“KOAH'ın Tanı ve Tedavisinde Çarpıcı Değişikler Var"

19.11.2024 - 13:33, Güncelleme: 19.11.2024 - 13:33 31 kez okundu.
 

“KOAH'ın Tanı ve Tedavisinde Çarpıcı Değişikler Var"

Ülkemizde ve tüm dünyada oldukça yaygın görülen Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığının (KOAH) sıklığının artarak devam etmesi önemini de artıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, istatiklerin, erişkinlerde her on kişinin ikisinde, sigara içen her dört kişinin birinde KOAH olduğunu gösterdiğini ancak gerçek rakamın bunun çok daha üzerinde olduğunu söyledi. Son yıllarda tüm toplumlarda bu kadar yaygın görülen hastalığın 2024 GOLD Kılavuzunda hem tanı hem de tedavisi ile ilgili oldukça çarpıcı değişiklikler bulunduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Ü. Akduman, önemli açıklamalarda bulundu.    KOAH, kronik bronşit ve amfizem birlikteliği olarak tanımlanıyor. Kronik bronşit, hava yollarımızda tıkanıklık, amfizem ise oksijenlenmenin sağlandığı hava keseciklerinin tahribatı olarak ifade ediliyor. KOAH hastasında bu iki durumun birlikteliği söz konusu.  Hastalık için en önemli risk faktörünün sigara başta olmak üzere tüm tütün ürünlerinin kullanımı olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman “Sigara ve maalesef elektronik sigara da dahil tüm tütün ürünlerinin yaygınlığının artışı toplum sağlığı açısından yarattığı risk nedeniyle oldukça önem taşıyor.” Dedi.    Sigaranın dışında KOAH’ın gelişmesini ve hızlandıracak pek çok risk faktörünün de tanımlandığına işaret eden Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, “Düşük doğum ağırlığından çocukluk çağında geçirilen virüs enfeksiyonlarına, sürdürülen mesleklerden, beslenme alışkınlıklarına kadar pek çok etken, sigaranın KOAH‘ın risk faktörü olması üzerindeki etkisinin hızlanmasına neden oluyor” diye konuştu.    SIKLIĞI GİDEREK ARTIYOR KOAH’ın şu anda dünya genelinde yaşam kaybına neden olan hastalıklar arasında dördüncü sırada yer aldığını hatırlatan Dr. Öğr. Ü. Akduman, dünya genelinde her yıl yaklaşık üç milyon kişinin KOAH nedeniyle yaşamını kaybettiğinin tahmin edildiğini söyledi. Hastalığın ülkemizde ve dünyada sıklığının da giderek arttığına dikkat çeken Dr. Öğr. Ü. Akduman, “Erişkinlerde her on kişiden ikisinde, sigara içen her dört kişiden birinde KOAH olduğu düşünülmektedir.  Gerçek rakamların ise bunun çok daha üzerinde olduğu bilinmektedir. Artış beklentisindeki en önemli etkenlerin başında ise yaşlanan dünya nüfusu ve başta tütün dumanı olmak üzere diğer tüm risk faktörlerine maruziyetin artması geliyor.” Diye konuştu.    HASTA YAKINLARI VE SAĞLIK SİSTEMİ İÇİN DE BÜYÜK PROBLEM YARATIYOR KOAH’ın ilerleyici ve ataklar ile seyreden kronik bir hastalık olduğunu ve bu nedenle tüm sürecin hastayla birlikte ailesi ve yakınlarının da etkilendiğini hatırlatan Dr. Öğr. Ü. Akduman, sözlerine şöyle devam etti: “Ataklar, rutinde olan nefes darlığı, hırıltı ve balgam miktarında artış olarak tanımlanır. Ancak alevlenmeler hafif ve yoğun bakım gereksinimi olacak kadar şiddetli olabilir. Şiddetli alevlenmeler uzun hastane ve yoğun bakım yatışı gerektirebilir. Dolayısıyla bu süreç hasta yakınları ve sağlık sistemi açısından da ciddi bir problem yaratıyor.”   