TGC’den sert tepki: 'Gazetecilik Suç Değildir, Meslektaşlarımız Serbest Bırakılsın'

Halk TV Yayınına Soruşturma Açıldı, Üç Gazeteci Gözaltına Alındı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "Turpun Büyüğü" başlıklı basın toplantısında adı geçen bilirkişi ile yapılan tele-röportajın Halk TV’de yayınlanması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında gazeteci Barış Pehlivan, Halk TV sorumlu müdürü Serhan Asker ve sunucu Seda Selek gözaltına alındı. Olayın duyulmasının ardından basın ve ifade özgürlüğü üzerine tartışmalar yeniden alevlendi. TGC, yaşananların gazetecilerin mesleklerini icra etmesini engellediğini belirterek, “Bu kararlarla haberin serbest dolaşımı önleniyor” ifadelerini kullandı. TGC: “İfade ve Basın Özgürlüğü Anayasal Güvencedir” TGC tarafından yapılan açıklamada, basın ve ifade özgürlüğünün demokrasinin temel taşlarından biri olduğuna dikkat çekildi ve şu ifadelere yer verildi: "Herkesin bilgi edinme, haber alma, düşünceyi ifade etme ve serbest eleştiri hakkı vardır. Basın ve yayın özgürlüğü, temel insan hakları arasındadır. Demokratik bir hukuk devletinde bu haklar Anayasal güvence altında olmalıdır. Ancak Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü önündeki engeller her geçen gün daha da artmaktadır." “Siyasi Gerilimin Hedefi Yine Gazeteciler Oldu” TGC, gazetecilerin gözaltına alınmasını, Türkiye’deki siyasi atmosferle ilişkilendirerek, iktidar ve muhalefet arasında yükselen gerilimde yine gazetecilerin hedef alındığını ifade etti. Açıklamada şu değerlendirmelere yer verildi: "İktidar ve muhalefet partileri arasında yükselen siyasi gerilimin hedefi son olarak yine gazeteciler oldu. CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar kapsamında adı geçen bilirkişiyle yapılan haber ve röportaj nedeniyle Halk TV programcıları Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker, 28 Ocak 2025 Salı akşamı gözaltına alındı. Ancak gazetecilerin mesleklerini icra ederken haberin tüm taraflarıyla görüşerek kamuoyuna gerçekleri ulaştırması, gazeteciliğin temel gereğidir. Gazetecilik suç değildir." "Sansür ve Baskılardan Vazgeçilmeli" TGC, gazetecilere yönelik baskıların ve gözaltı kararlarının demokrasiyi zedelediğini belirterek, şu çağrıyı yaptı: "Türkiye’de demokrasinin yeşerebilmesi için haberin serbestçe dolaşması, yurttaşların sansürsüz bilgiye erişebilmesi gerekmektedir. Gazetecilere yönelik haksız gözaltılar, basın üzerindeki baskılar ve halkın haber alma hakkını engelleyen uygulamalar son bulmalıdır. Basın özgürlüğü herkes için güvencedir ve demokrasinin olmazsa olmazıdır. Meslektaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz." Basın Örgütlerinden Destek Çağrısı Yaşanan gelişmelerin ardından TGC’nin yanı sıra pek çok basın kuruluşu ve sivil toplum örgütü de gözaltı kararlarına tepki göstererek meslektaşlarına destek mesajları yayınladı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) de Türkiye’de basın özgürlüğünün tehdit altında olduğuna dikkat çekti. Gözaltılar Türkiye’de Basın Özgürlüğü Tartışmalarını Yeniden Alevlendirdi Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker’in gözaltına alınması, Türkiye’de basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Daha önce de birçok gazeteci, yaptıkları haberler nedeniyle soruşturmalara maruz kalmış ve çeşitli hukuki süreçlerle karşı karşıya kalmıştı. Türkiye, uluslararası basın özgürlüğü endekslerinde "özgür olmayan ülkeler" kategorisinde yer almaya devam ediyor. Kaynak : PHA