Yaşlılarda yalnızlık ve sosyal izolasyon sorunları derinleşti!

14.07.2022 - 11:54, Güncelleme: 14.07.2022 - 11:54 1838+ kez okundu.
 

Yaşlılarda yalnızlık ve sosyal izolasyon sorunları derinleşti!

Aile fertleri yaşlı bireyleri programlarına dahil etmeli

Aile fertleri yaşlı bireyleri programlarına dahil etmeli   Gelişmiş ülkelerde nüfusun çoğunluğunu yaşlılar oluştururken nüfus tahminlerine göre ülkemizde yaşlı nüfus oranının da 2025 yılında 11,0 ve 2030 yılında 12,9 olması bekleniyor. Asıl odak noktasının yaşlının memnuniyetini ve yaşam kalitesini artırmak olması gerektiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, gerekli koşullar sağlanmadığında depresyon, uyku bozuklukları, majör depresyon gibi psikiyatrik hastalıkların ortaya çıkabildiğini ifade ediyor. Psikolog Demir, günümüz modern toplumunda yaşlıların yalnızlık ve sosyal izolasyon sorunlarının derinleştiğine dikkat çekerek aile fertlerine yaşlı bireyleri sık sık programlarına dahil etmelerini ve onlarla sohbet etmelerini tavsiye ediyor.   Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, yaşlıların psikolojik sağlığı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu ve tavsiyelerini paylaştı.   Gelişmiş ülkelerde yaşlı nüfusu ağırlıkta   Genel anlamda kavramsal olarak bakıldığında yaşlılığın yaşam sürecinin son evresi olarak görüldüğünü belirten Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Yaşlanma ise doğumdan ölüme kadar devam eden bir süreçtir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yaşlılık ‘kişinin çevreye uyum sağlama yeteneğinin yavaş yavaş azalması’ olarak tanımlarken 80 ve üstü yaş aralığını ise yaşlı olarak belirlendi. Günümüzde yaşlı nüfusun gittikçe arttığını görüyoruz. Özellikle gelişmiş ülkelere baktığımızda nüfusun çoğunluğunu yaşlılar oluşturuyor. Bu durum ülkenin yaşlılar için ayrıca sosyal, psikolojik, ekonomik anlamda stratejiler geliştirmesini gerektiriyor. Ülkemizde toplam nüfus içinde 60 yaş ve üstü nüfus 1950 yılında 5.9 iken, 2016’da yaklaşık 6,5 milyon ile nüfusun 8,3’ünü oluşturuyor. Bu oran 2021 yılında 9,7'ye yükseldi. Nüfus tahminlerine göre yaşlı nüfus oranının 2025 yılında 11,0, 2030 yılında 12,9 olması bekleniyor.” dedi.   Yaşlılarda en sık majör depresyon görülüyor   Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, yaşlılık döneminin önemine vurgu yaptı sözlerini şöyle sürdürdü:    “Asıl odak noktası, yaşlının yaşam memnuniyetini ve yaşam kalitesini arttırmak olmalı. Yaşlının yaşam kalitesini ve memnuniyetini yüksek tutmadığımızda karşımıza pek çok problem çıkabiliyor. Yaşlılarda görülen psikiyatrik hastalıklara baktığımızda; depresyon, çeşitli demans tipleri, uyku bozuklukları, anksiyete bozukluklarının görüldüğünü söyleyebiliriz. Yaşlılık döneminde herhangi bir organik hastalığa bağlı ya da tamamen tek başına en sık rastladığımız psikiyatrik hastalık majör depresyondur. Halk arasında sıklıkla depresyon olarak tariflenen bu tabloda yaşlı yaşam enerjisi kaybeder, yaşamak artık onun için anlamsız hale gelir, alınganlıklar artabilir, yakınlarının kendisiyle yeterince ilgilenmediğini düşünebilir, ilgi ihtiyacı artabilir, uyku ve iştah problemleri görülebilir, hatta daha da ileri gittiğimizde intihar isteği ile karşılaşabiliriz. Bu intihar etme isteğini genelde pasif bir şekilde ‘artık yaşamın anlamı kalmadı, ölsem de kurtulsam’ ya da “artık Allah’ın canımı almasını bekliyorum’ ifadeleriyle duyabiliriz.”   Sosyal ve psikolojik sorunlarla karşılaşıyorlar   Yaşlıların, yaşlılık döneminde karşılaşmış oldukları önemli sorunlar arasında ekonomik sorunların da olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Yaşlılar, yaşlılık döneminde kötü ekonomik koşullardan dolayı sosyal ve psikolojik sorunla karşılaşıyorlar. Yaşanılan ülkenin ekonomik düzenine bağlı olarak hayatın giderek pahalılaştığı, emeklilik ya da ailede para sağlayan kişinin ölümü gibi durumlarda gelirin azalması nedeniyle yaşlıların kendi geçimlerini sağlamaları zorlaşıyor.” ifadelerini kullandı.   