Şeyh Edebali demokrasinin D'sinin olmadığı bir çağda, çağının liyaktı ve paylaşımı esas alan yönetim anlayışını damadı Osman Bey'e şu sözlerle öğütlüyor:
"Ey Oğul! Teklik sadece Allah'a mahsustur, tek başına karara durup hoyrat dünyanın dayanılmaz ağırlığını kaldırmayasın. İşlerini ehil kişilerle, ehil kişilere danışarak tutasın. Danışırsan yol alırsın, danışmazsan yolda takılıp kalırsın oğul."
Bu sözleri güncelleyecek olursak; değişen zamana denk bir söylemle, çağın demokratik değerleriyle beslenmiş öneriler olurdu, yöneticilere sunulan.
Bu da öğüt olarak değil demokrasinin gereği olarak yapılırdı, diye düşünüyorum.
Ne var ki bugün demokratik önerileri değerlendirecek bir yönetimimiz yok. Çünkü tarihten bilinen yönetim şekillerinin hiçbirine bezemeyen bir tek adam rejimi ile yönetiliyoruz artık.
Tek kişinin ülkenin kaderini tayin edecek kararları aldığı, parlamentonun işlevsizleştirildiği, muhalefetin düşmanlaştırıldığı, eleştiriye tahammülsüzlüğün cezalara dönüştürüldüğü, her türlü ifade özgürlüğünün kısıtlandığı, muhalif değil yandaş basın yayın organlarının güçlendirildiği bir siyasi iklimden söz ediyoruz.
Böyle bir ülkeyi demokratik rejime dönüştürmek imkânsız gibi görülebilir.
Ancak imkânsızı başarmak diye bir şey var; en zor koşullarda bile bir çıkış yolunun mutlaka olduğunu gösteren, yakın tarihte M.K. Atatürk ve uzak tarihte Hannibal tecrübesinde olduğu gibi...
Ünlü kartacalı strateji dehası komutan Hannibal’ın doğa ve iklim şartlarının geçit vermediği bir coğrafyada, bir kış günü soğuktan titreyen, donma tehlikesi içindeki ordunun morali bozulan komutanlarına verdiği emir;
'Ya bir yol bulacağız ya bir yol yapacağız!' olmuştur.
Bir yol bulamıyorlar ama yol yaparak zorluğu aşabiliyorlar, hem de Roma"yı korkudan titreten bir azim ve çabayla...
Anti demokratik her türlü kısıtlama ve engellemeye karşı tek adam rejimine karşı verilecek mücadelede… Mutlaka meşru ve demokratik bir yol vardır, radikal kararlar alacak cesaret ve çabayla...
Hele hele toplumun %50'sinin karşı olduğu bir durumda...
Şu an eksik olan; cesaret ve soruna odaklı çaba...
Bir üçüncü yol her zaman vardır.
Bunun için Hannibal' tecrübesi önemli...
Atatürk gibi düşünmek ise yeterli, bir Atatürk çıksın kurtarsın beklemesi yerine...
Mesut Karakoyunlu