Uzun süre oturmak hayati tehlikeyi tetikleyebilir

Sağlık (Web Sitesi) - Web Sitesi | 11.04.2025 - 12:12, Güncelleme: 11.04.2025 - 23:08 659 kez okundu.
 

Uzun süre oturmak hayati tehlikeyi tetikleyebilir

Vücudun bir kısmında ya da tamamında hareket kaybıyla kendini gösteren inme (felç), günümüzde kalp hastalıklarından sonra en sık ölüm nedeni olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, yaşlanan nüfus, yaşam süresinin uzaması ve hareketsiz yaşam tarzı nedeniyle inme riskinin her geçen yıl arttığına dikkat çekiyor.

Vücudun bir kısmında ya da tamamında hareket kaybıyla kendini gösteren inme (felç), günümüzde kalp hastalıklarından sonra en sık ölüm nedeni olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, yaşlanan nüfus, yaşam süresinin uzaması ve hareketsiz yaşam tarzı nedeniyle inme riskinin her geçen yıl arttığına dikkat çekiyor.      Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Gülnaz Emin, inmenin dünya genelinde giderek artan bir sağlık problemi olduğunu vurguladı. Uzm. Dr. Emin, “İnme, tüm dünyada yüksek görülme sıklığı ve ölümcül etkisi nedeniyle hayatta kalanlarda da kalıcı özürlülüğe yol açan önemli bir nörolojik problem” diyerek, beyin damarlarına giden kan akışının aniden kesilmesinin, zihinsel ve fiziksel yeti kayıplarına neden olduğunu belirtti. İnme belirtileri ani başlıyor İnme belirtilerinin erken fark edilmesinin hayati önem taşıdığını belirten Uzm. Dr. Emin, bu belirtilerin çoğunlukla aniden ortaya çıktığını ifade etti. Yüz, kol veya bacakta güçsüzlük, hissizlik ya da hareketsizlik, konuşma bozuklukları, bilinç bulanıklığı, hafıza kaybı, yutma güçlüğü, denge kaybı ve ani başlayan şiddetli baş ağrısı, inmenin öncü sinyalleri arasında yer alıyor. “Bu tür belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurmak, kalıcı hasar ya da ölüm riskini azaltmak açısından büyük önem taşır” dedi. Risk faktörleri iki grupta toplanıyor İnme riskini artıran faktörlerin değiştirilebilen ve değiştirilemeyen olmak üzere iki gruba ayrıldığını belirten Uzm. Dr. Gyulnaz Emin, yaş, cinsiyet ve genetiğin değiştirilemeyen faktörler arasında yer aldığını söyledi. İleri yaş, erkek cinsiyet ve ailede inme öyküsü olan bireylerde riskin daha yüksek olduğunu vurguladı. Değiştirilebilen risk faktörlerinin ise bireysel çabalarla azaltılabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Emin, “Yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, diyabet, kolesterol yüksekliği, sigara, alkol, obezite, hareketsizlik ve yanlış beslenme inme riskini artırıyor. Bu faktörlerin kontrol altına alınması, inme riskinin azaltılmasında çok önemli bir yer tutuyor” diye konuştu. Beslenme alışkanlıkları inme riskini etkiliyor Uzm. Dr. Emin, alınabilecek bazı önlemlerle sadece inme değil, kalp ve damar hastalıklarının da önüne geçilebileceğini söyledi. “Risk faktörlerini kontrol altına almak, yaşam tarzı ve beslenme düzenini değiştirmek, hekim tarafından önerilen ilaçların düzenli kullanımı inme riskini azaltmada önemli rol oynar” dedi. Beslenme konusunda özellikle Akdeniz tipi diyetin önemine değinen Uzm. Dr. Gülnaz Emin, tuzun azaltılması ve sodyum alımının kısıtlanmasını önererek, “Meyve, sebze, kuruyemiş, tam tahıllar, lifli besinler, zeytinyağı, balık ve kümes hayvanları gibi gıdalara ağırlık verilmelidir. Rafine şeker, işlenmiş ve yüksek sodyum içeren ürünler, trans yağlar ve yüksek glisemik indeksli gıdalardan kaçınılması gerekir” dedi. Oturma süresi arttıkça risk de artıyor Hareketsiz yaşam tarzı ve uzayan oturma süresinin inme ve kalp-damar hastalıkları riskini artırdığına dikkat çeken Uzm. Dr. Emin, gün içinde kısa süreli hareketliliğin bile faydalı olduğunu vurguladı. “Ev işi, bahçe işi ya da kısa bir yürüyüş bile riski azaltmaya katkı sağlar. Kılavuzlar haftalık 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz öneriyor. En basitinden, günde 20 dakikalık tempolu yürüyüş bile anlamlı bir fark yaratabilir” diye belirtti. Egzersiz kapasitesi sınırlı olan bireylerde ise mevcut hastalıklara göre fiziksel olarak aktif kalınmasının önemine değinen Uzm. Dr. Emin, “Hareket etmek her birey için mümkün olan en iyi iyileşme stratejisidir” dedi. Rehabilitasyon süreci bütüncül yaklaşım gerektiriyor İnme sonrası fizik tedavi ve rehabilitasyon sürecine mümkün olan en erken dönemde başlanması gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Emin, bu sürecin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirtti. Son yıllarda yapılan araştırmaların, erişkin beynin yeniden yapılanma kapasitesine sahip olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Emin, “Nöroplastisite adı verilen bu durum, beynin hasar sonrası yeni görevler üstlenerek fonksiyon kazanabilmesi anlamına geliyor” dedi. Bu süreçte görev-odaklı öğrenme kavramının öne çıktığını belirten Uzm. Dr. Emin, “Sürekli tekrarlar ve yoğun eğitimlerle günlük yaşam aktiviteleri yeniden öğrenilebilir. Rehabilitasyonda kullanılan robotik yürüme cihazları, hastaların normal yürüyüşe yakın hareketlerle çalışmasını sağlar ve iyileşme sürecini hızlandırır” dedi. Ruh sağlığı da unutulmamalı Uzm. Dr. Gülnaz Emin, rehabilitasyon sürecinde en az fiziksel gelişim kadar hastanın motivasyonunun da önemli olduğuna dikkat çekerek, inme sonrası depresyonun sık görülen ancak çoğu zaman göz ardı edilen bir durum olduğunu ifade etti. “Hastanın içe kapanması, aşırı talepkâr ya da bağımlı hale gelmesi durumunda mutlaka uygun tıbbi destek sağlanmalıdır” dedi. Rehabilitasyon süreci ne zaman sona erer? İnme sonrası rehabilitasyonun ömür boyu sürebilecek bir süreç olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Gyulnaz Emin, bu sürecin kişinin topluma katılımını sağlamayı, komplikasyonları ve inmenin tekrarını önlemeyi hedeflediğini vurguladı. “Riskleri belirleyip en aza indirerek daha iyi bir yaşam mümkün” diyerek sözlerini tamamladı.       Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Vücudun bir kısmında ya da tamamında hareket kaybıyla kendini gösteren inme (felç), günümüzde kalp hastalıklarından sonra en sık ölüm nedeni olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, yaşlanan nüfus, yaşam süresinin uzaması ve hareketsiz yaşam tarzı nedeniyle inme riskinin her geçen yıl arttığına dikkat çekiyor.