RİSK FAKTÖRLERİNE MURUZİYET ANNE KARNINDA BAŞLIYOR “Akciğer gelişiminin anne karnında başladığını ve bebeğin özellikle sigara dumanına maruz kalması akciğer gelişimini bozar. Doğumda düşük doğum ağırlığına sahip bebeklerin KOAH olma riski diğer bireylere göre daha sıktır.” Dr. Öğr. Ü. Akduman, sözlerine şöyle devam etti:   “Her ne kadar KOAH için ana risk faktörlerinin başında tütün dumanı ve diğer solunan toksik partikül ve gazlara maruz kalmak gelse de son yapılan araştırmaların KOAH'ın rahimde başlayıp bebeklik ve ergenlik döneminde devam eden ve ömür boyu süren genetik ve çevresel risk faktörlerinin bir kombinasyonundan kaynaklandığını gösteriyor.”   HER TEDAVİNİN BİREYSELLEŞTİRİLMESİ GEREKİYOR KOAH’ın nefes darlığı, kronik balgam üretimi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösteren önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Ü. Akduman, “Son yıllarda tüm toplumlarda bu kadar yaygın görülen hastalığın GOLD 2024 (Global Initiative for Chronic Obstructive Lung Disease) Kılavuzunda hem tanı hem de tedavisi ile ilgili oldukça çarpıcı değişiklikler bulunmaktadır. Her hastada bronşit ve amfizem farklı düzeyde bulunmaktadır ve her hastanın tedaviye yanıtı farklıdır. Bu farklıklar nedeniyle artık heterojen bir hastalık olarak kabul edilir ve her kişinin tedavisi bu farklılıklara uygun tedavi edilmelidir. Tedavide başarının en önemli unsurlarından biri her hastanın tedavisinin baskın patolojiye yönelik tercih edilmesidir. Artık KOAH heterojen dediğimiz bir hastalık olarak tanımlanmakta ve her tedavinin bireyselleştirilmesi gerektiğinin altı çizilmektedir” diye konuştu.    TANI VE TEDAVİ KLAVUZLARINDAN DEĞİŞİKLİK VAR Her yıl güncellenen KOAH kılavuzunda bir önceki yıllardan farklı olarak tanı, evreleme ve tedavi önerilerinde çarpıcı değişiklikler yapılmıştır. Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, dünya genelinde kabul edilen ve uygulamaya başlanan bu değişikler konusunda şu bilgileri verdi: “2024 yılına kadar dört evreden oluşan KOAH şu an artık üç evrede kabul edilmekte, tedavi şekilleri de bu üç evre göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Sigaranın bırakılması, hava yollarında tıkanıklığın açılmasını sağlayan bronkodilatör ilaçların düzenli kullanılması, aşıların yapılması, solunum egzersizleri, CPAP/BIPAP dediğimiz basınçlı cihazların verilmesi, oksijen tedavisinin eklenmesi gibi tedavilerin yaşam kayıplarını azalttığını biliyoruz.  Bunun yanında influenza aşısı dediğimiz grip aşısının, uygun ilaçların hastanın yaşam kalitesini arttırdığı ve alevlenmelerin önüne geçerek yaşam kayıplarını azalttığı konusundaki görüşler netliğe kavuşmuş durumda. KOAH hastalarında zaten grip ve zatürre aşısını özellikle öneriyorduk ama bu rehber gösteriyor ki özellikle ileri yaşlı KOAH’lı gruplarda influenza aşısının ömrü uzattığı ispatlanmıştır.”   