Prof. Dr. Sultan Tarlacı: “Unutkanlığın önüne geçmenin birinci yolu tekrar etme ve akışkan yağlardan zengin beslenmedir"

05.06.2023 - 14:18, Güncelleme: 05.06.2023 - 14:18 937+ kez okundu.
 

Prof. Dr. Sultan Tarlacı: “Unutkanlığın önüne geçmenin birinci yolu tekrar etme ve akışkan yağlardan zengin beslenmedir"

Hafızanın biligisayar gibi olmadığını belirten uzmanlar, belleği ve hafızayı güçlendirerek kaydı arttırmak için, öncelikle insanın unuttuğu gerçeğini kabul etmek gerektiğini söylüyor. İçinde bulunulan koşulların, geçmişte anıyı yaşadıktan sonra üzerine eklenen yeni duygular, bilgiler ya da çıkarım yöntemlerinin zihinsel geçmişteki anıyı değiştirdiğini ifade eden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı anıları yeniden kurgulayarak geri getirdiğimize dikkat çekiyor. Unutkanlığın önüne geçmek için bilgilerin tekrar edilmesi ve beynin vücut gibi beslenmesi gerektiğine vurgu yapan Tarlacı, beyin sağlığını bozan yapay yağların tüketilmemesi konusunda da uyarıyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, unutkanlık hakkında açıklamalarda bulundu ve hafızayı geliştirecek öneriler paylaştı.  Hafızayı oluşturan esas şey motivasyondur Hepimizin aynı şekilde yaratılmadığını belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Biyolojik olarak nasıl elimiz, yüzümüz, kolumuz farklıysa beynimizin de belirli alanlarında farklılıklar var. Hafıza ya da bellek dediğimiz şey de kişiden kişiye değişebiliyor. Ancak hafızayı oluşturan esas şey motivasyon ve ilgi alanıdır. Önce ilgilenilen konu hakkında motive olmak gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Unutmazsak birçok acı aynı canlılığını korurdu  Zorunlu olarak öğrenilen bilgilerin kalıcı olmadığına dikkat çeken Tarlacı, “Merak olması gerekiyor. Merak, motivasyonu tetikleyen bir şey. Merak varsa insan her türlü şeyi öğrenmeye çalışıyor ve bütün derinliğini öğreniyor. O zaman unutması da zor oluyor.” dedi.  Unutmayı da küçümsememek gerektiğini sözlerine ekleyen Tarlacı, “Eski bir söz var, ‘Tanrıya şükür, unutmak iyi ki var ve zorunlu.’ diyor. Çünkü unutmazsak birçok acı aynı canlılığını korurdu. Birçok sıkıntı aynı canlılığıyla tekrar tekrar hafızamıza gelirdi. İnsan doğası gereği unutuyor. Hatta çok unutuyoruz. Bireysel olarak da toplumsal olarak da unutuyoruz. Toplumsal bir hafıza da var. Yazılıysa buna tarih deniyor. Öte yandan tarihin ne kadar tartışmalı olduğunu hepimiz biliyoruz. Herkesin yazdığı tarih farklı. Hafızanın ne kadar uçucu olduğunu, yeniden inşa ederken ne kadar yanıldığımızı gösteriyor.” şeklinde konuştu. Anılar yeniden kurgulanarak hatırlanıyor. Bu nedenle görgü tanıklıklarının kameralara göre güvenilmez olduğunu gösteren çalışmalar var Hafızanın bilgisayar gibi olmadığını ve anıların dosyalar şeklinde geri gelmediğini dile getiren Tarlacı, “O an içinde bulunduğunuz koşullar, geçmişte anıyı yaşadıktan sonra üzerine eklenen yeni duygular, bilgiler ya da çıkarım yöntemleri zihinsel geçmişteki anınızı değiştiriyor. Yani onu yeniden kurgulayarak geri getiriyorsunuz. Anılarda yeniden kurgulama yapabildiğimize göre bu durum insanın iyileşmesine de yardımcı oluyor olabilir. Bilişsel terapiler vardır. Kişinin düşünce zincirini değiştirmeyi içerir. Bazen yanlış anılar ekleriz.” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:  “Bu sebeple görgü tanıklıklarının kameralara göre güvenilmez olduğunu gösteren çalışmalar var. Kamera olayı birebir kaydediyor. Ama biz kurguluyoruz. Çünkü beyin esnek, yumuşak, akışkan. Zaman içerisinde değişiyor ve bu değişim anıları geri çağırırken boşluklara neden oluyor. O boşluklar bizi rahatsız ediyor. ‘Orada bir şey olması gerekiyor’ deyip onu başka bir şeyle dolduruyoruz. Böylece anınız değişiyor.” Şiddetli travmalar, normal anılardan farklı kaydediliyor Beynimizde badem büyüklüğünde iki sinir hücresi kümelenmesi olduğunu ve buna amigdala çekirdeği denildiğini belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, bu yapının hipokampus denilen ve hafızayı oluşturan beyin bölgesi ile çok sıkı bağlantısı olduğuna, bu durumun da olumsuz bir yanı olduğuna dikkat çekti. Şiddetli travmaların da aynı yol üzerinden hafızaya kaydedildiğini söyleyen Tarlacı, “Travmalar öyle bir kazınır ki hafızaya, posttravmatik stres bozukluğu dediğimiz durum ortaya çıkar. Aradan bir, beş sene geçse de aynı anıları tekrar canlı canlı yaşarsınız. Rüyanızda, günlük yaşamınızda sürekli bütün olarak aklınıza gelir. Yani normal yaşamda kaydedemeyeceğiniz şekilde duygusal anı ile amigdala uyarılınca hafızaya zımba gibi yerleştirir. Özellikle posttravmatik stres bozukluğunda bu olumsuz anılardan kurtulmak çok zor olur.” açıklamasını yaptı. Unutkanlığın önüne geçmenin birinci yolu tekrar etmektir Belleği ve hafızayı güçlendirerek kaydı arttırmak için, öncelikle insanın unuttuğu gerçeğini kabul etmek gerektiğine vurgu yapan Tarlacı, “Bu haber yazısını okuyanlar 8-10 saat sonra bu yazının neredeyse üçte birini hatırlayacaklar. Yedi gün sonra yaklaşık bunun yüzde 20-25’i kalacak. Bir ay sonra da yüzde 20’si kalacak. İnsan hızlı unutuyor. Unutkanlığın önüne geçmenin birinci yolu tekrar etmektir. İlk gün, bir hafta ve bir ay sonra ilgilendiğiniz konuyu ya tekrar izleyeceksiniz ya tekrar okuyacaksınız. Tekrar olduğu zaman bilgiler beyinde pekişir. Bilgi ilk girdiği zaman izi kalmıyor, mühür gibi. O mühür ilk seferde maalesef etkili olmuyor. İkinci tekrarda mührün izi biraz daha belirgin oluyor. Üçüncü tekrarda mühür iyice yerleşiyor ve izi kalıyor beyinde. Yani beynin yapısını değiştiriyor. Dolayısıyla hafızada tutmak için tekrar etmek gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Beyne esneklik veren yağlar açısından en zengin besinler balıklar  Beynin bir organ olduğunu da hatırlatan Tarlacı, “Beynin, akışkanlığı, esnekliği, değişkenliği, uyarana yanıt olarak kendini değiştirmesi ve yeni bir şekil almasını sağlamak için uygun şekilde beden gibi beslenmesi lazım. Onun için de antioksidanlar, Omega 3’ler ve Akdeniz Diyeti içeriğine uygun beslenmek gerekiyor. Bugün biliyoruz ki doymamış yağlar yani beyne esneklik veren yağlar açısından en zengin besinler balıklardır. Somon balığında, kefalde