Emeklilikte kuruntu ve sıkıntı içine girebiliyorlar   Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, emeklilik sonrası ekonomik hayata katılımı azalan yaşlıların ekonomik güçlükler yaşamanın yanında kendilerini gittikçe işlevsiz ve yetersiz hissedebildiklerini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:   “Bununla beraber yaşlıların yalnızlık ve sosyal izolasyon sorunu günümüzün modern toplumunda derinleşiyor. Ekonomik olarak güçlük yaşayan yaşlı birey aynı zamanda yaşıtlarından da uzaklaşıyor ve çoğu zaman yaşıtlarının vefat etmesi ile beraber zorunlu bir yalnızlaşma sürecine giriyor. Emeklilik dönemi ile çalışmanın sona ermesi ve boş zaman döneminin başlaması, boş zamanın değerlendirilememesi sorununu ortaya çıkarıyor. Bu dönemin başarı ile geçirilmemesi, yaşlı birey üzerinde olumsuz birtakım davranışlara kaynaklık edebiliyor. Örneğin, kendi kendilerini düşünerek kuruntu ve sıkıntı içine girebiliyorlar. Bu durum da klinikte depresyon dediğimiz tablonun oluşumuna zemin hazırlıyor. Boş kalan yaşlı, geçmiş muhasebesine başlıyor ve işlevsel olan ya da olmayan pek çok düşünce ile baş başa kalıyor.”   İlk yaşlı istismar vakası 1975’te görüldü   Yaşlının aile üyelerine görevler düştüğünü ifade eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Literatüre baktığımızda ‘yaşlı istismarı’ olarak bilinen kavram, ilk olarak 1975’te İngiltere’de bilimsel alanda bakıma muhtaç bir yaşlının kendisine bakan bir aile üyesi tarafından fiziksel istismara uğramasını tanımlayan bir vakayla ortaya çıkmış. İzleyen yıllarda ise bu tanım, yaşlıyla güvenilir bir ilişki içinde olan bir akrabanın ya da kişinin, yaşlı üzerinde zararla sonuçlanan fiziksel, psikolojik ve ekonomik istismarından/ihmalinden kaynaklanan konuları da içerecek şekilde genişletilmiştir.” dedi.   Yaşlılar kendilerini yeterince ifade edemiyor   Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, yaşlı ihmalinin pasif ve aktif ihmal olarak ikiye ayrıldığını belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Aktif ihmal; yiyecek, su barınma, giyinme tıbbi ve duygusal destek gibi temel yaşama ihtiyaçlarının karşılanmasındaki eksiklik ve yetersizliktir. Yaşlıya bilinçli olarak, bilerek ve isteyerek fiziksel ve duygusal acı vermeyi de içerdiğini söyleyebiliriz. Bu davranışlar bilinçli ihmal olarak tanımlanıyor. Pasif ihmal ise zarar verme niyeti olmadan bakıcı kişinin, yaşlı bireyin temel ihtiyaçlarını karşılamada yanlış davranışıdır. Yaşlının ihmal edilmesi; aile fertleri arasında çatışma olması ya da aile fertlerinin yanlış davranışlarını yaşlıya yansıtmaları, ihtiyaçlarına karşı umursamaz davranmaları şeklinde görüldüğü gibi, aile üyelerinin yaşlıyı kendilerine bir engellemiş gibi görmeleri, kızgınlık belirtmeleri de kasıt olmayan ihmal olarak biliniyor. Yaşlılıkta aile bireylerinin yaşlıya tutumları önemlidir ve konuşulmalıdır. Ülkemizde yaşlılar kendilerini yeterince ifade etme yeteneğini bulamıyorlar. Yapılan çoğu reklam, plan ve programlar daha ziyade gençlere hitap ediyor. Bu da yaşlıların kendilerini izole hissetmelerine neden oluyor.”   Sosyal yaşam içinde olmaları teşvik edilmeli   Yaşlıların psikolojik sağlamlığını arttırmak için mümkün olduğunca sosyal yaşamın içinde olmalarını teşvik etmenin, özel becerileri ile hobilerini ortaya çıkarmanın ve bu çerçevede çeşitli kurslara katılımlarını desteklemenin önemli olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Sabah uyandığında günü planlamak, düzenli olarak hareket etmek, yaşlılık dönemine özel hedefler belirlemek de yaşam anlamını sürdürmek açısından işlevseldir. Çünkü belirli becerilerimiz yaşlılık süreci ile beraber azalır. Bu becerilerimizi kısmen korumak için “kullan ya da kaybet” teorisini hatırlamak önemli olabilir. Bu teoriye göre beyin hücrelerimiz kullanılmadığında kaybedilir. Düzenli bilişsel aktivitede bulunmak; ilerleyen yaşlarda dikkat, algı, bellek ve yönetsel işlevler gibi temel bilişsel işlevler üzerine olumlu etki gösteriyor.” diye konuştu.   Aile fertleri yaşlı bireyi programlarına dahil etmeli   Beyin, son dönem araştırma sonuçlarına göre, yaşlı olsa bile kendini yenileme becerisine sahiptir ve yeni nöronların üretimi söz konusudur. Yaşlanma ile doğal olarak yıpranan ve özellikle prefrontal korteksteki işlev bozukluğuna giden bir süreç varsa da kişi daha sık sosyal aktivite ve günü planlama, organize etme, gündemi takip etme, okuma yapma davranışları ile bu süreci yavaşlatabilir. 85 yaşında olan bir kişi 65 yaşında olan kişiden daha işlevseli, aktif olabilir. Yaşlı bu çerçevede kendini yenilerken aile bireyleri de sıklıkla yaşlıyı programlarına dahil etmeli, onlarla sohbet etmeli, bazı unutkanlıklarını, inatçılıklarını, katı düşünce sistemlerini anlayışla karşılamalıdır.” dedi.
Aile fertleri yaşlı bireyleri programlarına dahil etmeli