Vücudun bir kısmında ya da tamamında hareket kaybıyla kendini gösteren inme (felç), günümüzde kalp hastalıklarından sonra en sık ölüm nedeni olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, yaşlanan nüfus, yaşam süresinin uzaması ve hareketsiz yaşam tarzı nedeniyle inme riskinin her geçen yıl arttığına dikkat çekiyor.     

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Gülnaz Emin, inmenin dünya genelinde giderek artan bir sağlık problemi olduğunu vurguladı. Uzm. Dr. Emin, “İnme, tüm dünyada yüksek görülme sıklığı ve ölümcül etkisi nedeniyle hayatta kalanlarda da kalıcı özürlülüğe yol açan önemli bir nörolojik problem” diyerek, beyin damarlarına giden kan akışının aniden kesilmesinin, zihinsel ve fiziksel yeti kayıplarına neden olduğunu belirtti.

İnme belirtileri ani başlıyor

İnme belirtilerinin erken fark edilmesinin hayati önem taşıdığını belirten Uzm. Dr. Emin, bu belirtilerin çoğunlukla aniden ortaya çıktığını ifade etti. Yüz, kol veya bacakta güçsüzlük, hissizlik ya da hareketsizlik, konuşma bozuklukları, bilinç bulanıklığı, hafıza kaybı, yutma güçlüğü, denge kaybı ve ani başlayan şiddetli baş ağrısı, inmenin öncü sinyalleri arasında yer alıyor. “Bu tür belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurmak, kalıcı hasar ya da ölüm riskini azaltmak açısından büyük önem taşır” dedi.

Risk faktörleri iki grupta toplanıyor

İnme riskini artıran faktörlerin değiştirilebilen ve değiştirilemeyen olmak üzere iki gruba ayrıldığını belirten Uzm. Dr. Gyulnaz Emin, yaş, cinsiyet ve genetiğin değiştirilemeyen faktörler arasında yer aldığını söyledi. İleri yaş, erkek cinsiyet ve ailede inme öyküsü olan bireylerde riskin daha yüksek olduğunu vurguladı.