ve uskumruda bulunuyor. Tohumlardan da keten tohumu, incir tohumu ve cevizde bulunuyor.” şeklinde konuştu. Yapay yağlar unutkanlık ve depresyon riskini arttırıyor Omega 3 denilen yağlarda DHA ve EPA denilen akışkan ve doymamış yağlar olduğunu da ifade eden Tarlacı, “Bunları ne kadar çok alırsak kalp ve damar sistemimiz o kadar iyi çalışır. Kalp krizi geçirme riskiniz azalır. Kan akışkanlığınız artar. Beyniniz daha esnek ve yumuşak olur. Beynin 4’te 1’i fosfolipit dediğimiz akışkan yağdan oluşuyor. Dolayısıyla, ne kadar akışkan yağlarla beslenirsek beynimiz o kadar esnek olur.” dedi.  Margarinler gibi yapay yağların kalp-damar sağlığıyla birlikte beyin sağlığımızı da bozduğunun altını çizen Tarlacı, “Günümüzde modern insan 20 birim katı yağ, 1 birim akışkan yağ alıyor. Bu beyin sağlığı açısından çok olumsuz bir şey. Onun için kalp-damar hastalıkları, kanserler, romatizma, unutkanlık ve depresyon gibi hastalıklarda artış olduğu iddia ediliyor ve kanıtlar var. Dolayısıyla bizim Omega 3 ve deniz ürünleri tüketimini artırmamız lazım. Üç tarafı denizlerle kaplı bir ülkede balığı ya da deniz ürünlerini mümkünse haftada bir ya da ayda iki kere yememiz gerekiyor.” uyarısında bulundu. Antioksidanlar vücudu temizlediği için önemli Bizim mutfağımızın Ege-Akdeniz mutfağı olduğunu ve dünyada kalp ve beyin sağlığına en faydalı mutfağın da yine Ege-Akdeniz mutfağı olduğunu belirten Tarlacı, sözlerini şöyle tamamladı: “‘Şundan uzak durun, bunu yemeyin’ gibi uyarılar bizim mutfağımız için çok geçerli değil. Toplumumuzu motive etmemiz gereken şey, zaten içinde olduğumuz mutfağı tüketmeleridir. Sağlık açısından hem unutkanlığa iyi geldiği gözlemlenmiş, hem depresyona, hem de bunama gibi durumlara gayet iyi geldiği gösterilmiş. Bunun dışında antioksidanlar önemli. Vücudumuz çalışıyor ve atıklar, paslanmalar, eskimeler, küfler ortaya çıkıyor. Bunları ortadan kaldıran antioksidan dediğimiz temizleyici maddeler var. Antioksidan da en çok meyvelerin kırmızıdan kahverengi ve mora geçtiği süreçte artar. Mesela erik yeşildir. Ama kızarıp mora döndüğü zaman en çok antioksidanı içerir. Kuru ya da taze olması fark etmeksizin bunların tüketilmesine ağırlık vermek lazım.”  Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Hafızanın biligisayar gibi olmadığını belirten uzmanlar, belleği ve hafızayı güçlendirerek kaydı arttırmak için, öncelikle insanın unuttuğu gerçeğini kabul etmek gerektiğini söylüyor. İçinde bulunulan koşulların, geçmişte anıyı yaşadıktan sonra üzerine eklenen yeni duygular, bilgiler ya da çıkarım yöntemlerinin zihinsel geçmişteki anıyı değiştirdiğini ifade eden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı anıları yeniden kurgulayarak geri getirdiğimize dikkat çekiyor. Unutkanlığın önüne geçmek için bilgilerin tekrar edilmesi ve beynin vücut gibi beslenmesi gerektiğine vurgu yapan Tarlacı, beyin sağlığını bozan yapay yağların tüketilmemesi konusunda da uyarıyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, unutkanlık hakkında açıklamalarda bulundu ve hafızayı geliştirecek öneriler paylaştı. 

