AKP iktidarı, karşıtlarını ayrıştırarak, aşağılayarak ve ötekileştirerek yandaşlarını bir arada tutmaya çalışıyor.  Bu bir gerçek... Bu yaklaşımın kin ve nefret saçan ayrımcı söylemine karşı "kodu mu oturtan" laflar eden bir muhalif siyasetçi, dışlanmış, ezilmiş kesimleri biraz olsun rahatlatır... Bu da bir gerçek... Mizahı bir dille rakibine söz çakan bir siyasetçinin, adına konuştuğu insanlarda yarattığı hayranlık, , onları rahatlatır, gevşetir ve mücadeleyi lafı güçlünün omuzlarına yıkar. Çünkü o güçlüdür; kodu mu oturtan kişidir. Bu da henüz fark edilmeyen bir gerçek... Güzel ve etkili laf çakan dil, rakibini o güne kadar destekleyen kesimlerde ise, konuşmasında hissedilen öfke, kibir ve hırs nedeniyle bir kenetlenme ve karşı duruş oluşturur. Bu da tecrübeyle sabit bir gerçek... Yanlışlardan süzülerek elde edilmesi gereken bir başka gerçek ise; İnsana değer veren… Karşıtları bile olsa herkesle barışık olan… Hak hukuk gözeten… Emeği değer bilen... Kimseyi ayrımcılığa tabi tutmayan… Farklılıklara saygı duyan… Ve de zenginlik olarak gören… Kendi gibi düşünmeyenlere hoşgörülü olan… Mevlana diliyle herkese kucak açan… Bektaşi mizah anlayışıyla; Kimseyi üzmeyen ama düşündüren sözler üreten... Ömer adaletine vurgu yapan… Katılıma açık, çoğulculuğu esas alan… Hayranlığı değil gücünü halklardan alan… Sevgi dili, barış dili kullanan... Düşmanlaştırmanın karşısında duran... Dostluk, kardeşlik ve ortaklaşmayı öne çıkaran… Demokratik ve etik bir siyaset anlayışı... Cehaleti kaldıramasa da direncini kırar diye düşünüyorum.   Mesut Karakoyunlu