalar ile araştırma sonuçlarını, kaleme aldığı köşe yazısında değerlendirdi.

SEÇKİNHABERTV- Bağımsız Düşünce Kuruluşu Toplum Çalışmaları Enstitüsü'nün "Terör ve Açılım" başlıklı araştırma sonuçları, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Enstitünün Siyaset Programı Direktörü Hüseyin Raşit Yılmaz, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Öcalan” açıklamasıyla başlayan tartışmalar ile araştırma sonuçlarını, kaleme aldığı köşe yazısında değerlendirdi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çatısı altında konuşmasına yönelik açıklaması tepkilere neden olurken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in Kürtlere yönelik “Türkiye Cumhuriyeti'nin sahibi olma” vurgusu tartışmaları alevlendirdi. Söz konusu gelişmeler üzerine Toplum Çalışmaları Enstitüsü anket çalışması gerçekleştirdi. Enstitü, katılımcılara iki liderin beyanları ile terörün çözümüne, Öcalan’ın akıbetine ilişkin beklentileri ve siyasal yarıştaki son durumu sordu. “ÖZEL’İN SON AÇIKLAMALARI SİYASİ HASARA MERHEM OLAMADI” “Terör ve Açılım” araştırmasının sonuçları kamuoyunun dikkatini çekerken, araştırma sonuçlarına ilişkin bir değerlendirme de Enstitünün Siyaset Programı Direktörü Hüseyin Raşit Yılmaz’dan geldi. Yılmaz, Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nde yayınlanan yazısına CHP lideri Özel’in açıklamalarını değerlendirerek başladı. Yılmaz yazısında, “Sayın Özel’in kastının ayrı bir devlet olmadığı hitabın tümünü dinleyenler için son derece açık elbette. Ama ‘devlet vaat etme’ cümlesinin tek başına yaygın dolaşıma girmesi ve tepkilerin peşinden gelen ‘aslında öyle demiyorum’ minvalindeki açıklamasının söz konusu cümlenin siyasi hasarına merhem olmaya yetmemesi bir sürpriz değil. Biraz da bu durumun hızlı bir kamuoyu araştırmasıyla ortaya konulmasının ‘keşke’leri oluştu Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminde” ifadelerini kullandı. “GENEL MERKEZLERDE ÇALIŞMALAR YAPTIRILDI” Terör ve Açılım araştırmalarına ilişkin iktidar ve muhalefet partilerinin genel merkezlerinde çalışmalar yaptırıldığını belirten Hüseyin Raşit Yılmaz, “‘Açıklanmasalar bile’ sonuçların bizi teyit ettiğine dair fikir sahibi olmuşlardır. Çabucak gerçekleştirilen bir miting ve söyleşilerle 22 Ekim’deki ‘coşkulu’ el yükseltme retoriğinin yerini daha mutedil bir dile bırakması da bu yüzden olsa gerek” ifadelerine yer verdi. “İKİNCİ AÇILIM” OLASILIĞININ MHP, AKP VE CHP’YE FATURASI NE OLDU? Yazısında araştırma verilerine de yer veren Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu ‘radikal’ çıkışın MHP açısından politik maliyetini de görebiliyoruz. Geçen ay yaptığımız araştırmada %11,7 olan MHP oyu 24 Ekim’de %7,5’e gerilemiş durumda. Bu her 3 MHP seçmeninden birisinin partisine oy vermekten, en azından şimdilik, vazgeçtiğini gösteriyor. Peki II. Açılım sürecinin esas sahibi AK Parti de ortağına benzer bir siyasi maliyetle karşı karşıya mı? An itibariyle hayır. Çünkü çok açılan ortağı, açıldığı yerden ‘su çok güzel, gelsene’ diyemedi. Hâlâ kurumsal alt yapısı güçlü olan AK Parti kulaç atılan suyun risklerini görecek kadar tecrübeli, ölçme ve değerlendirme sistemine sahip olduğu için suya önce ortağının girmesini uygun bulmuştu. Politik risklerin farkında olduğunu ifade eden CHP Genel Başkanı, Sayın Erdoğan’ın ortağının ardından suya, hemen girmeyeceğini öngöremediği için oldukça aceleci davranmış oldu. Doğrudan Sayın Özel’in ‘eşit yurttaşlık/el yükseltme’ cümleleriyle sorduğumuz ‘destekliyor musunuz?’ sorusuna katılımcıların %73,2’si ‘hayır’ diyor. CHP seçmenlerinde genel başkanlarının açıklamasına katılmayanların oranı ise %70,3. Bu net tepki yerel seçimler sonrası birinciliğe alışmaya başlamış olan CHP’yi daha eski bir alışkanlığıyla karşı karşıya getirdi: İkincilik. CHP’nin geçen ay %32,7 olan oyunun %26,9’a gerilemesi, AK Parti’nin kendisini korumasıyla birleşince %32,1 oyla birinci parti yeniden iktidarın büyük ortağı oldu. Bu Ak Parti’nin suya girmek yerine kıyıda kuru kalmayı, CHP’nin de hızlı pozisyon alma heyecanıyla koşarak MHP’nin girdiği suya girmesinin doğal bir sonucu elbette” “AKP, İLAVE KAZANIMLARI HANESİNE YAZDIRABİLİR” Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi AKP’nin, süreçten nasıl MHP ve CHP gibi olumsuz etkilenmediğine değinen Yılmaz, yazısını şöyle sürdürdü: “Sayın Erdoğan bizzat kendi ağzından çıkmayan hiçbir ifadenin ve doğrudan içinde olmadığı hiçbir aksiyonun kendi politik itibarına ciddi bir hasar vermeyeceğinin farkında. Cumhur İttifakı kitlesinde yaygın olarak var olan ‘bir bildiği vardır’ sihirli sözünü besleyecek malzemeleri kendi kitlesiyle paylaşma konusunda hâlâ başarılı. İsrail saldırganlığına karşı özel meclis oturumundan, medyasındaki yorumcuların jeopolitik temelli ‘savaş kapıda’ uyarılarına, Sayın Bahçeli’nin açıklamasına karşı oluşan tepkinin ardından kendisine yakın bir gazetenin attığı ‘karşıt’ manşete kadar planlanan bir politik tasarım bu. Hakkını teslim etmek gerekir: Kısa dönemli sonuçları bakımından oldukça başarılı. Eğer Sayın Erdoğan ‘bir bildiği vardır’ ve ‘savaş kapıda’ parantezleri arasına kendi seçmenleri dışında da bazı kesimleri ekleyebilirse sadece ‘yeniden cumhurbaşkanı adaylığı’nı değil ilave kazanımları da hanesine yazdırabilir. Tabi bunun için kuru kalmayı başarması gerekecek. Ancak toplumsal eğilimlere baktığımızda bu defa işi pek kolay değil. Şöyle ki; ‘PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili devlet sizce ne yapmalı?’ sorusuna katılımcıların %45,5’i şu an yasalarımızda bulunmayan bir cezayı dile getirerek, ‘idam edilmeli’ yanıtını veriyor. %33,2’si ise mevcut cezası olan ‘ömür boyu hapis’ cevabını veriyor. Bu iki yanıtın toplamı %80’e yakın. Serbest bırakılmalı ve ev hapsine alınmalı diyenlerin toplam oranı ise %9,9. İdam edilmeli yanıtını verenler Ak Parti seçmenlerinde %52,4, MHP seçmenlerinde ise %57,4. Yani Öcalan’ın ‘aktör’lüğü yalnız şehit ve gazi ailelerini değil toplumun %80’ine yakınını rahatsız eden bir öneri gibi duruyor. Türk ve Kürt kökenli vatandaşların eşit hak ve özgürlüklere sahip olup olmadıkları sorulduğunda da katılımcıların %74’ü ‘evet, sahip’ yanıtını veriyor. Ana dili Kürtçe olan katılımcılarda bu oranın %47,3’e gerilediğini görüyoruz. PKK terörünün nasıl sona erdirilmesi gerektiğine dair soruya ise katılımcıların %44,9’u silahlı mücadeleyle yanıtını veriyor. Müzakere diyenler %32,3. Sayın Bahçeli ve Sayın Özel’e olan destek oranlarının %20’nin altında kalarak çözümün müzakereyle olması gerektiğini düşünen %32,3’ün bile epey altında kalması dikkat çekici. Bu ‘Öcalan/Meclis’ ve içeriği bambaşka olsa da ‘devlet vaadi’ ifadelerine duyulan yaygın tepkinin neticesi olsa gerek. Peki bundan sonra ne olur? BUNDAN SONRA NE OLACAK? Aralarında Almanya, Fransa, İtalya, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerin de olduğu pek çok ülkenin yaşadığı uluslaşma sürecini cumhuriyetle birlikte biz de yaşadık. Doğru, belli bakımlarda yaşamaya devam ediyoruz. Kesin olan: bugün dünden daha fazla ulus olduğumuz gerçeğidir. Elbette Kürtçe konuşanların yarıya yakınının kendilerini diğerleriyle eşit hissetmemesi hoşnut olunacak bir durum değil. Bir meseleye işaret eden pek çok delilden bir tanesi. Bununla birlikte kendilerini eşit hissetmeyen Kürtlerin bu duygu-durumları kendileri dışındaki büyük çoğunluk göz ardı edilerek değerlendirilemez. Bugün demografinin coğrafi dağılımı 60 sene önceki gibi değildir. Kürtlerin çoğu Güney ve Doğu Anadolu’da değil batı bölgelerinde yaşamaktadırlar. Özensiz, gelecek projeksiyonu olmadan atılan her adımın ‘sevimsiz’ sonuçları olabilir. Bu sonuçlar arasında terörün 40 yılda, gönlünce, bozamadığı toplumsal huzurun zedelenmesi de bulunuyor. Bu hâl ortadayken, sürecin bir yerinde, ki o yer Sayın Erdoğan’ın politik kariyerinin devamına dair alınan bir desteğin ardından gelir, II. Açılım’ın da sona ereceği kanaatindeyim.”
SEÇKİNHABERTV- Bağımsız Düşünce Kuruluşu Toplum Çalışmaları Enstitüsü'nün "Terör ve Açılım" başlıklı araştırma sonuçları, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Enstitünün Siyaset Programı Direktörü Hüseyin Raşit Yılmaz, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Öcalan” açıklamasıyla başlayan tartışmalar ile araştırma sonuçlarını, kaleme aldığı köşe yazısında değerlendirdi.
SEÇKİNHABERTV- Bağımsız Düşünce Kuruluşu Toplum Çalışmaları Enstitüsü'nün "Terör ve Açılım" başlıklı araştırma sonuçları, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Enstitünün Siyaset Programı Direktörü Hüseyin Raşit Yılmaz, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Öcalan” açıklamasıyla başlayan tartışmalar ile araştırma sonuçlarını, kaleme aldığı köşe yazısında değerlendirdi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çatısı altında konuşmasına yönelik açıklaması tepkilere neden olurken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in Kürtlere yönelik “Türkiye Cumhuriyeti'nin sahibi olma” vurgusu tartışmaları alevlendirdi. Söz konusu gelişmeler üzerine Toplum Çalışmaları Enstitüsü anket çalışması gerçekleştirdi. Enstitü, katılımcılara iki liderin beyanları ile terörün çözümüne, Öcalan’ın akıbetine ilişkin beklentileri ve siyasal yarıştaki son durumu sordu.