Hafızayı oluşturan esas şey motivasyondur

Hepimizin aynı şekilde yaratılmadığını belirten Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Biyolojik olarak nasıl elimiz, yüzümüz, kolumuz farklıysa beynimizin de belirli alanlarında farklılıklar var. Hafıza ya da bellek dediğimiz şey de kişiden kişiye değişebiliyor. Ancak hafızayı oluşturan esas şey motivasyon ve ilgi alanıdır. Önce ilgilenilen konu hakkında motive olmak gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Unutmazsak birçok acı aynı canlılığını korurdu 

Zorunlu olarak öğrenilen bilgilerin kalıcı olmadığına dikkat çeken Tarlacı, “Merak olması gerekiyor. Merak, motivasyonu tetikleyen bir şey. Merak varsa insan her türlü şeyi öğrenmeye çalışıyor ve bütün derinliğini öğreniyor. O zaman unutması da zor oluyor.” dedi. 

Unutmayı da küçümsememek gerektiğini sözlerine ekleyen Tarlacı, “Eski bir söz var, ‘Tanrıya şükür, unutmak iyi ki var ve zorunlu.’ diyor. Çünkü unutmazsak birçok acı aynı canlılığını korurdu. Birçok sıkıntı aynı canlılığıyla tekrar tekrar hafızamıza gelirdi. İnsan doğası gereği unutuyor. Hatta çok unutuyoruz. Bireysel olarak da toplumsal olarak da unutuyoruz. Toplumsal bir hafıza da var. Yazılıysa buna tarih deniyor. Öte yandan tarihin ne kadar tartışmalı olduğunu hepimiz biliyoruz. Herkesin yazdığı tarih farklı. Hafızanın ne kadar uçucu olduğunu, yeniden inşa ederken ne kadar yanıldığımızı gösteriyor.” şeklinde konuştu.

Anılar yeniden kurgulanarak hatırlanıyor. Bu nedenle görgü tanıklıklarının kameralara göre güvenilmez olduğunu gösteren çalışmalar var

Hafızanın bilgisayar gibi olmadığını ve anıların dosyalar şeklinde geri gelmediğini dile getiren Tarlacı, “O an içinde bulunduğunuz koşullar, geçmişte anıyı yaşadıktan sonra üzerine eklenen yeni duygular, bilgiler ya da çıkarım yöntemleri zihinsel geçmişteki anınızı değiştiriyor. Yani onu yeniden kurgulayarak geri getiriyorsunuz. Anılarda yeniden kurgulama yapabildiğimize göre bu durum insanın iyileşmesine de yardımcı oluyor olabilir. Bilişsel terapiler vardır. Kişinin düşünce zincirini değiştirmeyi içerir. Bazen yanlış anılar ekleriz.” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

 “Bu sebeple görgü tanıklıklarının kameralara göre güvenilmez olduğunu gösteren çalışmalar var. Kamera olayı birebir kaydediyor. Ama biz kurguluyoruz. Çünkü beyin esnek, yumuşak, akışkan. Zaman içerisinde değişiyor ve bu değişim anıları geri çağırırken boşluklara neden oluyor. O boşluklar bizi rahatsız ediyor. ‘Orada bir şey olması gerekiyor’ deyip onu başka bir şeyle dolduruyoruz. Böylece anınız değişiyor.”

Şiddetli travmalar, normal anılardan farklı kaydediliyor

Beynimizde badem büyüklüğünde iki sinir hücresi kümelenmesi olduğunu ve buna amigdala çekirdeği denildiğini belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, bu yapının hipokampus denilen ve hafızayı oluşturan beyin bölgesi ile çok sıkı bağlantısı olduğuna, bu durumun da olumsuz bir yanı olduğuna dikkat çekti. Şiddetli travmaların da aynı yol üzerinden hafızaya kaydedildiğini söyleyen Tarlacı, “Travmalar öyle bir kazınır ki hafızaya, posttravmatik stres bozukluğu dediğimiz durum ortaya çıkar. Aradan bir, beş sene geçse de aynı anıları tekrar canlı canlı yaşarsınız. Rüyanızda, günlük yaşamınızda sürekli bütün olarak aklınıza gelir. Yani normal yaşamda kaydedemeyeceğiniz şekilde duygusal anı ile amigdala uyarılınca hafızaya zımba gibi yerleştirir. Özellikle posttravmatik stres bozukluğunda bu olumsuz anılardan kurtulmak çok zor olur.” açıklamasını yaptı.

