Kullanma tarihi geçmiş ilaçlar çevre ve insan sağlığı için tehdit oluşturuyor

15.01.2025 - 16:09, Güncelleme: 15.01.2025 - 16:09 235 kez okundu.
 

Kullanma tarihi geçmiş ilaçlar çevre ve insan sağlığı için tehdit oluşturuyor

İlaç kullanımının oldukça fazla olduğu ülkemizde, neredeyse her evde kullanılmayan, miadı dolmuş ilaçlar bulunabiliyor. Bu ilaçların bertaraf edilmesi ve geri dönüşümü de hayati önem arz ediyor.  Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hilmi Orhan, kullanım süresi dolmuş ilaçların geri dönüşümünün insan ve çevre üzerinde etkilerinden bahsetti. İlaçların da gıdalar gibi bozulabileceğini söyleyen Prof. Dr. Hilmi Orhan, “Son kullanma tarihi geçmiş ilaçların kimyasal yapısı bozulabilir ve bunun birkaç önemli sonucu vardır. En başta bozulmuş bir ilaç beklediğimiz tedavi edici etkiyi göstermeyebilir. Ayrıca ilacın bozulmasıyla oluşan yeni kimyasal maddeler, bu şekilde kullanılması durumunda tam tersi toksik etki de gösterebilirler. Bunun yanı sıra son kullanma tarihi geçen ilaçların çöpe atılması, lavabo ya da tuvalete dökülmesi sonucu çevre ve dolayısıyla insanlar için oluşturduğu riskler vardır. İlaç adını verdiğimiz kimyasal madde karışımları çevredeki canlılar üzerinde birtakım zararlı etkilere neden olabilmektedirler. Örneğin antibiyotikler, sadece insan vücudundaki bakterileri değil çevredeki bakterileri de öldürebilir. Ancak atılan ilaçlar çevreye yayıldıklarında büyük oranda seyrelecekleri için çevredeki bakteri ya da virüsleri öldürmediği gibi onların antibiyotiğe karşı direnç geliştirmesine neden olur. Bunun sonucu şudur, o antibiyotiğin kullanılması gerek hastalıklara yakalananlarda ilaç etkisini yeterince gösteremez ve iyileşme sağlanamaz” dedi. Prof. Dr. Orhan, “Bunların yanı sıra doğada yaşayan birçok canlı türünün çevresel ilaçlar nedeniyle de olumsuz etkilenmesi doğal çeşitliliği bozmakta ve ekolojik sistemlere zarar vermektedir. Bu durum dönüp dolaşıp yine insanları olumsuz etkilemektedir, çünkü içinde yaşadığımız yerküre büyük ve tek bir sistemi oluşturur, bu sistemin dengesindeki her türlü bozulma tüm canlılarla birlikte insanları da olumsuz etkiliyor” diye konuştu.     “Geri dönüşüm ekonomi açısından da önem arz ediyor” İlaçların etkin şekilde geri dönüştürülmemesi ve çevreye atılması durumunda çevresel kirlenmeye neden olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hilmi Orhan, “Kimyasallar, daha çok toprağa ve sulara karışarak bitkilere, hayvanlara nüfuz eder ve beslenme yoluyla tekrar dönüp insan sağlığını etkiler. Arıtma sistemleri ile bu kimyasalların ancak bir kısmından kurtulabiliyoruz, kaldı ki her yerde arıtma tesisi mevcut olmadığından ilaçların çevre ve insan sağlığı üzerindeki zararını etkin engellemek için ilaçları geri dönüştürmeliyiz” diye konuştu. Prof. Dr. Hilmi Orhan, “İlaçların geri dönüşümü için birkaç yöntem var. Yakma işlemi bunlardan birisi ancak bu yöntem sorunu tam çözmediği için artık çok tercih edilmiyor. Çünkü yakma işlemi kurtulmaya çalıştığınız kimyasalların yanma ürünleri olan başka kimyasallara dönüşmesi demektir. Bazen bu yanma ürünleri ana maddeler kadar hatta daha da zararlı olabilmektedir. Bir de geri dönüşüm yöntemi var. İlaç moleküllerinin parçalanması yüzde yüz olmayabilir, önemli kısmı sağlam kaldıysa dönüştürülerek tekrar kullanılabilir. Ancak bu yöntem çok maliyetli olduğu için büyük ölçekte tercih edilmiyor. Anabilim dalımız dahil bazı araştırma merkezlerinde ve üniversitelerde araştırma amaçlı kullanılacak ilaç etkin maddelerinin elde edilmesi için bir yöntem olarak kullanılıyor ancak bu işlemin hacmi çok düşük. Geri dönüşümün bir başka yönü ekonomik boyutunun da olması. Çöpe atılan her ilaç bir kayıptır ve etkin bir şekilde dönüştürülmezse çevre kirliliğinin neden olacağı sağlık sorunları da artmakta, dolayısıyla ülkenin sağlık harcamalarında artışa neden olmaktadır. Toplam çevresel kirlilik içerisinde çevreye atılan ilaçların payı yüksek görünmeyebilir, ancak buraya kadar özetlediğim etkileri açısından önlem almamızı gerektirecek kadar önemli bir konudur. Çevreye yayılan kimyasalların arıtılmaları için devletler tarafından büyük harcamalar yapılıyor. Bununla birlikte sağlık harcamaları yükseliyor, bu da ülke ekonomisini önemli ölçüde etkiliyor” dedi. “Kullanılmayan ilaçlar eczanelere teslim edilmeli” Geri dönüşüm konusunda toplumun daha da bilinçlenmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Hilmi Orhan, “İlaçların geri dönüştürülmesi konusunda toplumda bilgi eksikliği var. Bu bilincin geliştirilmesi lazım. İlaçların çöpe atılmadan, lavabolara dökülmeden eczanelere götürülüp işin uzmanı olan eczacılara teslim edilerek tüm bu çevresel ve sağlık risklerinin önüne geçilmesi gerekir. Bu bilinçli, medeni yurttaşlar olarak hepimizin görevi. Bu konuda Fakültemizin öncülük ettiği bir çalışma, İzmir Eczacı Odası ile birlikte 10 yıl önce başlatılmıştı. Bu projede belirli bazı eczaneler iade noktası olarak seçilmişti. Günümüzde sayıları daha da artmış olan söz konusu eczaneler ve bu eczanelerde bulunan geri dönüşüm kutuları ile süresi dolmuş ilaçlar toplanıyor ve uygun şekilde geri dönüştürülüyor. Fakültemizin de öncülük ettiği bu projede bilgilendirme amaçlı posterler, afişler, broşürler hazırlanmış eczanelerin vitrinlerine asılarak sosyal medya paylaşımları yapılmıştı. Bu bilgilendirmelerin periyodik olarak tekrarlanması gerekiyor ki yaygınlaşsın ve toplum bilgi sahibi olsun” diye konuştu. Prof. Dr. Orhan, “Yurttaşlarımız vurguladığım gibi bilinçli, birlikte yaşadığı insanları ve çevrenin iyiliğini önemseyen bireyler olarak süresi dolmuş ya da kullanılmayan ilaçlar konusunda kendi eczacılarına danışabilir ve eczacıları aracılığı ile bu ilaçların hem çevresel zararlarını önleyebilir hem de ekonomiye geri kazandırılmalarını sağlayabilirler” dedi. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlaç kullanımının oldukça fazla olduğu ülkemizde, neredeyse her evde kullanılmayan, miadı dolmuş ilaçlar bulunabiliyor. Bu ilaçların bertaraf edilmesi ve geri dönüşümü de hayati önem arz ediyor.  Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hilmi Orhan, kullanım süresi dolmuş ilaçların geri dönüşümünün insan ve çevre üzerinde etkilerinden bahsetti.