“ÖZEL’İN SON AÇIKLAMALARI SİYASİ HASARA MERHEM OLAMADI”

“Terör ve Açılım” araştırmasının sonuçları kamuoyunun dikkatini çekerken, araştırma sonuçlarına ilişkin bir değerlendirme de Enstitünün Siyaset Programı Direktörü Hüseyin Raşit Yılmaz’dan geldi. Yılmaz, Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nde yayınlanan yazısına CHP lideri Özel’in açıklamalarını değerlendirerek başladı. Yılmaz yazısında, “Sayın Özel’in kastının ayrı bir devlet olmadığı hitabın tümünü dinleyenler için son derece açık elbette. Ama ‘devlet vaat etme’ cümlesinin tek başına yaygın dolaşıma girmesi ve tepkilerin peşinden gelen ‘aslında öyle demiyorum’ minvalindeki açıklamasının söz konusu cümlenin siyasi hasarına merhem olmaya yetmemesi bir sürpriz değil. Biraz da bu durumun hızlı bir kamuoyu araştırmasıyla ortaya konulmasının ‘keşke’leri oluştu Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminde” ifadelerini kullandı.

“GENEL MERKEZLERDE ÇALIŞMALAR YAPTIRILDI”

Terör ve Açılım araştırmalarına ilişkin iktidar ve muhalefet partilerinin genel merkezlerinde çalışmalar yaptırıldığını belirten Hüseyin Raşit Yılmaz, “‘Açıklanmasalar bile’ sonuçların bizi teyit ettiğine dair fikir sahibi olmuşlardır. Çabucak gerçekleştirilen bir miting ve söyleşilerle 22 Ekim’deki ‘coşkulu’ el yükseltme retoriğinin yerini daha mutedil bir dile bırakması da bu yüzden olsa gerek” ifadelerine yer verdi.

“İKİNCİ AÇILIM” OLASILIĞININ MHP, AKP VE CHP’YE FATURASI NE OLDU?

Yazısında araştırma verilerine de yer veren Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu ‘radikal’ çıkışın MHP açısından politik maliyetini de görebiliyoruz. Geçen ay yaptığımız araştırmada %11,7 olan MHP oyu 24 Ekim’de %7,5’e gerilemiş durumda. Bu her 3 MHP seçmeninden birisinin partisine oy vermekten, en azından şimdilik, vazgeçtiğini gösteriyor. Peki II. Açılım sürecinin esas sahibi AK Parti de ortağına benzer bir siyasi maliyetle karşı karşıya mı? An itibariyle hayır. Çünkü çok açılan ortağı, açıldığı yerden ‘su çok güzel, gelsene’ diyemedi. Hâlâ kurumsal alt yapısı güçlü olan AK Parti kulaç atılan suyun risklerini görecek kadar tecrübeli, ölçme ve değerlendirme sistemine sahip olduğu için suya önce ortağının girmesini uygun bulmuştu. Politik risklerin farkında olduğunu ifade eden CHP Genel Başkanı, Sayın Erdoğan’ın ortağının ardından suya, hemen girmeyeceğini öngöremediği için oldukça aceleci davranmış oldu. Doğrudan Sayın Özel’in ‘eşit yurttaşlık/el yükseltme’ cümleleriyle sorduğumuz ‘destekliyor musunuz?’ sorusuna katılımcıların %73,2’si ‘hayır’ diyor. CHP seçmenlerinde genel başkanlarının açıklamasına katılmayanların oranı ise %70,3. Bu net tepki yerel seçimler sonrası birinciliğe alışmaya başlamış olan CHP’yi daha eski bir alışkanlığıyla karşı karşıya getirdi: İkincilik. CHP’nin geçen ay %32,7 olan oyunun %26,9’a gerilemesi, AK Parti’nin kendisini korumasıyla birleşince %32,1 oyla birinci parti yeniden iktidarın büyük ortağı oldu. Bu Ak Parti’nin suya girmek yerine kıyıda kuru kalmayı, CHP’nin de hızlı pozisyon alma heyecanıyla koşarak MHP’nin girdiği suya girmesinin doğal bir sonucu elbette”

“AKP, İLAVE KAZANIMLARI HANESİNE YAZDIRABİLİR”

Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi AKP’nin, süreçten nasıl MHP ve CHP gibi olumsuz etkilenmediğine değinen Yılmaz, yazısını şöyle sürdürdü:

“Sayın Erdoğan bizzat kendi ağzından çıkmayan hiçbir ifadenin ve doğrudan içinde olmadığı hiçbir aksiyonun kendi politik itibarına ciddi bir hasar vermeyeceğinin farkında. Cumhur İttifakı kitlesinde yaygın olarak var olan ‘bir bildiği vardır’ sihirli sözünü besleyecek malzemeleri kendi kitlesiyle paylaşma konusunda hâlâ başarılı. İsrail saldırganlığına karşı özel meclis oturumundan, medyasındaki yorumcuların jeopolitik temelli ‘savaş kapıda’ uyarılarına, Sayın Bahçeli’nin açıklamasına karşı oluşan tepkinin ardından kendisine yakın bir gazetenin attığı ‘karşıt’ manşete kadar planlanan bir politik tasarım bu. Hakkını teslim etmek gerekir: Kısa dönemli sonuçları bakımından oldukça başarılı. Eğer Sayın Erdoğan ‘bir bildiği vardır’ ve ‘savaş kapıda’ parantezleri arasına kendi seçmenleri dışında da bazı kesimleri ekleyebilirse sadece ‘yeniden cumhurbaşkanı adaylığı’nı değil ilave kazanımları da hanesine yazdırabilir. Tabi bunun için kuru kalmayı başarması gerekecek. Ancak toplumsal eğilimlere baktığımızda bu defa işi pek kolay değil. Şöyle ki; ‘PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili devlet sizce ne yapmalı?’ sorusuna katılımcıların %45,5’i şu an yasalarımızda bulunmayan bir cezayı dile getirerek, ‘idam edilmeli’ yanıtını veriyor. %33,2’si ise mevcut cezası olan ‘ömür boyu hapis’ cevabını veriyor. Bu iki yanıtın toplamı %80’e yakın. Serbest bırakılmalı ve ev hapsine alınmalı diyenlerin toplam oranı ise %9,9. İdam edilmeli yanıtını verenler Ak Parti seçmenlerinde %52,4, MHP seçmenlerinde ise %57,4. Yani Öcalan’ın ‘aktör’lüğü yalnız şehit ve gazi ailelerini değil toplumun %80’ine yakınını rahatsız eden bir öneri gibi duruyor. Türk ve Kürt kökenli vatandaşların eşit hak ve özgürlüklere sahip olup olmadıkları sorulduğunda da katılımcıların %74’ü ‘evet, sahip’ yanıtını veriyor. Ana dili Kürtçe olan katılımcılarda bu oranın %47,3’e gerilediğini görüyoruz. PKK terörünün nasıl sona erdirilmesi gerektiğine dair soruya ise katılımcıların %44,9’u silahlı mücadeleyle yanıtını veriyor. Müzakere diyenler %32,3. Sayın Bahçeli ve Sayın Özel’e olan destek oranlarının %20’nin altında kalarak çözümün müzakereyle olması gerektiğini düşünen %32,3’ün bile epey altında kalması dikkat çekici. Bu ‘Öcalan/Meclis’ ve içeriği bambaşka olsa da ‘devlet vaadi’ ifadelerine duyulan yaygın tepkinin neticesi olsa gerek. Peki bundan sonra ne olur?

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

Aralarında Almanya, Fransa, İtalya, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerin de olduğu pek çok ülkenin yaşadığı uluslaşma sürecini cumhuriyetle birlikte biz de yaşadık. Doğru, belli bakımlarda yaşamaya devam ediyoruz. Kesin olan: bugün dünden daha fazla ulus olduğumuz gerçeğidir. Elbette Kürtçe konuşanların yarıya yakınının kendilerini diğerleriyle eşit hissetmemesi hoşnut olunacak bir durum değil. Bir meseleye işaret eden pek çok delilden bir tanesi. Bununla birlikte kendilerini eşit hissetmeyen Kürtlerin bu duygu-durumları kendileri dışındaki büyük çoğunluk göz ardı edilerek değerlendirilemez. Bugün demografinin coğrafi dağılımı 60 sene önceki gibi değildir. Kürtlerin çoğu Güney ve Doğu Anadolu’da değil batı bölgelerinde yaşamaktadırlar. Özensiz, gelecek projeksiyonu olmadan atılan her adımın ‘sevimsiz’ sonuçları olabilir. Bu sonuçlar arasında terörün 40 yılda, gönlünce, bozamadığı toplumsal huzurun zedelenmesi de bulunuyor. Bu hâl ortadayken, sürecin bir yerinde, ki o yer Sayın Erdoğan’ın politik kariyerinin devamına dair alınan bir desteğin ardından gelir, II. Açılım’ın da sona ereceği kanaatindeyim.”

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.