Protestolar Netanyahu'nun elini zayıflatacaktır

30.03.2023 - 15:06, Güncelleme: 30.03.2023 - 15:06 901+ kez okundu.
 

Protestolar Netanyahu'nun elini zayıflatacaktır

Netanyahu'nun saldırgan ve genişlemeci dış politikasının her zaman İsrail Yüksek Mahkemesi'nin önünde engel olarak durduğunu belirten uzmanlar, öte yandan vatandaşların haftalarca süren protestolarıyla ve muhalefetiyle karşılaşan başbakanın uluslararası düzeyde de elinin zayıflayacağını ifade ediyor. Ülke içi siyasi gelişmelerin dış politika önceliklerinden hiçbirini etkilemeyeceğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hamoon Khelghat Doost, iki yıl kadar önce İbrahim Antlaşması'yla ilişkileri Basra Körfezi ülkeleri ile bir dönüm noktasına varan İsrail’in Suudi Arabistan ile barış yapmasının da kolaylaştığına ve Çin’in arabulucuk rolününün önemine dikkat çekiyor.  Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler İngilizce Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hamoon Khelghat Doost, yargı reformu girişimi sonrasında İsrail’de meydana gelen olayları ve Başbakan Netanyahu’nun bakış açısını değerlendirdi. Aharon Barak’ın reformları yargı bağımsızlığını artırdı 1990'lardan bu yana yargı gücünün İsrail'i yöneten diğer kurumların gücüne kıyasla istikrarlı ve büyük ölçüde arttığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Hamoon Khelghat Doost, “Yargının gücünün ve etkisinin bu düzeyde artması ise İsrail'de yazılı bir anayasanın olmaması nedeniyle ülkede medeni hakların ve insan haklarının uygulanmasının tek garantisinin yargı bağımsızlığı olacağını savunan Aharon Barak'ın yargı devrimiydi. Bu nedenle hükümet veya başka herhangi bir devlet kurumu tarafından verilen hiçbir önemli karar, mahkemelerin yetkisi dışına çıkmıyordu. Aharon Barak'ın bahsini ettiğimiz bu bir dizi reformu, yalnızca yargı bağımsızlığını ve Arap kökenli vatandaşlar da dahil olmak üzere azınlıkların haklarına desteği artırmakla kalmamıştı, aynı zamanda İsrail Yüksek Mahkemesi'ne İsrail Silahlı Kuvvetleri tarafından alınan tüm kararları ve eylemleri izleme yetkisini de vermişti.” dedi. Netanyahu’nun politikası engel teşkil ediyor Netanyahu'nun saldırgan ve genişlemeci dış politikasının her zaman İsrail Yüksek Mahkemesi'nin önünde engel olarak durduğu başlıca unsurlardan biri olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Hamoon Khelghat Doost, “Bu nedenle Başbakan Netanyahu, İsrail hukuk sistemini zayıflatmak suretiyle Batı Şeria ve Ortadoğu'daki militarist ve saldırgan politikasını daha da güçlendirmeye çalışıyor. Netanyahu'nun aşırı Ortodoks ve aşırı sağcı gruplardan oluşan koalisyon hükümeti, Batı Şeria'daki yerleşim birimlerini genişletme, Ortodoks Yahudilerin laik toplum üzerindeki etkisini artırma ve hatta İran da dahil olmak üzere İsrail'e yönelik dış tehditleri askeri güç kullanarak ortadan kaldırma sözünü bile verdi. Yüksek Mahkeme’nin mevcut gücü, onun maceracı dış politikasının önünde kesinlikle çok büyük bir engeldir.” diye konuştu. Ülkedeki siyasi gelişmeler dış politika önceliklerini etkilemeyecektir Ülke içi siyasi gelişmelerin dış politika önceliklerinden hiçbirini etkilemeyeceğini kaydeden Khelghat Doost, “Buna karşın İsrail'in rakiplerine ve düşmanlarına karşı siyasi hedeflerine ulaşmak için seçtiği taktiklerin iç siyasi atmosferden etkilenmeyeceğine inanmak oldukça güç. İran'ın nükleer programı ile halâ Batı'nın tercih ettiği çözüm olan JCPOA'ya aktif olarak karşı çıkmak veya İran'ın nükleer programını sabote etmek gibi eylemlerde bulunmak, kamuoyunda belli bir düzeyde meşruiyet sağlamadan mümkün olamayacaktır.” ifadelerini kullandı. Protestolar Netanyahu’nun elini zayıflatacaktır Dr. Öğr. Üyesi Hamoon Khelghat Doost, ‘Benjamin