Aile fertleri yaşlı bireyleri programlarına dahil etmeli

 

Gelişmiş ülkelerde nüfusun çoğunluğunu yaşlılar oluştururken nüfus tahminlerine göre ülkemizde yaşlı nüfus oranının da 2025 yılında 11,0 ve 2030 yılında 12,9 olması bekleniyor. Asıl odak noktasının yaşlının memnuniyetini ve yaşam kalitesini artırmak olması gerektiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, gerekli koşullar sağlanmadığında depresyon, uyku bozuklukları, majör depresyon gibi psikiyatrik hastalıkların ortaya çıkabildiğini ifade ediyor. Psikolog Demir, günümüz modern toplumunda yaşlıların yalnızlık ve sosyal izolasyon sorunlarının derinleştiğine dikkat çekerek aile fertlerine yaşlı bireyleri sık sık programlarına dahil etmelerini ve onlarla sohbet etmelerini tavsiye ediyor.

 

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, yaşlıların psikolojik sağlığı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu ve tavsiyelerini paylaştı.

 

Gelişmiş ülkelerde yaşlı nüfusu ağırlıkta

 

Genel anlamda kavramsal olarak bakıldığında yaşlılığın yaşam sürecinin son evresi olarak görüldüğünü belirten Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Yaşlanma ise doğumdan ölüme kadar devam eden bir süreçtir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yaşlılık ‘kişinin çevreye uyum sağlama yeteneğinin yavaş yavaş azalması’ olarak tanımlarken 80 ve üstü yaş aralığını ise yaşlı olarak belirlendi. Günümüzde yaşlı nüfusun gittikçe arttığını görüyoruz. Özellikle gelişmiş ülkelere baktığımızda nüfusun çoğunluğunu yaşlılar oluşturuyor. Bu durum ülkenin yaşlılar için ayrıca sosyal, psikolojik, ekonomik anlamda stratejiler geliştirmesini gerektiriyor. Ülkemizde toplam nüfus içinde 60 yaş ve üstü nüfus 1950 yılında 5.9 iken, 2016’da yaklaşık 6,5 milyon ile nüfusun 8,3’ünü oluşturuyor. Bu oran 2021 yılında 9,7'ye yükseldi. Nüfus tahminlerine göre yaşlı nüfus oranının 2025 yılında 11,0, 2030 yılında 12,9 olması bekleniyor.” dedi.

