Hiç düşündünüz mü, kadınlarımız olmadan hayat nasıl olur du bizim için?
Kadınlarımız; anamız, bacımız, eşimiz, kızımız her şeyimiz. Onlarsız bir hayat olmaz elbette... Bizler, yeri geliyor; onlar için katil oluyoruz. Yeri geliyor; onlar için deli divane olup kendimizden geçip peşine düşüyoruz. Yeri geliyor; kaçıyoruz çenelerinden. Yeri geliyor; peşinden koşuyoruz aşklarından. Su gibi, ekmek gibi; hayatımızın ayrılmaz parçalarından biridir onlar.
Onları anlamak kolay değil elbette. Bazen bir bilmecedir davranışları. Bazense her hareketi ve konuşması büyüler; sihirli bir değnek gibi. Çözülmesi zor bir bulmacadır bazen. Alır götürür etkisiyle başka dünyalara.
Kadınlar, bizim kadınlarımız fedakârdır; çekinmez çalışır tarlada, bağda, bahçede; sırtında bebeğiyle. Çoğu zaman dertlerimize ortak olur, kuvvet verir zor günlerimizde. Onlar bizlersiz, biz onlarsız olamayız.
Kadınlarımız, öyle kolay çözebilecek bir bulmaca değildir. Bir bakarsınız sever derinden. Bir bakarsınız yüz vermez sözüyle. Onlar bizi çabuk çözer buzdan adamların sıcakta eridiği gibi. Biz çözemeyiz bazen; buzdolabındaki buz gibi.
Toplumda hak ettiği yeri onlar da almalıdır. Okumalı ve çağdaş uygarlığın meşalesi olarak ufkumuzu açmalıdır. Karanlığın maşaları olarak karşımıza çıkmamalıdır. Bize hep iyiliği, güzelliği gösterecek, destekleyerek onlar olmalı. Burada Atatürk'ümüzün bir sözünü sizlerle paylaşıyorum: “Bugünün ihtiyaçlarından biri de kadınlarımızın her hususta yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız da bilgin ve bilgili olacaklar ve erkeklerin geçtikleri öğrenim aşamalarından geçeceklerdir. Sonra kadınlar toplum hayatında erkeklerle beraber yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekleyicisi olacaklardır'. Mustafa Kemal ATATÜRK
Kadınlar bizim hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğunu biliriz. Ama nedense her fırsatta ezeriz onları. Duyguları, düşünceleri, çalışmalarını çok görürüz. Onları hor görür. Sadece evinde oturup yolunu gözleyen bir malı gibi görürüz bazen. Ya da cinselliğimizin bir parçası olarak algılarız. Onların da bizim gibi bir insan olduğunu ve bizim gibi düşünebileceğini kabul etmez bazılarımız.
Hayatımızın derinliği içinde onlarsız olmuyor. Kadınlar, bizim kadınlarımız; ince, narin duygulu kadınlarımız. Bazen de çabuk kırılan hassas kadınlarımız. Bizlerin kahırlarını sitemlerini, eziyetlerini çeken kadınlarımız. Sizler olmasanız, bu dünyanın tadı olur muydu? Düşünemiyorum bile. Herhalde sizler olmasanız; bu dünya kurumuş bir çöle döner. Ve biz tek tek ölürüz; susuz, ekmeksiz yaşamak gibi..
Siz olmazsanız, biz olamayız,olamayız zaten...
Hayatımızın gökkuşağı kadar zengin kadınlarımız; iyi ki varsınız...
CENGİZ ÇETİK