İlaçların da gıdalar gibi bozulabileceğini söyleyen Prof. Dr. Hilmi Orhan, “Son kullanma tarihi geçmiş ilaçların kimyasal yapısı bozulabilir ve bunun birkaç önemli sonucu vardır. En başta bozulmuş bir ilaç beklediğimiz tedavi edici etkiyi göstermeyebilir. Ayrıca ilacın bozulmasıyla oluşan yeni kimyasal maddeler, bu şekilde kullanılması durumunda tam tersi toksik etki de gösterebilirler. Bunun yanı sıra son kullanma tarihi geçen ilaçların çöpe atılması, lavabo ya da tuvalete dökülmesi sonucu çevre ve dolayısıyla insanlar için oluşturduğu riskler vardır. İlaç adını verdiğimiz kimyasal madde karışımları çevredeki canlılar üzerinde birtakım zararlı etkilere neden olabilmektedirler. Örneğin antibiyotikler, sadece insan vücudundaki bakterileri değil çevredeki bakterileri de öldürebilir. Ancak atılan ilaçlar çevreye yayıldıklarında büyük oranda seyrelecekleri için çevredeki bakteri ya da virüsleri öldürmediği gibi onların antibiyotiğe karşı direnç geliştirmesine neden olur. Bunun sonucu şudur, o antibiyotiğin kullanılması gerek hastalıklara yakalananlarda ilaç etkisini yeterince gösteremez ve iyileşme sağlanamaz” dedi.

Prof. Dr. Orhan, “Bunların yanı sıra doğada yaşayan birçok canlı türünün çevresel ilaçlar nedeniyle de olumsuz etkilenmesi doğal çeşitliliği bozmakta ve ekolojik sistemlere zarar vermektedir. Bu durum dönüp dolaşıp yine insanları olumsuz etkilemektedir, çünkü içinde yaşadığımız yerküre büyük ve tek bir sistemi oluşturur, bu sistemin dengesindeki her türlü bozulma tüm canlılarla birlikte insanları da olumsuz etkiliyor” diye konuştu.