 

Yaşlılarda en sık majör depresyon görülüyor

 

Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, yaşlılık döneminin önemine vurgu yaptı sözlerini şöyle sürdürdü: 

 

“Asıl odak noktası, yaşlının yaşam memnuniyetini ve yaşam kalitesini arttırmak olmalı. Yaşlının yaşam kalitesini ve memnuniyetini yüksek tutmadığımızda karşımıza pek çok problem çıkabiliyor. Yaşlılarda görülen psikiyatrik hastalıklara baktığımızda; depresyon, çeşitli demans tipleri, uyku bozuklukları, anksiyete bozukluklarının görüldüğünü söyleyebiliriz. Yaşlılık döneminde herhangi bir organik hastalığa bağlı ya da tamamen tek başına en sık rastladığımız psikiyatrik hastalık majör depresyondur. Halk arasında sıklıkla depresyon olarak tariflenen bu tabloda yaşlı yaşam enerjisi kaybeder, yaşamak artık onun için anlamsız hale gelir, alınganlıklar artabilir, yakınlarının kendisiyle yeterince ilgilenmediğini düşünebilir, ilgi ihtiyacı artabilir, uyku ve iştah problemleri görülebilir, hatta daha da ileri gittiğimizde intihar isteği ile karşılaşabiliriz. Bu intihar etme isteğini genelde pasif bir şekilde ‘artık yaşamın anlamı kalmadı, ölsem de kurtulsam’ ya da “artık Allah’ın canımı almasını bekliyorum’ ifadeleriyle duyabiliriz.”

 

Sosyal ve psikolojik sorunlarla karşılaşıyorlar

 

Yaşlıların, yaşlılık döneminde karşılaşmış oldukları önemli sorunlar arasında ekonomik sorunların da olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Yaşlılar, yaşlılık döneminde kötü ekonomik koşullardan dolayı sosyal ve psikolojik sorunla karşılaşıyorlar. Yaşanılan ülkenin ekonomik düzenine bağlı olarak hayatın giderek pahalılaştığı, emeklilik ya da ailede para sağlayan kişinin ölümü gibi durumlarda gelirin azalması nedeniyle yaşlıların kendi geçimlerini sağlamaları zorlaşıyor.” ifadelerini kullandı.

 

Emeklilikte kuruntu ve sıkıntı içine girebiliyorlar

 

Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, emeklilik sonrası ekonomik hayata katılımı azalan yaşlıların ekonomik güçlükler yaşamanın yanında kendilerini gittikçe işlevsiz ve yetersiz hissedebildiklerini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

 

“Bununla beraber yaşlıların yalnızlık ve sosyal izolasyon sorunu günümüzün modern toplumunda derinleşiyor. Ekonomik olarak güçlük yaşayan yaşlı birey aynı zamanda yaşıtlarından da uzaklaşıyor ve çoğu zaman yaşıtlarının vefat etmesi ile beraber zorunlu bir yalnızlaşma sürecine giriyor. Emeklilik dönemi ile çalışmanın sona ermesi ve boş zaman döneminin başlaması, boş zamanın değerlendirilememesi sorununu ortaya çıkarıyor. Bu dönemin başarı ile geçirilmemesi, yaşlı birey üzerinde olumsuz birtakım davranışlara kaynaklık edebiliyor. Örneğin, kendi kendilerini düşünerek kuruntu ve sıkıntı içine girebiliyorlar. Bu durum da klinikte depresyon dediğimiz tablonun oluşumuna zemin hazırlıyor. Boş kalan yaşlı, geçmiş muhasebesine başlıyor ve işlevsel olan ya da olmayan pek çok düşünce ile baş başa kalıyor.”

