Aleviler üzerinde, yüzyıllardır süren ayrımcılık, dışlanmışlık, bazen kıyımlara varan zulüm olarak sürüyor, önü arkası kesilmiyor. Neden?
Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan haberde öğretmen M.K.'nin 8. sınıf öğrencilerine 20 Eylül'deki ders sırasında “Alevi olanlar parmak kaldırsın” dedikten sonra parmak kaldıran öğrencilere “Aleviler neden abdest alıp namaz kılmıyor? Oruç neden tutulmuyor?" diye sorduğu ve iddiaya göre “Biz Hazreti Ali’yi sevmeyiz. Hazreti Ali, peygamber efendimizin eşine küfür etmiş” ifadesini kullandığı belirtilmişti.
Öğretmen M.K.'nin kullandığı bu nefret dili Emevi kültürüyle Yezitleşmişlerin dilidir. Verilen tepkiler, yapılan şikâyetler üzerine… Sosyal medyanın da baskısıyla, ilgili valilik öğretmenin açığa alındığını ve gerekenin yapılacağını söyledi.
Şimdiye kadar hep böyle yapılmadı mı?
Tepkiler yatıştırıldı, konu sorgulanıyormuş yapıldı, dosya uykuya yatırıldı. Bir süre sonra hiçbir şey olmamış gibi herkes yoluna devam...
Bundan birkaç ay önce de öyle olmamış mıydı?
Bir din kültürü öğretmeni derste; "Alevilerin yemeği yenmez," diyerek, suç olan ayrımcılığı, Alevileri ötekileştirerek yapmadı mı?
Tepkiler üzerine… İlgililer bu nefret dilini cezalandırmak yerine unutturmaya yatırmadılar mı? Ülkemizde hakim olan Emevi İslam'ı, siyaseten de desteklenmektedir. Bu destekten güç alan Yezitleşme, Aleviliğe karşı kin ve nefret kusmaya devam etmektedir.
Tüm düşmanlaştırmaya rağmen Alevilik kin ve nefret tuzağına düşmeden mücadelesini sürdürmüş, bugünlere gelebilmiştir.
Toplumumuzda azınlıkta olanlar çoğunlukta olanlarla aynı haklara sahip olmadıkça...
Bu nefret dili ve ayrımcılık devam edecek gibi görünüyor.
Mesut Karakoyunlu