Bağımlılığın önlenmesi için kısır döngü aşılmalı Aile içi çatışmalar madde kullanımına, madde kullanımı ise çatışmalara yol açıyor

28.02.2024 - 17:28, Güncelleme: 28.02.2024 - 17:28 656+ kez okundu.
 

Bağımlılığın önlenmesi için kısır döngü aşılmalı Aile içi çatışmalar madde kullanımına, madde kullanımı ise çatışmalara yol açıyor

Aile içi çatışmaların madde kullanım bozukluklarının tedavisinde önemli bir engel olduğunu belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, aile içi çatışmalar ile madde kullanımı arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor. Aile desteğinin sağlanması ve kullanıcının bu desteği kabul etmesinin tedavi sürecini hızlandırdığını vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, “Aile içi çatışmalar madde kullanımına, madde kullanımı ise aile içi çatışmalara yol açar” uyarısında bulundu. Hem kullanıcı hem de ailenin diğer üyelerinin birbirlerini suçlamalarının önlenmesi gerektiğini belirten Bolluk’a göre bağımlılığın bir hastalık olarak kabul edilmesi ve tedavi edilebilir bir durum olduğu bilinmeli… İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, 1-7 Mart Yeşilay Haftası dolayısıyla madde ve alkol bağımlılığı konusunda değerlendirmede bulundu. Kullanımın kontrol edilebileceği düşünülüyor Alkol ya da madde bağımlılarının çoğunlukla kullanımı kontrol edebilecekleri düşüncesiyle madde kullanmaya başladıklarını belirten Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, “İlk kullanımdan sonrası tekrar madde alma ihtiyacı doğar. Aynı etkinin sağlanması için kullanım sıklığı ve/veya miktarı zamanla artar. Bu kısır döngünün yerleşmesiyle kişi bağımlılık sürecine girmiş olur” dedi. Bağımlılıkta tetikleyiciler olabilir Alkol ya da madde bağımlılığının başlamasında bazı nedenlerin tetikleyici olabildiğini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, “Stresi azaltma, çevre tarafından söz ya da davranışla ödüllendirilme, cinsel tatmin ya da performans artışı, bir gruba ait olma hissini sağlama, zevk arayışı gibi sebepler tetikleyici olabilir. Ayrıca bazı kişilik özelliklerine sahip olan kişilerin bağımlılığa daha yatkın olduğu görüşü hakimdir. Bunlar, antisosyal kişilik bozukluğu gibi risk alan, dürtüselliğin eşlik ettiği kişiliklerdir. Düşük eğitim ve düşük gelir düzeyi de bağımlılık için etkenler arasındadır” diye konuştu. Madde kullanımı beynin işlevlerini bozuyor Bağımlılığın bir beyin hastalığı olduğunu kaydeden Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, madde kullanımının beyin işlevlerini bozduğunu ifade ederek şunları söyledi:  “Bağımlılık, alkol-madde kullanıcısının beyninde yapısal ve nörokimyasal değişikliklere bağlı olarak istemli madde kullanma davranışının zorlantılı madde kullanımına dönüşmesi biçiminde sonuçlanan bir beyin hastalığıdır. Bağımlıların yaklaşık olarak tümü ilk dönemlerde maddeyi kendi başlarına bırakabileceklerine inanırlar ve tedaviye başvurmadan bırakma girişiminde bulunurlar. Ancak bu çabaların önemli kısmı başarısızlıkla sonuçlanır. Araştırmalar madde kullanımının beyin işlevlerini bozduğunu göstermiştir. Bu bozukluk kişi, maddeyi bıraktıktan sonra uzun bir dönem de devam etmektedir. Bu nedenle tedavinin varlığı, hastanın tekrar madde kullanmamaya başlamasını önlemek için gereklidir. Öte yandan madde kullanıcılarının beklentileri farklı olduğu için tek başına bırakma girişimleri de başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Örneğin maddeyi bırakıp çevresini değiştirmeyi istememek gibi…” Tedavi olmayı istemek en önemli aşama… Alkol ve/veya madde bağımlılığının tedavi edilebildiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, “Madde kullanan ve tedavi olmak isteyen, bu konudaki problemlerine çözüm arayan kişi ve yakınları hastanelere bağlı Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri (AMATEM) ile psikiyatri kliniklerine başvurarak tedavi olabilirler. Hasta ve doktor iş birliğiyle yürütülen tedavi, 2-6 hafta arasında hastanede yatarak arındırma ve bir yıl süre ile psiko-sosyal tedavi şeklinde gerçekleşmektedir. Bağımlılık düzelebilir ancak tam iyileşmenin gerçekleşmesi için ciddi bir çaba ve zaman gerekmektedir. Kişinin tedavi olmayı istemesi ve kendini hazır hissetmesi en önemli aşamadır. Alkol ya da madde kullanımında tedavi yaklaşımları diğer psikiyatrik ve fiziksel bozukluklara göre farklılıklar gösterir. Bu bozuklukların tedavisinde çeşitli yaklaşımların farklı yeri ve önemi vardır. Alkol ya da madde kullananların tümüne etkili tek bir yaklaşımdan söz etmek mümkün değildir. Uygun tedavi görenlerde seyir oldukça iyidir. Alkol ya da madde kullanımıyla ilişkili sorunların giderilmesi seyri olumlu yönde etkilemektedir” dedi. Aile desteği tedavi sürecini etkiliyor Bağımlılığı olan bireylere yaklaşımda ailesine ve yakın çevresine önemli görevler düştüğünü belirten Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, sözlerini şöyle tamamladı: “Bireyin tedaviye devam etmesini sağlayan en önemli etkenler arasında isteği, aile ve sosyal desteklerinin olması ve iş yerinden, aileden ya da yasal yönden bireyin baskı altında olması sayılabilir. Aile içi çatışmalar madde kullanım bozukluklarının tedavisinde önemli bir engeldir. Ailenin desteğinin sağlanması ve kullanıcının bu desteği kabul etmesi, tedavi sürecini hızlandırmaktadır. Aile içi çatışmalar madde kullanımına, madde kullanımı ise aile içi çatışmalara yol açar. Hem kullanıcının hem de ailenin diğer üyelerinin aile içi çatışmalardaki rollerini anlamasına yardımcı olunmalı ve birbirlerini suçlamaları önlenmelidir. Bağımlılığın bir hastalık olarak kabul edilmesi ve tedavi edilebilir bir durum olduğu bilinmelidir. Bağımlılığın tedavisi zahmetli bir iştir. Bağımlılık tedavisindeki başarıda ailenin ve çevrenin kişiyi desteklemesi ve motive etmesinin önemi büyüktür.” Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Aile içi çatışmaların madde kullanım bozukluklarının tedavisinde önemli bir engel olduğunu belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, aile içi çatışmalar ile madde kullanımı arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor. Aile desteğinin sağlanması ve kullanıcının bu desteği kabul etmesinin tedavi sürecini hızlandırdığını vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, “Aile içi çatışmalar madde kullanımına, madde kullanımı ise aile içi çatışmalara yol açar” uyarısında bulundu. Hem kullanıcı hem de ailenin diğer üyelerinin birbirlerini suçlamalarının önlenmesi gerektiğini belirten Bolluk’a göre bağımlılığın bir hastalık olarak kabul edilmesi ve tedavi edilebilir bir durum olduğu bilinmeli…

İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, 1-7 Mart Yeşilay Haftası dolayısıyla madde ve alkol bağımlılığı konusunda değerlendirmede bulundu.

Kullanımın kontrol edilebileceği düşünülüyor

Alkol ya da madde bağımlılarının çoğunlukla kullanımı kontrol edebilecekleri düşüncesiyle madde kullanmaya başladıklarını belirten Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, “İlk kullanımdan sonrası tekrar madde alma ihtiyacı doğar. Aynı etkinin sağlanması için kullanım sıklığı ve/veya miktarı zamanla artar. Bu kısır döngünün yerleşmesiyle kişi bağımlılık sürecine girmiş olur” dedi.

Bağımlılıkta tetikleyiciler olabilir

Alkol ya da madde bağımlılığının başlamasında bazı nedenlerin tetikleyici olabildiğini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, “Stresi azaltma, çevre tarafından söz ya da davranışla ödüllendirilme, cinsel tatmin ya da performans artışı, bir gruba ait olma hissini sağlama, zevk arayışı gibi sebepler tetikleyici olabilir. Ayrıca bazı kişilik özelliklerine sahip olan kişilerin bağımlılığa daha yatkın olduğu görüşü hakimdir. Bunlar, antisosyal kişilik bozukluğu gibi risk alan, dürtüselliğin eşlik ettiği kişiliklerdir. Düşük eğitim ve düşük gelir düzeyi de bağımlılık için etkenler arasındadır” diye konuştu.

