İthal Kurbanlıklar Yüzünden İnsanlarımız Kurban Olmamalı
Denetimsiz canlı hayvan ve ürünlerin ithalatı, hem hayvancılığımızı öldürmekte, hem de hasta ithal hayvanlarla hastalıkların taşınması sonucu halkımızın sağlığı da tehdit altındadır.
İnsan sağlığına risk eden, hastalıkları tespit edilen, karantinası olan, ülkelerden hayvan ithalat yapılması yasaklanmalıdır. Buna rağmen ithalat yapıp insan hayatıyla oynayanlar yargılanmalıdır. Çünkü vicdanını paraya öldürenlerin, yurtdışından edilen ithal ettiği hastalıklarla birçok insanımız sağlığından olmuştur. Toplum hayatını bilerek ve kasten çıkar amaçlı risk etmek suç olmalı...
Halkın sağlığına zararlı ürünlerin İthalatları yapılmamalıdır.
Örneğin, Bosna-Hersek’te ve Fransa’da mavi dil, Sudan’da ise Rift Vadisi humması hastalığı görüldüğü için yasaklı ülkeler (kara) listesinde yer alıyor. Yıllardır halkın sağlığı ticaretten önce gören şirketler yüzünden sık sık ülkemizde hastalanan vatandaşlarımız vardır. Buna gereken tedbir alınmasa bunlar sonda olmayacaktır. Yurdumuza ithal hayvanla birlikte hastalık da ithal etmeyelim.
Geçmişte 2012 de Polonya’dan ithal edilen sığır etleriyle “Deli Dana” hastalığı yurdumuza taşınarak halkın sağlığı tehdit altına girmişti.
Son olarak da sahte belgelerle, salgın hastalık nedeniyle hayvan giriş ve çıkışı yasak olan İspanya’dan kurbanlık hayvanlar getirilerek yurdun birçok yerine dağıtılmıştır. Yine insanların sağlığı geri planda kalmıştır. Kurbanlıklar yoluna insanlarımız, kurban edilmemelidir. Dağıtılan tüm hayvanlar bir an önce toplatılarak, karantinaya alınmalıdır. Ülkemizden Rusya’ya ihraç edilen bir domatesin bile istedikleri gibi olmadığında geri iade edebiliyorken, biz hasta olan hayvanları beslemeye devam ediyoruz.
Sadece ithal edilen ürünlerde değil, her türlü gıda da rutin denetimler yapılmalı, şikâyet olduğu zaman değil… Halkın sağlığı ve gıda güvenliğine gereken önem her zaman verilmelidir…
Bir zamanlar Fransa’dan ithalat yapan bir firmanın yetkilisi, hastalık riskinin yüksek olduğunu bile bile, karadan ithal edemeyince, denizden hasta hayvanları ithal ederek, insanın kanını donduran cümlelerle “Milyonlarca lira ödediğimiz hayvanları Fransa’da mı bıraksaydık?” sözüyle, insan hayatının paradan sonra geldiğini açık şekilde ifade etmiştir.
Türkiye hayvancılığa gereken önem vermelidir. “Taşıma suyla değirmen dönmez.” İthal eden ülke olarak, hem paramızı hem de sağlığımızı kaybedebiliriz.
Toplum sağlığı ihmal edilemeyecek kadar önemlidir. Toplum içinde hepimiz yaşıyoruz. Yurdumuza ithal edilen her hastalık tüm toplumu etkiler. Onun için diyoruz ki; sağlığımız, vicdanı kör insanlara kurban edilemeyecek kadar değerli...
Cengiz Çetik