AŞILAMA PROGRAMLARINDA DA DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI Bu güncel rehber ile aşılama programında da değişikliğe gidildiği bilgisini veren Dr. Öğr. Ü. Akduman, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Değişikliklerden birisi Tdap (Tetanoz-Difteri- Boğmaca) ve Zona aşısı uygulamasıdır ki ülkemizde de uygulanmaya başlandı. Hastalar daha önce bu aşıları yaptırmadıysa ya da yaptırdığından emin değilse yapılması öneriliyor çünkü özellikle boğmacanın KOAH alevlenmeleri ve zatürreye gidişi hızlandırdığını biliyoruz. COVİD aşısı ile ilgili toplumlarda direnç gelişse de da KOAH”lı hastalarda tavsiye edilen aşılar içerisinde yerini korumaktadır. KOAH’ın ilerlemesini yavaşlatmak, durdurmak ve uzamış hastane yatışlarının önüne geçmek için aşılama ve bireye uygun ilaç tedavisinin düzenlenmesinin özellikle altı çizilmektedir. Bir de normalde bugüne kadar tanı ve tedavimizde göz önünde bulundurmadığımız Eozinofil dediğimiz tam kan sayımında saptanan ve alerji belirteci olan hücrelerin saptanması durumunda KOAH’lı hastaların tedavilerinin değiştirilmesi önerilmektedir.” Özellikle içinde bulunduğumuz dönemde aşılamanın çok daha önemli olduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, “KOAH tanısı almış her yaştaki hastanın bu aşıları yaptırması çok önemli. Ayrıca, astım, kronik bronşit, kalp damar hastalıkları olanlar ve diyabetli kişilerin de bu aşıları yaptırması gerekli”   BU BELİRTİLER VARSA KOAH’TAN ŞÜPHELENMELİ? KOAH’ın erken teşhis edilirse, tedaviyle ilerlemesinin yavaşlatılabildiğini ve hastaların yaşam kalitesinin korunabildiğinin altını çizen Dr. Öğr. Ü. Akduman, hastalar için uyarıcı olacak belirtiler konusunda şunları anlattı: “Özellikle sabahları daha yoğun görülen ve 3 aydan uzun süredir devam eden inatçı öksürük KOAH belirtisi olabilir. Bunun yanında nefes darlığı ve balgam çıkarma da hastaların en sık karşılaştığı şikayetler arasında yer alır. Hastalar, fiziksel aktivite sırasında ya da basit günlük işler yaparken bile nefes almakta zorlandıklarından şikayet eder. Yine özellikle sabah saatlerinde olmak üzere sık sık balgam çıkarma ihtiyacı hissetmek de ve hırıltı veya göğüste sıkışma hissi KOAH'ın tipik belirtilerinden biridir.” Risk grubunda olmasına rağmen hasta semptomatik olmayabilir veya semptomlarını doktora başvuracak kadar önemsemeyebildiğini hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, “Özellikle sigara içenler, 40 yaşın üzerindekiler veya kronik toz ve kimyasal maruziyeti olanlar bu belirtileri fark ettiklerinde KOAH açısından bir doktora başvurmalıdır. Hastalık her bireyde farklı seyreder ve tedavide en temel amaç şikayetlerin azaltılması ve atakların azaltılmasıdır. Her atakta akciğer fonksiyonlarında bozulma olur. Atakların önüne geçmenin en önemli noktaları bireye özgün uygun tedavi, aşılama, sigara ve kirli havadan uzak durulması, gerekli hastalarda ek oksijen desteğinin sağlanması, CPAP ve BIPAP ile pozitif basınç veren cihazların kullanılmasıdır.” Diye konuştu.    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ülkemizde ve tüm dünyada oldukça yaygın görülen Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığının (KOAH) sıklığının artarak devam etmesi önemini de artıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, istatiklerin, erişkinlerde her on kişinin ikisinde, sigara içen her dört kişinin birinde KOAH olduğunu gösterdiğini ancak gerçek rakamın bunun çok daha üzerinde olduğunu söyledi. Son yıllarda tüm toplumlarda bu kadar yaygın görülen hastalığın 2024 GOLD Kılavuzunda hem tanı hem de tedavisi ile ilgili oldukça çarpıcı değişiklikler bulunduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Ü. Akduman, önemli açıklamalarda bulundu. 