 

İlk yaşlı istismar vakası 1975’te görüldü

 

Yaşlının aile üyelerine görevler düştüğünü ifade eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Literatüre baktığımızda ‘yaşlı istismarı’ olarak bilinen kavram, ilk olarak 1975’te İngiltere’de bilimsel alanda bakıma muhtaç bir yaşlının kendisine bakan bir aile üyesi tarafından fiziksel istismara uğramasını tanımlayan bir vakayla ortaya çıkmış. İzleyen yıllarda ise bu tanım, yaşlıyla güvenilir bir ilişki içinde olan bir akrabanın ya da kişinin, yaşlı üzerinde zararla sonuçlanan fiziksel, psikolojik ve ekonomik istismarından/ihmalinden kaynaklanan konuları da içerecek şekilde genişletilmiştir.” dedi.

 

Yaşlılar kendilerini yeterince ifade edemiyor

 

Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, yaşlı ihmalinin pasif ve aktif ihmal olarak ikiye ayrıldığını belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Aktif ihmal; yiyecek, su barınma, giyinme tıbbi ve duygusal destek gibi temel yaşama ihtiyaçlarının karşılanmasındaki eksiklik ve yetersizliktir. Yaşlıya bilinçli olarak, bilerek ve isteyerek fiziksel ve duygusal acı vermeyi de içerdiğini söyleyebiliriz. Bu davranışlar bilinçli ihmal olarak tanımlanıyor. Pasif ihmal ise zarar verme niyeti olmadan bakıcı kişinin, yaşlı bireyin temel ihtiyaçlarını karşılamada yanlış davranışıdır. Yaşlının ihmal edilmesi; aile fertleri arasında çatışma olması ya da aile fertlerinin yanlış davranışlarını yaşlıya yansıtmaları, ihtiyaçlarına karşı umursamaz davranmaları şeklinde görüldüğü gibi, aile üyelerinin yaşlıyı kendilerine bir engellemiş gibi görmeleri, kızgınlık belirtmeleri de kasıt olmayan ihmal olarak biliniyor. Yaşlılıkta aile bireylerinin yaşlıya tutumları önemlidir ve konuşulmalıdır. Ülkemizde yaşlılar kendilerini yeterince ifade etme yeteneğini bulamıyorlar. Yapılan çoğu reklam, plan ve programlar daha ziyade gençlere hitap ediyor. Bu da yaşlıların kendilerini izole hissetmelerine neden oluyor.”

 

Sosyal yaşam içinde olmaları teşvik edilmeli

 

Yaşlıların psikolojik sağlamlığını arttırmak için mümkün olduğunca sosyal yaşamın içinde olmalarını teşvik etmenin, özel becerileri ile hobilerini ortaya çıkarmanın ve bu çerçevede çeşitli kurslara katılımlarını desteklemenin önemli olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Sabah uyandığında günü planlamak, düzenli olarak hareket etmek, yaşlılık dönemine özel hedefler belirlemek de yaşam anlamını sürdürmek açısından işlevseldir. Çünkü belirli becerilerimiz yaşlılık süreci ile beraber azalır. Bu becerilerimizi kısmen korumak için “kullan ya da kaybet” teorisini hatırlamak önemli olabilir. Bu teoriye göre beyin hücrelerimiz kullanılmadığında kaybedilir. Düzenli bilişsel aktivitede bulunmak; ilerleyen yaşlarda dikkat, algı, bellek ve yönetsel işlevler gibi temel bilişsel işlevler üzerine olumlu etki gösteriyor.” diye konuştu.

 

Aile fertleri yaşlı bireyi programlarına dahil etmeli

 

Beyin, son dönem araştırma sonuçlarına göre, yaşlı olsa bile kendini yenileme becerisine sahiptir ve yeni nöronların üretimi söz konusudur. Yaşlanma ile doğal olarak yıpranan ve özellikle prefrontal korteksteki işlev bozukluğuna giden bir süreç varsa da kişi daha sık sosyal aktivite ve günü planlama, organize etme, gündemi takip etme, okuma yapma davranışları ile bu süreci yavaşlatabilir. 85 yaşında olan bir kişi 65 yaşında olan kişiden daha işlevseli, aktif olabilir. Yaşlı bu çerçevede kendini yenilerken aile bireyleri de sıklıkla yaşlıyı programlarına dahil etmeli, onlarla sohbet etmeli, bazı unutkanlıklarını, inatçılıklarını, katı düşünce sistemlerini anlayışla karşılamalıdır.” dedi.

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.