Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e sormuşlar; " Dünyada gelmiş geçmiş, sizde hayranlık uyandıran iki isim söyleyebilir misiniz?"
Atatürk: "Birincisi Hz. Muhammet, ikincisi ise Fatih Sultan Mehmet'" yanıtını vermiş.
Bu yanıt, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün beslendiği kültürün ve dayandığı tarihin devrimci ve dayanışmacı ruhunu yansıtması bakımından önemli...
Ulusal Kurtuluş'un meşruluğunu, haklılığını millet iradesine dayandırdığı Sivas Kongresi'nde, kafa karışıklığı ve bağımsızlık, yarı manda ve manda tartışmaların yarattığı dağınıklığı… Vatanın kurtarılması ortaklığında oluşturduğu dayanışmacı millet ittifakı ile ortadan kaldırarak, fikir ayrılıklarını ayrışma ve çatışma nedeni olmaktan çıkarmıştır.
Muhammet Mustafa Hz. Muhammet olmadan önce Mekke'de kabileler arasında çıkan ve savaşa evrilmek üzere olan fikir ayrılıklarını bir bez etrafında ortaklaştırarak çatışmayı önlemiştir.
Nasıl mı?
İbrahim döneminden kalma Kâbe insan boyu yüksekliğinde ve üstü açıktır. Aynı zamanda yıpranmış vaziyettedir.
Kâbenin onarılması, duvarlarının yükseltilmesi, üstünün örtülmesi konusunda inanca dayalı çekince ve sakıncalar aşılıp fikir birliğine varılır. Gerekli onarımlar yapılır, duvar yükseltilir, üstü örtülür ve duvardan çıkarılan Hacerü'l esved taşının tekrar yerine oturtulmasına sıra gelmiştir.
İslamiyet öncesinde de Mekke'nin kutsallığı Kâbe'den, Kâbe'nin kutsallığı da Hacerü'l-esved'den kaynaklanmaktaydı.
Bu nedenle hiçbir kabile bu kutsal taşın yerine yerleştirilme onurunu bir başka kabileye kaptırmak istemiyor, bu konudaki fikir ayrılığı kabileleri birbirine düşürmüş neredeyse kabileler arası savaş çıkmaktadır.
Bunun üzerine Kureyş’in ileri gelenlerinden biri ,” Kâbe’ ye ilk girecek kişiyi hakem tayin edelim.” deyince herkes bu fikri kabul eder.
Kapıdan ilk giren kişi Muhammed olur. Herkes çok sevinir ve bu durum Muhammet'e anlatılır.
Muhammet, geniş ve sağlam bir bez getirilmesini ister. Bez getirilir,
Hacerü'l-esved taşı bezin üzerine konur, her kabileden bir temsilci bezin bir ucundan tutarak, kutsal taş duvardaki yerine getirilir, kutsal taşı Muhammet evine iterek yerleştirir.
Ortaklaşarak yapılan bu iş, Mekke’de kabileler arası bir çatışmayı önlediği gibi kutsal taşı yerine yerleştirme onuruna tüm kabileleri ortak etmiştir.
Bir fikir etrafında kimseyi dışlamadan yaratılan ortaklaşmanın Mekke'deki ve Sivas'taki mucizevi gücü bu olsa gerek!
Mesut Karakoyunlu