 

KOAH, kronik bronşit ve amfizem birlikteliği olarak tanımlanıyor. Kronik bronşit, hava yollarımızda tıkanıklık, amfizem ise oksijenlenmenin sağlandığı hava keseciklerinin tahribatı olarak ifade ediliyor. KOAH hastasında bu iki durumun birlikteliği söz konusu.  Hastalık için en önemli risk faktörünün sigara başta olmak üzere tüm tütün ürünlerinin kullanımı olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman “Sigara ve maalesef elektronik sigara da dahil tüm tütün ürünlerinin yaygınlığının artışı toplum sağlığı açısından yarattığı risk nedeniyle oldukça önem taşıyor.” Dedi.   

Sigaranın dışında KOAH’ın gelişmesini ve hızlandıracak pek çok risk faktörünün de tanımlandığına işaret eden Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, “Düşük doğum ağırlığından çocukluk çağında geçirilen virüs enfeksiyonlarına, sürdürülen mesleklerden, beslenme alışkınlıklarına kadar pek çok etken, sigaranın KOAH‘ın risk faktörü olması üzerindeki etkisinin hızlanmasına neden oluyor” diye konuştu. 

 

SIKLIĞI GİDEREK ARTIYOR

KOAH’ın şu anda dünya genelinde yaşam kaybına neden olan hastalıklar arasında dördüncü sırada yer aldığını hatırlatan Dr. Öğr. Ü. Akduman, dünya genelinde her yıl yaklaşık üç milyon kişinin KOAH nedeniyle yaşamını kaybettiğinin tahmin edildiğini söyledi. Hastalığın ülkemizde ve dünyada sıklığının da giderek arttığına dikkat çeken Dr. Öğr. Ü. Akduman, “Erişkinlerde her on kişiden ikisinde, sigara içen her dört kişiden birinde KOAH olduğu düşünülmektedir.  Gerçek rakamların ise bunun çok daha üzerinde olduğu bilinmektedir. Artış beklentisindeki en önemli etkenlerin başında ise yaşlanan dünya nüfusu ve başta tütün dumanı olmak üzere diğer tüm risk faktörlerine maruziyetin artması geliyor.” Diye konuştu. 

 

HASTA YAKINLARI VE SAĞLIK SİSTEMİ İÇİN DE BÜYÜK PROBLEM YARATIYOR

KOAH’ın ilerleyici ve ataklar ile seyreden kronik bir hastalık olduğunu ve bu nedenle tüm sürecin hastayla birlikte ailesi ve yakınlarının da etkilendiğini hatırlatan Dr. Öğr. Ü. Akduman, sözlerine şöyle devam etti: “Ataklar, rutinde olan nefes darlığı, hırıltı ve balgam miktarında artış olarak tanımlanır. Ancak alevlenmeler hafif ve yoğun bakım gereksinimi olacak kadar şiddetli olabilir. Şiddetli alevlenmeler uzun hastane ve yoğun bakım yatışı gerektirebilir. Dolayısıyla bu süreç hasta yakınları ve sağlık sistemi açısından da ciddi bir problem yaratıyor.”

 

RİSK FAKTÖRLERİNE MURUZİYET ANNE KARNINDA BAŞLIYOR

“Akciğer gelişiminin anne karnında başladığını ve bebeğin özellikle sigara dumanına maruz kalması akciğer gelişimini bozar. Doğumda düşük doğum ağırlığına sahip bebeklerin KOAH olma riski diğer bireylere göre daha sıktır.” Dr. Öğr. Ü. Akduman, sözlerine şöyle devam etti: 

 “Her ne kadar KOAH için ana risk faktörlerinin başında tütün dumanı ve diğer solunan toksik partikül ve gazlara maruz kalmak gelse de son yapılan araştırmaların KOAH'ın rahimde başlayıp bebeklik ve ergenlik döneminde devam eden ve ömür boyu süren genetik ve çevresel risk faktörlerinin bir kombinasyonundan kaynaklandığını gösteriyor.”

 

HER TEDAVİNİN BİREYSELLEŞTİRİLMESİ GEREKİYOR

KOAH’ın nefes darlığı, kronik balgam üretimi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösteren önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Ü. Akduman, “Son yıllarda tüm toplumlarda bu kadar yaygın görülen hastalığın GOLD 2024 (Global Initiative for Chronic Obstructive Lung Disease) Kılavuzunda hem tanı hem de tedavisi ile ilgili oldukça çarpıcı değişiklikler bulunmaktadır. Her hastada bronşit ve amfizem farklı düzeyde bulunmaktadır ve her hastanın tedaviye yanıtı farklıdır. Bu farklıklar nedeniyle artık heterojen bir hastalık olarak kabul edilir ve her kişinin tedavisi bu farklılıklara uygun tedavi edilmelidir. Tedavide başarının en önemli unsurlarından biri her hastanın tedavisinin baskın patolojiye yönelik tercih edilmesidir. Artık KOAH heterojen dediğimiz bir hastalık olarak tanımlanmakta ve her tedavinin bireyselleştirilmesi gerektiğinin altı çizilmektedir” diye konuştu. 

 