Değiştirilebilen risk faktörlerinin ise bireysel çabalarla azaltılabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Emin, “Yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, diyabet, kolesterol yüksekliği, sigara, alkol, obezite, hareketsizlik ve yanlış beslenme inme riskini artırıyor. Bu faktörlerin kontrol altına alınması, inme riskinin azaltılmasında çok önemli bir yer tutuyor” diye konuştu.

Beslenme alışkanlıkları inme riskini etkiliyor

Uzm. Dr. Emin, alınabilecek bazı önlemlerle sadece inme değil, kalp ve damar hastalıklarının da önüne geçilebileceğini söyledi. “Risk faktörlerini kontrol altına almak, yaşam tarzı ve beslenme düzenini değiştirmek, hekim tarafından önerilen ilaçların düzenli kullanımı inme riskini azaltmada önemli rol oynar” dedi.

Beslenme konusunda özellikle Akdeniz tipi diyetin önemine değinen Uzm. Dr. Gülnaz Emin, tuzun azaltılması ve sodyum alımının kısıtlanmasını önererek, “Meyve, sebze, kuruyemiş, tam tahıllar, lifli besinler, zeytinyağı, balık ve kümes hayvanları gibi gıdalara ağırlık verilmelidir. Rafine şeker, işlenmiş ve yüksek sodyum içeren ürünler, trans yağlar ve yüksek glisemik indeksli gıdalardan kaçınılması gerekir” dedi.

Oturma süresi arttıkça risk de artıyor

Hareketsiz yaşam tarzı ve uzayan oturma süresinin inme ve kalp-damar hastalıkları riskini artırdığına dikkat çeken Uzm. Dr. Emin, gün içinde kısa süreli hareketliliğin bile faydalı olduğunu vurguladı. “Ev işi, bahçe işi ya da kısa bir yürüyüş bile riski azaltmaya katkı sağlar. Kılavuzlar haftalık 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz öneriyor. En basitinden, günde 20 dakikalık tempolu yürüyüş bile anlamlı bir fark yaratabilir” diye belirtti.

Egzersiz kapasitesi sınırlı olan bireylerde ise mevcut hastalıklara göre fiziksel olarak aktif kalınmasının önemine değinen Uzm. Dr. Emin, “Hareket etmek her birey için mümkün olan en iyi iyileşme stratejisidir” dedi.

Rehabilitasyon süreci bütüncül yaklaşım gerektiriyor

İnme sonrası fizik tedavi ve rehabilitasyon sürecine mümkün olan en erken dönemde başlanması gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Emin, bu sürecin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirtti. Son yıllarda yapılan araştırmaların, erişkin beynin yeniden yapılanma kapasitesine sahip olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Emin, “Nöroplastisite adı verilen bu durum, beynin hasar sonrası yeni görevler üstlenerek fonksiyon kazanabilmesi anlamına geliyor” dedi.

Bu süreçte görev-odaklı öğrenme kavramının öne çıktığını belirten Uzm. Dr. Emin, “Sürekli tekrarlar ve yoğun eğitimlerle günlük yaşam aktiviteleri yeniden öğrenilebilir. Rehabilitasyonda kullanılan robotik yürüme cihazları, hastaların normal yürüyüşe yakın hareketlerle çalışmasını sağlar ve iyileşme sürecini hızlandırır” dedi.

Ruh sağlığı da unutulmamalı

Uzm. Dr. Gülnaz Emin, rehabilitasyon sürecinde en az fiziksel gelişim kadar hastanın motivasyonunun da önemli olduğuna dikkat çekerek, inme sonrası depresyonun sık görülen ancak çoğu zaman göz ardı edilen bir durum olduğunu ifade etti. “Hastanın içe kapanması, aşırı talepkâr ya da bağımlı hale gelmesi durumunda mutlaka uygun tıbbi destek sağlanmalıdır” dedi.

Rehabilitasyon süreci ne zaman sona erer?

İnme sonrası rehabilitasyonun ömür boyu sürebilecek bir süreç olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Gyulnaz Emin, bu sürecin kişinin topluma katılımını sağlamayı, komplikasyonları ve inmenin tekrarını önlemeyi hedeflediğini vurguladı. “Riskleri belirleyip en aza indirerek daha iyi bir yaşam mümkün” diyerek sözlerini tamamladı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat plastik çember Tout savoir sur Albertville 73200 : actus locales, restos, sortiesCasino SEO Domination via PBNsAvesta maçonnerie générale en savoie