Algı aslında doğal bir zihinsel faaliyettir.
Bu yazımda algı çarpıtmasında söz etmek istiyorum. Çünkü algı çarpıtması insanları yanılmak için profesyonel bir operasyona dönüştü. Bu yüzden birçok insan toplumsal linçe uğratılarak zor duruma sokuluyor, hatta savcılar bile çarpıtılmış algı üzerinden davalar açıp insanları tutuklatabiliyorlar. Bunun için; "Ne söylediğin değil, nasıl algılandığın önemli" diye bir söz vardır. Doğru bir sözdür, bir konuşmanın akışı içersinde başı ile sonu arasındaki bağ, zayıfladığı an, algı, konuşmanın başına göre değil sonuna göre oluşur. Aksi durumda akılda kalan son, başı da kesilerek verilirse, suç veya skandal oluşturabilecek bir duruma sokulabilir.
Ne yazık ki ülkemiz de algı yönetimi ve manipülasyona muhalifler başta olmak üzere insanları itibarsızlaştırmak ve toplumun gözünden düşürmek için sık sık başvurulmaktadır. Örneğin terörü kınayan, insanlık suçu olarak ifade eden bir konuşmanın veya yazının bütünü gözden kaçırılarak içinde çıkarılan " terör zaman zaman başvurulan bir eylemdir."
Bütünü ifade etmeyen tek bir cümle ile konuşmacı veya yazar hainlik başta olmak üzere güç duruma düşürebilir. Bu konuda sık anlatılan çok çarpıcı bir olay vardır, bazılarınızın da bildiği. Algı çarpıtmasını daha iyi açıklamak için tam yeri diyerek bu çarpıcı örneği anlatmak istiyorum. Bir tarihte Papa uçakla Amerika’ya gider. Uçak New York havaalanına iner. Önemli bir şahsiyet olduğu için Papa'nın etrafı çıkışta gazeteciler sarar. Papa'ya yapacağı ziyaretlerle ilgili çeşitli sorular yöneltilir. Bu sorulardan bir tanesi de "New York'ta genelevini de ziyaret edecek misiniz?" olur. Papa, yapacağı ziyaretleri tek tek anlatır, konuşmanın sonunda, genelev ziyareti sorusu aklına gelir, "New York'ta genelev var mı?"der ve oradan uzaklaştırılır. Ertesi gün gazetelerde manşet; Papa uçaktan iner inmez, “Burada genelev var mı?”diye sordu. Yapacağı diğer ziyaret ve geziler söylenmemiş gibi son söyledikleri skandal manşet olur. Çünkü iyi niyet başka, algı başka işler, kötü niyet işin içine girince… manüpilasyon gerçekleşir.
Mesut Karakoyunlu