Madde kullanımı beynin işlevlerini bozuyor

Bağımlılığın bir beyin hastalığı olduğunu kaydeden Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, madde kullanımının beyin işlevlerini bozduğunu ifade ederek şunları söyledi:

 “Bağımlılık, alkol-madde kullanıcısının beyninde yapısal ve nörokimyasal değişikliklere bağlı olarak istemli madde kullanma davranışının zorlantılı madde kullanımına dönüşmesi biçiminde sonuçlanan bir beyin hastalığıdır. Bağımlıların yaklaşık olarak tümü ilk dönemlerde maddeyi kendi başlarına bırakabileceklerine inanırlar ve tedaviye başvurmadan bırakma girişiminde bulunurlar. Ancak bu çabaların önemli kısmı başarısızlıkla sonuçlanır. Araştırmalar madde kullanımının beyin işlevlerini bozduğunu göstermiştir. Bu bozukluk kişi, maddeyi bıraktıktan sonra uzun bir dönem de devam etmektedir. Bu nedenle tedavinin varlığı, hastanın tekrar madde kullanmamaya başlamasını önlemek için gereklidir. Öte yandan madde kullanıcılarının beklentileri farklı olduğu için tek başına bırakma girişimleri de başarısızlıkla sonuçlanmaktadır. Örneğin maddeyi bırakıp çevresini değiştirmeyi istememek gibi…”

Tedavi olmayı istemek en önemli aşama…

Alkol ve/veya madde bağımlılığının tedavi edilebildiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, “Madde kullanan ve tedavi olmak isteyen, bu konudaki problemlerine çözüm arayan kişi ve yakınları hastanelere bağlı Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri (AMATEM) ile psikiyatri kliniklerine başvurarak tedavi olabilirler. Hasta ve doktor iş birliğiyle yürütülen tedavi, 2-6 hafta arasında hastanede yatarak arındırma ve bir yıl süre ile psiko-sosyal tedavi şeklinde gerçekleşmektedir. Bağımlılık düzelebilir ancak tam iyileşmenin gerçekleşmesi için ciddi bir çaba ve zaman gerekmektedir. Kişinin tedavi olmayı istemesi ve kendini hazır hissetmesi en önemli aşamadır. Alkol ya da madde kullanımında tedavi yaklaşımları diğer psikiyatrik ve fiziksel bozukluklara göre farklılıklar gösterir. Bu bozuklukların tedavisinde çeşitli yaklaşımların farklı yeri ve önemi vardır. Alkol ya da madde kullananların tümüne etkili tek bir yaklaşımdan söz etmek mümkün değildir. Uygun tedavi görenlerde seyir oldukça iyidir. Alkol ya da madde kullanımıyla ilişkili sorunların giderilmesi seyri olumlu yönde etkilemektedir” dedi.

Aile desteği tedavi sürecini etkiliyor

Bağımlılığı olan bireylere yaklaşımda ailesine ve yakın çevresine önemli görevler düştüğünü belirten Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bolluk, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bireyin tedaviye devam etmesini sağlayan en önemli etkenler arasında isteği, aile ve sosyal desteklerinin olması ve iş yerinden, aileden ya da yasal yönden bireyin baskı altında olması sayılabilir. Aile içi çatışmalar madde kullanım bozukluklarının tedavisinde önemli bir engeldir. Ailenin desteğinin sağlanması ve kullanıcının bu desteği kabul etmesi, tedavi sürecini hızlandırmaktadır. Aile içi çatışmalar madde kullanımına, madde kullanımı ise aile içi çatışmalara yol açar. Hem kullanıcının hem de ailenin diğer üyelerinin aile içi çatışmalardaki rollerini anlamasına yardımcı olunmalı ve birbirlerini suçlamaları önlenmelidir. Bağımlılığın bir hastalık olarak kabul edilmesi ve tedavi edilebilir bir durum olduğu bilinmelidir. Bağımlılığın tedavisi zahmetli bir iştir. Bağımlılık tedavisindeki başarıda ailenin ve çevrenin kişiyi desteklemesi ve motive etmesinin önemi büyüktür.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.