Netanyahu'nun eylemlerinin, toplumun ve siyasetin; yargı bağımsızlığı gibi kabul edilmiş ve en hayati ilkelerin ihlal edildiği muhafazakâr dini değerlerle karıştırılmış radikal bir milliyetçiliğe yönelmesi, İsrail'in uluslararası imajını önemli ölçüde zedeliyor’ dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:  “Ayrıca vatandaşların haftalarca süren protestolarıyla ve muhalefetiyle karşılaşan başbakanın uluslararası düzeyde de eli zayıflayacaktır. Özellikle de yönetişim ve sosyal özgürlüklerle ilgili fikirleri birçok Batı ülkesinde kabul edilmeyen aşırılık yanlısı güçlerle Netanyahu’nun ittifak halinde olması, onu dış politika hedeflerine ulaşmak için gerekli olan diplomatik vasıtalardan yoksun bırakacaktır. Tüm bunlar, İsrail'in İran'ı tecrit etme stratejisinin son haftalarda büyük bir zorlukla karşı karşıya kaldığı bir zamanda gerçekleşiyor. Bu dönemde İran ile Suudi Arabistan arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlaması ve İran'ın Basra Körfezi bölgesindeki gerilimi büyük ölçüde azaltma olasılıkları arttı.” İbrahim Anlaşması barışı kolaylaştırabilir İki yıl kadar önce İbrahim Antlaşması'yla ilişkileri Basra Körfezi ülkeleri ile bir dönüm noktasına varan İsrail’in şimdilerde İran, Suudi Arabistan, Katar ve BAE’nin dahil olduğu bölgede birçok aktörün yeni bir güç dengesi kurmaya çalıştığı yeni bir siyasi yapıyla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Khelghat Doost, “Suudi Arabistan’ın İbrahim anlaşmasının bir parçası olmadığı biliniyor. Ancak Riyad yönetiminin bölgede Bahreyn gibi bazı ülkeler üzerinde her zaman çok fazla etkiye sahip olduğunu söylemek mümkün. Bu gücün Ortadoğu ülkelerinin ilişkilerini giderek daha fazla etkilediği görülüyor. İran ve Suudi Arabistan arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlaması Ortadoğu'da büyük öneme sahip. İbrahim Anlaşması gibi bir anlaşma, hem İsrail'in Arap ülkeleriyle barış çabalarını hem de bir bütün olarak bölgeyi etkileyebilir. Elbette ki bu, İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin daha da kötüye gideceği anlamına gelmez, ancak Suudi Arabistan'ın İsrail ile barış yapmasını kolaylaştırabilir.” diye konuştu. Çin’in arabulucu rolü büyük önem taşıyor Dr. Öğr. Üyesi Hamoon Khelghat Doost, son olarak Çin'in İran ile Suudi Arabistan arasındaki arabulucu rolüne de dikkat etmek gerektiğini söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:  “Amerika Birleşik Devletleri, odağını Asya'ya kaydırırken, Çin Orta Doğu'daki etkisini artırmanın yollarını arıyor. Ayrıca Çin, İran ve Suudi Arabistan ile yakın ilişkiler kurdu ve iki ülke arasındaki arabuluculuk çabalarına ve müzakerelere katkıda bulundu. Çin'in bölgede artan etkisinin İsrail ve Suudi Arabistan ile ilişkileri üzerinde de önemli etkileri olabilir. Suudi Arabistan, ABD'nin her zaman yakın bir müttefiki olmuş olsa da son yıllarda ABD'ye olan bağımlılığını azaltmak için diğer ülkelerle ilişkilerini genişletmeye çalışıyor. Bu bağlamda Suudi Arabistan’ın Çin'e yaklaşarak ABD üzerinde daha fazla güç kazanma şansını artırmaya çabaladığı görülüyor. Böyle bir durumda, İsrail'in uluslararası sahnede ihtiyacı olan son şey, yolsuzluktan hüküm giymiş, demokratik değerlerle arası iyi olmayan aşırı sağcı gruplarla gizli anlaşma yapmak suretiyle özgür bir toplumun temellerini baltalamakla suçlanan bir başbakandır.”   Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı

Netanyahu'nun saldırgan ve genişlemeci dış politikasının her zaman İsrail Yüksek Mahkemesi'nin önünde engel olarak durduğunu belirten uzmanlar, öte yandan vatandaşların haftalarca süren protestolarıyla ve muhalefetiyle karşılaşan başbakanın uluslararası düzeyde de elinin zayıflayacağını ifade ediyor.

