CHP’Lİ ELÇİ: PKK’YI TASVİP ETMEM MÜMKÜN DEĞİL
CHP’Lİ ELÇİ: PKK’YI TASVİP ETMEM MÜMKÜN DEĞİL
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Başdanışmanı Nuşirevan Elçi, PKK terör örgütünü bir zaman tasvip etmediğini belirterek, “Tasvip etseydik yanlarında yer alırdık. Dünya görüşüme, kişiliğime göre ben kesinlikle şiddetle ve silahla hiçbir sorunun çözüleceğine inanmıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Başdanışmanı Nuşirevan Elçi, PKK terör örgütünü bir zaman tasvip etmediğini belirterek, “Tasvip etseydik yanlarında yer alırdık. Dünya görüşüme, kişiliğime göre ben kesinlikle şiddetle ve silahla hiçbir sorunun çözüleceğine inanmıyorum.
SeçkinHaberTv- CHP Genel Başkan Başdanışmanlık görevine getiren Nuşirevan Elçi açıklamalarda bulundu. PKK’nı tarafı olan bir kişi olmadığını belirten Elçi, “Bu ülkenin sivil siyasetçileri, sivil insanları otursun bu sorunu temelden çözsün. Bu sorunu çözmek hiçte zor değil. Bugün gerçekten PKK’nın da taleplerine baktığımızda, Kürt şahsiyetlerin ve önderlerinin de taleplerine baktığımızda sorun gerçekten çözülmeyecek bir sorun değil. Bir kürdün çocuğu ana dilinde eğitim aldığında bir Türk’ün çocuğunun ana dilinde bir eksilme olmayacak. Sayın Erdoğan 2004’te bir yasa çıkardı yerel yönetimlerin güçlendirilmesi dönemin Cumhurbaşkanı zaten onu reddetmese, veto etmeseydi belki de bu sorunun çözülmesinin alt yapısı hazırlanmış olurdu. Türkiye’nin yerel yönetimde güçlenmesi gerekiyor bunu hepimiz yıllardır diyoruz. Şuan ki katı merkezi yönetimle sağlıklı yönetilebileceği imkanı da bulunmamaktadır.” dedi.
ÇÖZÜLEMEYECEK HİÇBİR SORUN YOK
Elçi, “Ülkemiz coğrafi olarak da büyük bir coğrafya kültürel değerler anlamında değişiklik arz eden bir toplumuz. Artvin’in ihtiyacı ile Ağrı’nın ihtiyacı bir olmayabilir. Şırnak’ın ihtiyacı ile Manisa’nın ihtiyacı bir olmayabilir büyük farklılıklar arz etmektedir. O yüzden yerel yönetimlerin temelden güçlendirilmesi gerekiyor. Yetkilerin paylaştırılması gerekiyor. Düşmanca bir hava yaratıldığı için çözülmesini isteyen insanlarda sessiz kalıyor. Manisa’daki, Mersin’deki vatandaşta oğlu 12 yaşına geldiğinde endişelenmeye başlıyor. İnsanlar neden bu korkuyla yaşasın? Niye çözülmesin? Benim dünya görüşüme göre bir insanın hayatı dünya kadar değerlidir. İnsan hayatı neden bu şekilde rahatça tehlikeye atılsın. Söylendiği gibi bir tehlike de yok. Kürtler bölünmeyecek. Kürtler Araplar gibi, Irak gibi bağımsızlığını ilan edebilirdi. Kürtler o zaman bile Türklerle yaşayacağız iradesini gösterdiler. Hiçbir zaman ayrılacağız demediler. Şuana kadar Kürtler ülkeden bölünmemişse bu Kürtlerin çoğunluğunu istememesindendir. Ben ayrılmak istemediklerine inanıyorum. Öyle bir ayrılmak gibi arzuları da hiç olmadı. Kendi iradeleriyle Türklerle birlikte Anadolu’ya girmişiz. Beraber yaşayacağız demişler. Yaklaşım böyle olmalı. Kürtler ayrılmak istiyor fobisini ortadan kaldırırsak, siyaset iklimini de çağdaşlaştırabilirsek çözümün çok kolay olduğuna inanıyorum.” diye konuştu.
KAYYUM ATAMALARI TOPLUMU GERİYOR
Doğu ve Güneydoğu’da belediyelerdeki kayyum atamalarını değerlendiren Elçi, “Kayyum atanması toplumu geriyor. Kendini öz vatandaş göremiyor. Bu uygulamalar doğu ve güneydoğuda da, Türkiye’nin tamamında eşit ve adil oranda olması gerekiyor. Manisa Belediyesi ile Diyarbakır Belediyesi’nde ayrı uygularsanız vatandaşı zaten küstürüyorsunuz. Kendini ikinci, üçüncü sınıf vatandaş görme gereği duyuyor. Bunlardan uzaklaşmamız gerekiyor. Yasalar mevcut zaten görevden alman gerekiyorsa prosedüre göre alırsın. Bir soruşturma açıldığında hemen peşin hükümle suçlu muamelesi göstermek hukuktan uzaklaşmaktır. Hukuk tanımamaktır. “ ifadelerini kullandı.
HUKUKU HER ŞEYİN ÜSTÜNDE TUTMAK GEREKİYOR
Ülkenin en büyük sorunlarından birinin de hukuk olduğunu aktaran Elçi, “Biz hukuku her şeyin önüne koyabilirsek, hukuku hak ettiği noktaya getirebilirsek zaten sorunlar kendinden çözülür. İnsanlar kendini güvende görmese bırakın yabancı sermayenin ülkeye gelmesi ülkenin milli dedikleri sermayesi bile kaçıyor. Hukuksuzluk varsa insanlar hukukun güvencesini görmezse bu ekonomiye de yansır, siyasete de yansır, günlük yaşamada yansır. Hukuku her şeyin önüne koymak gerekiyor. Muhalefetteyken herkes dört dörtlük demokrat iktidarı görmesin gelir gelmez unuturlar. Herkesin şunu bilmesi gerekiyor. Başbakanda olsan, Cumhurbaşkanı da olsan, sultanda, padişahta olsan bir gün hepimiz hangi konumda olursak olalım hukuka ihtiyacımız olacak. Muhakkak bir gün o hukukun kapısını çalacağız. Hukuk istendiği noktası değilse hiçbir insanı ve can ve mal güvencesi olmaz. Öncelikle hepimizin üstesinde durmamız gereken bu ülkede hukuku olması gerektiği noktaya getirmektir. “ şeklinde konuştu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.