Tarihteki örneklerine bakınca; Bir ülke yönetiminde bir şeyler yanlış gidiyorsa, yanlışlar zulme dönüşüp yaşamı zorlaştırıyorsa… Yoksulluğu arttırıyor, huzuru bozuyorsa… Buna tepki verenler baskı görüyorsa... Susmayanlar saldırıya uğruyorsa... Amaç; zulümle iktidarı sürdürmektedir. Ancak, "zulümle abat olan, adaletle berbat olur." diye bir söz vardır. Zulüm karşısında "Sonuç" odaklı yakınmalar, korkunun ürünü olduğu için çaresizliği pekiştirir.  Bu da bilmeden zulme ortak olmaktır. "Neden" odaklı sorgulamalar ise toplumda farkındalık üreterek cesaret bulaştırır. Zulme karşı çıkmak, birilerinin gerçekleri cesaretle söylemesiyle başlar. Yaratılan farkındalık tepkiye olur verir, haklısın peşini bırakma diye... Bu açıkladığım konuyu bir anımla daha anlaşılır kılmak istiyorum. Dolmuşla Maltepe'den Kadıköy'e gidiyoruz,  herkesin ağzında zamlar var. Var ama zamlar olmak zorundaymış havası da baskın. Birisi gülerek, "Daha ne zamlar gelecek, bunlar başlangıç,  göreceksiniz"  diyor bilmiş bilmiş, olağan bir şeymiş gibi... Etrafındakilerin çoğu başlarıyla bunu sessizce onaylıyorlar, kabullenmişçesine...  " Neden zam patladı, yanlış giden ne, yanlış yapan kim,  bunu sorgulayacak kimse yok mu diye düşünürken birisi patladı. "Biz de biliyoruz kardeşim gelen zamları, arkasının da kesilmeyeceğini, bu ülkeyi bu hale getirenlere söyleyecek bir sözünüz yok mu? Zamdan yakınmak kolay ve rahatlatıcı… Ülkeyi hızla yoksullaştıran krizin faturası bizlere ödetilirken, bu paraları birilerinin cebine akıtan kara düzeni yönetenleri eleştirme cesaretini neden gösteremiyoruz? Nedenleri ve sebep olanları sorgulamadığımız sürece bu zamlar devam edecek,  bizler tepki vermediğimiz sürece zamcılar daha rahat zam yapacaklar, bunu böyle bilesiniz." dedi. Farkındalık yaratan bu açıklama karşısında zamlardan yakınan kişiler bu sefer bu kişiyi başlarıyla sessizce onayladılar, sen de haklısın dercesine... Sonuç üzerinden yakınmak değil, sebep üzerinden sorgulamanın kapısı aralandı diyerek dolmuştan Kadıköy'de indim." Bu tanıklık da gösteriyor ki; zalimin zulmü yanına kalmaz. Bunun için zulüm sokağı işaret ediyor, yaşanacakları korkuya malzeme yapmak için... Sağduyu ise SANDIK diyor, sorunu meşru yoldan, barışçıl bir şekilde çözmek için... 23 Haziran 2019 İstanbul seçim tecrübesi önümüzde duruyor. Bu tecrübenin verdiği özgüven cesaretimiz. Mesut Karakoyunlu