Ülke içi siyasi gelişmelerin dış politika önceliklerinden hiçbirini etkilemeyeceğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Hamoon Khelghat Doost, iki yıl kadar önce İbrahim Antlaşması'yla ilişkileri Basra Körfezi ülkeleri ile bir dönüm noktasına varan İsrail’in Suudi Arabistan ile barış yapmasının da kolaylaştığına ve Çin’in arabulucuk rolününün önemine dikkat çekiyor. 

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler İngilizce Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hamoon Khelghat Doost, yargı reformu girişimi sonrasında İsrail’de meydana gelen olayları ve Başbakan Netanyahu’nun bakış açısını değerlendirdi.

Aharon Barak’ın reformları yargı bağımsızlığını artırdı

1990'lardan bu yana yargı gücünün İsrail'i yöneten diğer kurumların gücüne kıyasla istikrarlı ve büyük ölçüde arttığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Hamoon Khelghat Doost, “Yargının gücünün ve etkisinin bu düzeyde artması ise İsrail'de yazılı bir anayasanın olmaması nedeniyle ülkede medeni hakların ve insan haklarının uygulanmasının tek garantisinin yargı bağımsızlığı olacağını savunan Aharon Barak'ın yargı devrimiydi. Bu nedenle hükümet veya başka herhangi bir devlet kurumu tarafından verilen hiçbir önemli karar, mahkemelerin yetkisi dışına çıkmıyordu. Aharon Barak'ın bahsini ettiğimiz bu bir dizi reformu, yalnızca yargı bağımsızlığını ve Arap kökenli vatandaşlar da dahil olmak üzere azınlıkların haklarına desteği artırmakla kalmamıştı, aynı zamanda İsrail Yüksek Mahkemesi'ne İsrail Silahlı Kuvvetleri tarafından alınan tüm kararları ve eylemleri izleme yetkisini de vermişti.” dedi.

Netanyahu’nun politikası engel teşkil ediyor

Netanyahu'nun saldırgan ve genişlemeci dış politikasının her zaman İsrail Yüksek Mahkemesi'nin önünde engel olarak durduğu başlıca unsurlardan biri olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Hamoon Khelghat Doost, “Bu nedenle Başbakan Netanyahu, İsrail hukuk sistemini zayıflatmak suretiyle Batı Şeria ve Ortadoğu'daki militarist ve saldırgan politikasını daha da güçlendirmeye çalışıyor. Netanyahu'nun aşırı Ortodoks ve aşırı sağcı gruplardan oluşan koalisyon hükümeti, Batı Şeria'daki yerleşim birimlerini genişletme, Ortodoks Yahudilerin laik toplum üzerindeki etkisini artırma ve hatta İran da dahil olmak üzere İsrail'e yönelik dış tehditleri askeri güç kullanarak ortadan kaldırma sözünü bile verdi. Yüksek Mahkeme’nin mevcut gücü, onun maceracı dış politikasının önünde kesinlikle çok büyük bir engeldir.” diye konuştu.

Ülkedeki siyasi gelişmeler dış politika önceliklerini etkilemeyecektir

Ülke içi siyasi gelişmelerin dış politika önceliklerinden hiçbirini etkilemeyeceğini kaydeden Khelghat Doost, “Buna karşın İsrail'in rakiplerine ve düşmanlarına karşı siyasi hedeflerine ulaşmak için seçtiği taktiklerin iç siyasi atmosferden etkilenmeyeceğine inanmak oldukça güç. İran'ın nükleer programı ile halâ Batı'nın tercih ettiği çözüm olan JCPOA'ya aktif olarak karşı çıkmak veya İran'ın nükleer programını sabote etmek gibi eylemlerde bulunmak, kamuoyunda belli bir düzeyde meşruiyet sağlamadan mümkün olamayacaktır.” ifadelerini kullandı.