    “Geri dönüşüm ekonomi açısından da önem arz ediyor”

İlaçların etkin şekilde geri dönüştürülmemesi ve çevreye atılması durumunda çevresel kirlenmeye neden olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hilmi Orhan, “Kimyasallar, daha çok toprağa ve sulara karışarak bitkilere, hayvanlara nüfuz eder ve beslenme yoluyla tekrar dönüp insan sağlığını etkiler. Arıtma sistemleri ile bu kimyasalların ancak bir kısmından kurtulabiliyoruz, kaldı ki her yerde arıtma tesisi mevcut olmadığından ilaçların çevre ve insan sağlığı üzerindeki zararını etkin engellemek için ilaçları geri dönüştürmeliyiz” diye konuştu.

Prof. Dr. Hilmi Orhan, “İlaçların geri dönüşümü için birkaç yöntem var. Yakma işlemi bunlardan birisi ancak bu yöntem sorunu tam çözmediği için artık çok tercih edilmiyor. Çünkü yakma işlemi kurtulmaya çalıştığınız kimyasalların yanma ürünleri olan başka kimyasallara dönüşmesi demektir. Bazen bu yanma ürünleri ana maddeler kadar hatta daha da zararlı olabilmektedir. Bir de geri dönüşüm yöntemi var. İlaç moleküllerinin parçalanması yüzde yüz olmayabilir, önemli kısmı sağlam kaldıysa dönüştürülerek tekrar kullanılabilir. Ancak bu yöntem çok maliyetli olduğu için büyük ölçekte tercih edilmiyor. Anabilim dalımız dahil bazı araştırma merkezlerinde ve üniversitelerde araştırma amaçlı kullanılacak ilaç etkin maddelerinin elde edilmesi için bir yöntem olarak kullanılıyor ancak bu işlemin hacmi çok düşük. Geri dönüşümün bir başka yönü ekonomik boyutunun da olması. Çöpe atılan her ilaç bir kayıptır ve etkin bir şekilde dönüştürülmezse çevre kirliliğinin neden olacağı sağlık sorunları da artmakta, dolayısıyla ülkenin sağlık harcamalarında artışa neden olmaktadır. Toplam çevresel kirlilik içerisinde çevreye atılan ilaçların payı yüksek görünmeyebilir, ancak buraya kadar özetlediğim etkileri açısından önlem almamızı gerektirecek kadar önemli bir konudur. Çevreye yayılan kimyasalların arıtılmaları için devletler tarafından büyük harcamalar yapılıyor. Bununla birlikte sağlık harcamaları yükseliyor, bu da ülke ekonomisini önemli ölçüde etkiliyor” dedi.

“Kullanılmayan ilaçlar eczanelere teslim edilmeli”

Geri dönüşüm konusunda toplumun daha da bilinçlenmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Hilmi Orhan, “İlaçların geri dönüştürülmesi konusunda toplumda bilgi eksikliği var. Bu bilincin geliştirilmesi lazım. İlaçların çöpe atılmadan, lavabolara dökülmeden eczanelere götürülüp işin uzmanı olan eczacılara teslim edilerek tüm bu çevresel ve sağlık risklerinin önüne geçilmesi gerekir. Bu bilinçli, medeni yurttaşlar olarak hepimizin görevi. Bu konuda Fakültemizin öncülük ettiği bir çalışma, İzmir Eczacı Odası ile birlikte 10 yıl önce başlatılmıştı. Bu projede belirli bazı eczaneler iade noktası olarak seçilmişti. Günümüzde sayıları daha da artmış olan söz konusu eczaneler ve bu eczanelerde bulunan geri dönüşüm kutuları ile süresi dolmuş ilaçlar toplanıyor ve uygun şekilde geri dönüştürülüyor. Fakültemizin de öncülük ettiği bu projede bilgilendirme amaçlı posterler, afişler, broşürler hazırlanmış eczanelerin vitrinlerine asılarak sosyal medya paylaşımları yapılmıştı. Bu bilgilendirmelerin periyodik olarak tekrarlanması gerekiyor ki yaygınlaşsın ve toplum bilgi sahibi olsun” diye konuştu.

Prof. Dr. Orhan, “Yurttaşlarımız vurguladığım gibi bilinçli, birlikte yaşadığı insanları ve çevrenin iyiliğini önemseyen bireyler olarak süresi dolmuş ya da kullanılmayan ilaçlar konusunda kendi eczacılarına danışabilir ve eczacıları aracılığı ile bu ilaçların hem çevresel zararlarını önleyebilir hem de ekonomiye geri kazandırılmalarını sağlayabilirler” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.