Çağın Tüketicisi Alışverişte Rasyonel Değil Duygusal

TÜKETİCİLERİN BİLİNÇALTI AMBALAJ TASARIMLARINI ŞEKİLLENDİRİYOR   Tüketicilerin radarında yer almak için farklılaşmak gittikçe zorlaşıyor. Öyle ki geleneksel pazarlama yöntemlerinin yerini de tüketicilerin pazarlama uyaranlarına bilinçsiz olarak verdikleri tepkileri incelemek üzerine kurgulanan nöropazarlama tekniği alıyor. Tüketicilerin satın alma kararlarını artık rasyonel değil duygularıyla aldıklarını dolayısıyla da bu çağda nöropazarlamanın önemli olduğunu aktaran Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, özellikle ürünle tüketici arasındaki ilk buluşma noktası olan ambalaj tasarımlarında tüketicinin bilinçaltına yönelmenin markaları ön plana çıkardığını belirtiyor.   Tüketicilerin satın alma kararlarını anlamaya yönelik geliştirilen geleneksel araştırma yöntemlerinde insanların, genellikle kendilerini olduklarından farklı ifade etme eğiliminde olduğu saptanıyor. Bu yanılsamayı ortadan kaldırmaya yönelik geliştirilen nöropazarlama tekniği, müşterilerin motivasyonları, tercihleri ve kararları hakkında fikir edinmek için bilinçaltına odaklanıyor. Nöropazarlamanın kalbinin insan duyguları olduğunu dolayısıyla teknik testlerin sonuçlarından hata payı düşük çıktılar elde ettiklerini özellikle vurgulayan Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, bu yöntem sayesinde tüketicilerin satın alma kararında psikolojik ve sosyal faktörlerin etkisinin ölçülebildiğini belirtiyor. Çelik, “Renkler, sesler ve şekiller gibi duyusal uyaranlara yönelik tüketicinin verdiği olumlu ya da olumsuz tepkileri anlamanın özellikle ambalaj tasarımlarını şekillendirmede markalara oldukça faydalı bir teknik olduğunu çok kez gözlemledik.” yorumlarını yapıyor.   Bilinçsiz Tepkileri Saptamak için Bilinçli Pazarlama   Tüketicinin ürünle ilk teması çoğu zaman ambalaj sayesinde oluyor. Çağın tüketicisinin hem alternatiflerin çokluğu hem de çevresel etmenlerle birlikte dikkat süresinin ciddi oranda düşüşte olduğu biliniyor. Bununla birlikte markaların tüketicilerin satın alma kararlarında ilk pozitif etkiyi yaratabilmek için çok daha az zamanı olduğunu belirten Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, nöropazarlama tekniklerinin tüketicinin dikkatini çekmede bir kısa yol yarattığını vurguluyor. Çelik, markanın özünü yansıtan ve kitlesine verdiği değeri açıkça göstermesini sağlayabileceği ambalajlarda bu kitlenin duygularının psikolojik ve sosyolojik etkilerden bağımsız tasarımlar yapılamayacağını özellikle aktarıyor.   “Bırakalım Bize Yol Göstersinler”   Son zamanlarda markalar için değer yaratma ve marka hikayesi oluşturma en önemli adımlardan biri haline geldi. Tüketicilerin radarında yer almak için farklılaşmak her ne kadar zorlaşsa da bir o kadar önemli hale geliyor. Geleneksel pazarlama yöntemlerinin bugünün tüketicisine ulaşamaması, çok da yeni olmayan ancak sürekli artarak popülerliğini korumaya devam eden nöropazarlama tekniklerini gün yüzüne çıkarıyor. Bilinçaltına doğrudan ulaşmayı hedefleyen bu teknikler arasında özellikle ambalaj tasarımları için en sık kullanılan testler arasında göz izleme tekniklerinin yer aldığını aktaran Musa Çelik, Tasarist’in göz izleme testini uygulamadan çalıştıkları marka ambalajlarını raflara taşımadıklarını da vurguluyor. Çelik, “Müşterinin ilk kez karşılaştığı bir ambalajda gözünün nerelerde gezindiği, önce nereye baktığı ya da hangi köşeye hiç bakmadığı gibi detayların bizi yönlendirmesine izin veriyoruz. Yıllardır ünlü birçok markanın ambalajlarını yenilerken sırf bu testlerden geçmediği için satışlarında ciddi düşüşler yaşadığını gördük. Dolayısıyla bırakalım müşterilerin bilinçsiz tepkileri bize yol göstersin.” açıklamalarıyla bilinçaltının satın almaya etkisini vurguluyor.