Protestolar Netanyahu’nun elini zayıflatacaktır

Dr. Öğr. Üyesi Hamoon Khelghat Doost, ‘Benjamin Netanyahu'nun eylemlerinin, toplumun ve siyasetin; yargı bağımsızlığı gibi kabul edilmiş ve en hayati ilkelerin ihlal edildiği muhafazakâr dini değerlerle karıştırılmış radikal bir milliyetçiliğe yönelmesi, İsrail'in uluslararası imajını önemli ölçüde zedeliyor’ dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Ayrıca vatandaşların haftalarca süren protestolarıyla ve muhalefetiyle karşılaşan başbakanın uluslararası düzeyde de eli zayıflayacaktır. Özellikle de yönetişim ve sosyal özgürlüklerle ilgili fikirleri birçok Batı ülkesinde kabul edilmeyen aşırılık yanlısı güçlerle Netanyahu’nun ittifak halinde olması, onu dış politika hedeflerine ulaşmak için gerekli olan diplomatik vasıtalardan yoksun bırakacaktır. Tüm bunlar, İsrail'in İran'ı tecrit etme stratejisinin son haftalarda büyük bir zorlukla karşı karşıya kaldığı bir zamanda gerçekleşiyor. Bu dönemde İran ile Suudi Arabistan arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlaması ve İran'ın Basra Körfezi bölgesindeki gerilimi büyük ölçüde azaltma olasılıkları arttı.”

İbrahim Anlaşması barışı kolaylaştırabilir

İki yıl kadar önce İbrahim Antlaşması'yla ilişkileri Basra Körfezi ülkeleri ile bir dönüm noktasına varan İsrail’in şimdilerde İran, Suudi Arabistan, Katar ve BAE’nin dahil olduğu bölgede birçok aktörün yeni bir güç dengesi kurmaya çalıştığı yeni bir siyasi yapıyla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Khelghat Doost, “Suudi Arabistan’ın İbrahim anlaşmasının bir parçası olmadığı biliniyor. Ancak Riyad yönetiminin bölgede Bahreyn gibi bazı ülkeler üzerinde her zaman çok fazla etkiye sahip olduğunu söylemek mümkün. Bu gücün Ortadoğu ülkelerinin ilişkilerini giderek daha fazla etkilediği görülüyor. İran ve Suudi Arabistan arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlaması Ortadoğu'da büyük öneme sahip. İbrahim Anlaşması gibi bir anlaşma, hem İsrail'in Arap ülkeleriyle barış çabalarını hem de bir bütün olarak bölgeyi etkileyebilir. Elbette ki bu, İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin daha da kötüye gideceği anlamına gelmez, ancak Suudi Arabistan'ın İsrail ile barış yapmasını kolaylaştırabilir.” diye konuştu.

Çin’in arabulucu rolü büyük önem taşıyor

Dr. Öğr. Üyesi Hamoon Khelghat Doost, son olarak Çin'in İran ile Suudi Arabistan arasındaki arabulucu rolüne de dikkat etmek gerektiğini söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı: 

“Amerika Birleşik Devletleri, odağını Asya'ya kaydırırken, Çin Orta Doğu'daki etkisini artırmanın yollarını arıyor. Ayrıca Çin, İran ve Suudi Arabistan ile yakın ilişkiler kurdu ve iki ülke arasındaki arabuluculuk çabalarına ve müzakerelere katkıda bulundu. Çin'in bölgede artan etkisinin İsrail ve Suudi Arabistan ile ilişkileri üzerinde de önemli etkileri olabilir. Suudi Arabistan, ABD'nin her zaman yakın bir müttefiki olmuş olsa da son yıllarda ABD'ye olan bağımlılığını azaltmak için diğer ülkelerle ilişkilerini genişletmeye çalışıyor. Bu bağlamda Suudi Arabistan’ın Çin'e yaklaşarak ABD üzerinde daha fazla güç kazanma şansını artırmaya çabaladığı görülüyor. Böyle bir durumda, İsrail'in uluslararası sahnede ihtiyacı olan son şey, yolsuzluktan hüküm giymiş, demokratik değerlerle arası iyi olmayan aşırı sağcı gruplarla gizli anlaşma yapmak suretiyle özgür bir toplumun temellerini baltalamakla suçlanan bir başbakandır.”

 

Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.