Unutkanlığın önüne geçmenin birinci yolu tekrar etmektir

Belleği ve hafızayı güçlendirerek kaydı arttırmak için, öncelikle insanın unuttuğu gerçeğini kabul etmek gerektiğine vurgu yapan Tarlacı, “Bu haber yazısını okuyanlar 8-10 saat sonra bu yazının neredeyse üçte birini hatırlayacaklar. Yedi gün sonra yaklaşık bunun yüzde 20-25’i kalacak. Bir ay sonra da yüzde 20’si kalacak. İnsan hızlı unutuyor. Unutkanlığın önüne geçmenin birinci yolu tekrar etmektir. İlk gün, bir hafta ve bir ay sonra ilgilendiğiniz konuyu ya tekrar izleyeceksiniz ya tekrar okuyacaksınız. Tekrar olduğu zaman bilgiler beyinde pekişir. Bilgi ilk girdiği zaman izi kalmıyor, mühür gibi. O mühür ilk seferde maalesef etkili olmuyor. İkinci tekrarda mührün izi biraz daha belirgin oluyor. Üçüncü tekrarda mühür iyice yerleşiyor ve izi kalıyor beyinde. Yani beynin yapısını değiştiriyor. Dolayısıyla hafızada tutmak için tekrar etmek gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Beyne esneklik veren yağlar açısından en zengin besinler balıklar 

Beynin bir organ olduğunu da hatırlatan Tarlacı, “Beynin, akışkanlığı, esnekliği, değişkenliği, uyarana yanıt olarak kendini değiştirmesi ve yeni bir şekil almasını sağlamak için uygun şekilde beden gibi beslenmesi lazım. Onun için de antioksidanlar, Omega 3’ler ve Akdeniz Diyeti içeriğine uygun beslenmek gerekiyor. Bugün biliyoruz ki doymamış yağlar yani beyne esneklik veren yağlar açısından en zengin besinler balıklardır. Somon balığında, kefalde ve uskumruda bulunuyor. Tohumlardan da keten tohumu, incir tohumu ve cevizde bulunuyor.” şeklinde konuştu.

Yapay yağlar unutkanlık ve depresyon riskini arttırıyor

Omega 3 denilen yağlarda DHA ve EPA denilen akışkan ve doymamış yağlar olduğunu da ifade eden Tarlacı, “Bunları ne kadar çok alırsak kalp ve damar sistemimiz o kadar iyi çalışır. Kalp krizi geçirme riskiniz azalır. Kan akışkanlığınız artar. Beyniniz daha esnek ve yumuşak olur. Beynin 4’te 1’i fosfolipit dediğimiz akışkan yağdan oluşuyor. Dolayısıyla, ne kadar akışkan yağlarla beslenirsek beynimiz o kadar esnek olur.” dedi. 

Margarinler gibi yapay yağların kalp-damar sağlığıyla birlikte beyin sağlığımızı da bozduğunun altını çizen Tarlacı, “Günümüzde modern insan 20 birim katı yağ, 1 birim akışkan yağ alıyor. Bu beyin sağlığı açısından çok olumsuz bir şey. Onun için kalp-damar hastalıkları, kanserler, romatizma, unutkanlık ve depresyon gibi hastalıklarda artış olduğu iddia ediliyor ve kanıtlar var. Dolayısıyla bizim Omega 3 ve deniz ürünleri tüketimini artırmamız lazım. Üç tarafı denizlerle kaplı bir ülkede balığı ya da deniz ürünlerini mümkünse haftada bir ya da ayda iki kere yememiz gerekiyor.” uyarısında bulundu.

Antioksidanlar vücudu temizlediği için önemli

Bizim mutfağımızın Ege-Akdeniz mutfağı olduğunu ve dünyada kalp ve beyin sağlığına en faydalı mutfağın da yine Ege-Akdeniz mutfağı olduğunu belirten Tarlacı, sözlerini şöyle tamamladı:

“‘Şundan uzak durun, bunu yemeyin’ gibi uyarılar bizim mutfağımız için çok geçerli değil. Toplumumuzu motive etmemiz gereken şey, zaten içinde olduğumuz mutfağı tüketmeleridir. Sağlık açısından hem unutkanlığa iyi geldiği gözlemlenmiş, hem depresyona, hem de bunama gibi durumlara gayet iyi geldiği gösterilmiş. Bunun dışında antioksidanlar önemli. Vücudumuz çalışıyor ve atıklar, paslanmalar, eskimeler, küfler ortaya çıkıyor. Bunları ortadan kaldıran antioksidan dediğimiz temizleyici maddeler var. Antioksidan da en çok meyvelerin kırmızıdan kahverengi ve mora geçtiği süreçte artar. Mesela erik yeşildir. Ama kızarıp mora döndüğü zaman en çok antioksidanı içerir. Kuru ya da taze olması fark etmeksizin bunların tüketilmesine ağırlık vermek lazım.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.