Güzel olanı yok edip, sonra yeniden güzel olması için çalışmak mı, yoksa var olanı korumak mı olması gereken…
Bir düşünelim…
Aslında fazla da düşünmeye gerek yok. Meyve bahçelerini katletmek de geleceğimizi katletmektir.
Meyve veren ağaçlar kolay yetişmiyor, ama kolay yok edilebiliyor. Bir elimizde yeni fidan milyonlarca dikmek için yarış edilip, çevremizi yeşil tutalım derken bir yandan da yıllarca emek verip meyve veren ağaçları bir yol uğruna feda etmek, ne kadar doğru… Yol ağaçları yok etmeden daha uygun bir yerden geçebilir. Bu ülke üreticilerini koruması gerekir. Çünkü ileride kısırlaşan, verimsiz topraklarda yetişmeyen ürünler yüzünden çok büyük sıkıntı çekebiliriz.
Bugün; doğa harikası denizi, portakalı ve tarihiyle, sessizce yıllardır keşfedilmeyi bekleyen küçük bir ilçenin kaderiyle oynanıyor.
Yerleşim yerlerinde ve meyve bahçelerinin olduğu yerlere yakın yerdeki taş ocakları ve mermer ocakları hem çevre kirliliği hem de doğaya zarar veriyor. Ağaçları, canlıları zarar görüyor. Arıların ölümüne bile taş ocaklarının çiçeklerin üzerine konan tozlarla yok olmasına neden oluyor. Meyve ağaçları zarar görüyor. Çalışanlar ve çevrede yaşayanlar solunum yollarının tozdan olumsuz etkilenmesi sonucu zamanla sağlık sorunları yaşayabilir. Böyle eşsiz bir yeri bir rant uğruna harcanmamalı. İnsan sağlığı en kutsalıdır. Sağlıklı ekmek kapıları açılabilir ama sağlıksız iş ve ekmek kapıları herkesi olumsuz etkiler. Buna dur denilmeli ve daha fazla yerler zarar görmemelidir.
Son yıllarda birde çevre yol tasarımı ile binlerce verimli arazilerin heba olmasına neden olabilecek bir çalışma planı hazırlanmaktadır. Zaten taş ocaklarıyla darbe alan Finike bir de yol sevdasına harcanmamalıdır. Dünyaca ünlü portakal bahçeleri yok edilmemelidir. 18 bine yakın portakal ağacının sökülmesi, verimli toprak arazilerinin kaybedilmesi Finike’ye yapılacak en büyük kötülüktür. 18 bin ağacın sökülüp başka yere 18 bin dikilmesi çözüm değildir çözüm olan 18 bin üzerine 18 bin daha dikilerek 36 bin ağaç olmasını sağlamaktır. Bunu keserek değil kesmeden yapmak marifet…
Böyle çevreye, doğaya ve canlılara zarar verecek tüm tehlikeli gidişatlara, işgallere “DUR” diyebilmek; önce vatandaşlık, sonra da insanlık hakkıdır.
Yoksa…
Yoksa gelecekte; ne Finike Portakalı kalır, ne de yaşanır bir Finike…
Öyleyse hep beraber el ele verelim.
Yaşamak için…
Yaşatmak için…
Yarın keşke dememek için… Çünkü bazı pişmanlıkların telafisi olmaz. Göz göre göre olacak olanları bilip seyretmek asla gelecekte bağışlanmaz.
Haydi!
Bir el, bir el daha; binlerce, milyonlarca kenetlenmiş ellerden daha güçlü ne olabilir? Birlikten kuvvet doğar. Yanlışa susmak, yanlışa ortak olmaktır.
Her şey Finike için…
Her şey toprağımız için…
Her şey Türkiye için…
Yarınımız için…
Güzel bir gelecek için…
Daha yaşanır bir dünya için…
Cengiz ÇETİK