TANI VE TEDAVİ KLAVUZLARINDAN DEĞİŞİKLİK VAR

Her yıl güncellenen KOAH kılavuzunda bir önceki yıllardan farklı olarak tanı, evreleme ve tedavi önerilerinde çarpıcı değişiklikler yapılmıştır. Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, dünya genelinde kabul edilen ve uygulamaya başlanan bu değişikler konusunda şu bilgileri verdi: “2024 yılına kadar dört evreden oluşan KOAH şu an artık üç evrede kabul edilmekte, tedavi şekilleri de bu üç evre göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Sigaranın bırakılması, hava yollarında tıkanıklığın açılmasını sağlayan bronkodilatör ilaçların düzenli kullanılması, aşıların yapılması, solunum egzersizleri, CPAP/BIPAP dediğimiz basınçlı cihazların verilmesi, oksijen tedavisinin eklenmesi gibi tedavilerin yaşam kayıplarını azalttığını biliyoruz.  Bunun yanında influenza aşısı dediğimiz grip aşısının, uygun ilaçların hastanın yaşam kalitesini arttırdığı ve alevlenmelerin önüne geçerek yaşam kayıplarını azalttığı konusundaki görüşler netliğe kavuşmuş durumda. KOAH hastalarında zaten grip ve zatürre aşısını özellikle öneriyorduk ama bu rehber gösteriyor ki özellikle ileri yaşlı KOAH’lı gruplarda influenza aşısının ömrü uzattığı ispatlanmıştır.”

 

AŞILAMA PROGRAMLARINDA DA DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI

Bu güncel rehber ile aşılama programında da değişikliğe gidildiği bilgisini veren Dr. Öğr. Ü. Akduman, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Değişikliklerden birisi Tdap (Tetanoz-Difteri- Boğmaca) ve Zona aşısı uygulamasıdır ki ülkemizde de uygulanmaya başlandı. Hastalar daha önce bu aşıları yaptırmadıysa ya da yaptırdığından emin değilse yapılması öneriliyor çünkü özellikle boğmacanın KOAH alevlenmeleri ve zatürreye gidişi hızlandırdığını biliyoruz. COVİD aşısı ile ilgili toplumlarda direnç gelişse de da KOAH”lı hastalarda tavsiye edilen aşılar içerisinde yerini korumaktadır. KOAH’ın ilerlemesini yavaşlatmak, durdurmak ve uzamış hastane yatışlarının önüne geçmek için aşılama ve bireye uygun ilaç tedavisinin düzenlenmesinin özellikle altı çizilmektedir. Bir de normalde bugüne kadar tanı ve tedavimizde göz önünde bulundurmadığımız Eozinofil dediğimiz tam kan sayımında saptanan ve alerji belirteci olan hücrelerin saptanması durumunda KOAH’lı hastaların tedavilerinin değiştirilmesi önerilmektedir.”

Özellikle içinde bulunduğumuz dönemde aşılamanın çok daha önemli olduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, “KOAH tanısı almış her yaştaki hastanın bu aşıları yaptırması çok önemli. Ayrıca, astım, kronik bronşit, kalp damar hastalıkları olanlar ve diyabetli kişilerin de bu aşıları yaptırması gerekli”

 

BU BELİRTİLER VARSA KOAH’TAN ŞÜPHELENMELİ?

KOAH’ın erken teşhis edilirse, tedaviyle ilerlemesinin yavaşlatılabildiğini ve hastaların yaşam kalitesinin korunabildiğinin altını çizen Dr. Öğr. Ü. Akduman, hastalar için uyarıcı olacak belirtiler konusunda şunları anlattı: “Özellikle sabahları daha yoğun görülen ve 3 aydan uzun süredir devam eden inatçı öksürük KOAH belirtisi olabilir. Bunun yanında nefes darlığı ve balgam çıkarma da hastaların en sık karşılaştığı şikayetler arasında yer alır. Hastalar, fiziksel aktivite sırasında ya da basit günlük işler yaparken bile nefes almakta zorlandıklarından şikayet eder. Yine özellikle sabah saatlerinde olmak üzere sık sık balgam çıkarma ihtiyacı hissetmek de ve hırıltı veya göğüste sıkışma hissi KOAH'ın tipik belirtilerinden biridir.”

Risk grubunda olmasına rağmen hasta semptomatik olmayabilir veya semptomlarını doktora başvuracak kadar önemsemeyebildiğini hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, “Özellikle sigara içenler, 40 yaşın üzerindekiler veya kronik toz ve kimyasal maruziyeti olanlar bu belirtileri fark ettiklerinde KOAH açısından bir doktora başvurmalıdır. Hastalık her bireyde farklı seyreder ve tedavide en temel amaç şikayetlerin azaltılması ve atakların azaltılmasıdır. Her atakta akciğer fonksiyonlarında bozulma olur. Atakların önüne geçmenin en önemli noktaları bireye özgün uygun tedavi, aşılama, sigara ve kirli havadan uzak durulması, gerekli hastalarda ek oksijen desteğinin sağlanması, CPAP ve BIPAP ile pozitif basınç veren cihazların kullanılmasıdır.” Diye konuştu.   

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.