#ELMALIDAVASI Çocuğa cinsel istismar davasının Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi tüm dikkatleri Elmalı üzerine çekti.
Bu Elmalılıları haklı olarak rahatsız etti. Asıl rahatsız etmesi gereken böyle bir iğrençliğin dava konusu olması gerekirken, alınganlığın yarattığı bir refleksle sosyal medyada, olay, Elmalı'da olmamıştır, komşu ilçe Finike'de yaşanmıştır, şeklinde bir tepki verilmiştir. Böylece bu açıklamayla Elmalı'yı lekelediğine inandıkları bu #Elmalıdavası etiketinden kendilerini kurtarmaya çalışmışlardır. Bu tepki ilk bakışta doğru gibi görünse de bana göre yanlış olmuştur...
Bazılarının insanlık dışı iğrenç filleri, fiilin geçtiği kenti bağlamaz, dava konusu olduğu yeri hiç bağlamaz, sadece ve sadece failleri bağlar. Diğer taraftan bu çirkin olay bizim ilçede değil komşu Finike'de oldu diyerek, kabul etmedikleri bir etiketlemeyi Finike'ye yapıştırmaları da şık olmamıştır. Yukarda da belirttiğim gibi insan olan hiçbir kimsenin kabul etmeyeceği, yaşanan bir iğrençlik, fiili gerçekleştirenlerin dışında kimseyi bağlamayacağı gibi olayın yaşandığı kente hiç bir şekilde mal edilemez.
#Elmalıdavası Elmalılıların davası değil, Elmalı'da davası görülen bir olay…
Bu etiketten dolayı sorgulanması gereken, çocuğa cinsel istismarın yaygın olduğu bir ülkede, istismarcıları koruyan af ve yasaları çıkaran zihniyet bir...
İki, taciz, tecavüz ve çocuk istismarı ile ilgili davalarda, şu an parlamentoda görüşülen, kuvvetli şüphe yerine somut delil isteyen tasarıyı destekleyen zihniyet...
Üç, Elmalı davasında bu tasarı yasalaşmadan "somut delil" yokluğu gerekçesi ile vicdan, güçlü şüpheyi dikkate almamış, çıkacak yasa çıkmadan tahliye kararı alınmıştır.
Yasası çıkmadan bir taslak uygulamaya sokulmuştur. Bu durumda #ELMALIDAVASI bize yargının iktidarla uyumlu bir şekilde hüküm ürettiğinin örneğini mi sunmuştur ne? Asıl tepki verilmesi gereken bu değil mi?
Mesut Karakoyunlu