21 yıldır her seçimden sonra umutların travmatik hayal kırıklığına dönüştüğü bir ülkede yaşıyoruz.
Yine her yeni seçim döneminde biraz daha anti demokratik, biraz daha baskıcı bir rejim tarafından yönetiliyoruz.
Son yaşadığımız 2023 seçimlerinde "gitti gidiyor gidecek olan!" derken tek adama dönüşmüş baskıcı rejimin devletleştiğini bile göremedik.
Seçimlerde muhalefete rakip olarak devlet çıktı.
Yavaş yavaş kaynatılan kazana atılmış kurbağa hikâyesini yaşattılar muhalefete..
Bu tuzağa muhalefet nasıl düştü dersiniz?
Tarihsel değişimini tamamlayamadığı için mi?
Herkes bir şeyler söylüyor, ama kimse kimsenin ne dediğine bakmıyor, kendi doğrusu dışında..fikir yok zikir çok!
Bu insanlar arasında kendimi cahil olarak görüyorum.
Cahil biri olarak söylediklerimin yanlışlığı konusundaki düşüncelerimi saklı tutarak bu konuda şunları ifade etmek istiyorum:
Herşeyin hızla değiştiği dünyada, bu değişime muhalif rejim değişikliği yaşayan Türkiye, artık eski Türkiye değil.. Yeni Osmanlı diyeceğim ama o da değil, tanımlanamayan bir idare şekli; herşeyin tek adamın iki dudağından çıkan kararla belirlendiği...
Gelecek seçimler için çalışanlar, bağlı oldukları siyasi partiler bunun farkında değiller mi ne!? Kullandıkları söylem ve yöntemler, kullanacakları araçlar, taktik ve stratejiler hiç değişmemiş, sanki parlamenter demokrasi var mış, seçimler eşit ve adil yapılacakmış gibi...
Değişen şartlarda yeni ve farklı pozisyon alan akıllı parçacıklar kadar bile aklımızı işiletmiyoruz. Değişmez sandığımız kurallar, ezberlerin ve kalıpların bekçiliğini yapmanın rahatlığını yaşıyoruz çünkü...
Hayal kırıklığı yaşadığımız zaman da herkes kendini sütten çıkmış ak kaşık gibi görüyor.
Halbuki hepimiz suçluyuz, rahatımızdan ödün vermediğimiz için..
Yaşadığımız baskı rejimini
Kendimiz ettik kendimiz bulduk.
Eyvah eyvah!
Mesut Karakoyunlu
Anasayfa
Yazarlar
Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
Yazı Detayı
Bu yazı 287+ kez okundu.
KENDİMİZ ETTİK KENDİMİZ BULDUK!
21 yıldır her seçimden sonra umutların travmatik hayal kırıklığına dönüştüğü bir ülkede yaşıyoruz.
Yine her yeni seçim döneminde biraz daha anti demokratik, biraz daha baskıcı bir rejim tarafından yönetiliyoruz.
Son yaşadığımız 2023 seçimlerinde "gitti gidiyor gidecek olan!" derken tek adama dönüşmüş baskıcı rejimin devletleştiğini bile göremedik.
Seçimlerde muhalefete rakip olarak devlet çıktı.
Yavaş yavaş kaynatılan kazana atılmış kurbağa hikâyesini yaşattılar muhalefete..
Bu tuzağa muhalefet nasıl düştü dersiniz?
Tarihsel değişimini tamamlayamadığı için mi?
Herkes bir şeyler söylüyor, ama kimse kimsenin ne dediğine bakmıyor, kendi doğrusu dışında..fikir yok zikir çok!
Bu insanlar arasında kendimi cahil olarak görüyorum.
Cahil biri olarak söylediklerimin yanlışlığı konusundaki düşüncelerimi saklı tutarak bu konuda şunları ifade etmek istiyorum:
Herşeyin hızla değiştiği dünyada, bu değişime muhalif rejim değişikliği yaşayan Türkiye, artık eski Türkiye değil.. Yeni Osmanlı diyeceğim ama o da değil, tanımlanamayan bir idare şekli; herşeyin tek adamın iki dudağından çıkan kararla belirlendiği...
Gelecek seçimler için çalışanlar, bağlı oldukları siyasi partiler bunun farkında değiller mi ne!? Kullandıkları söylem ve yöntemler, kullanacakları araçlar, taktik ve stratejiler hiç değişmemiş, sanki parlamenter demokrasi var mış, seçimler eşit ve adil yapılacakmış gibi...
Değişen şartlarda yeni ve farklı pozisyon alan akıllı parçacıklar kadar bile aklımızı işiletmiyoruz. Değişmez sandığımız kurallar, ezberlerin ve kalıpların bekçiliğini yapmanın rahatlığını yaşıyoruz çünkü...
Hayal kırıklığı yaşadığımız zaman da herkes kendini sütten çıkmış ak kaşık gibi görüyor.
Halbuki hepimiz suçluyuz, rahatımızdan ödün vermediğimiz için..
Yaşadığımız baskı rejimini
Kendimiz ettik kendimiz bulduk.
Eyvah eyvah!
Mesut Karakoyunlu
Ekleme
Tarihi: 06 Ağustos 2023 - Pazar
KENDİMİZ ETTİK KENDİMİZ BULDUK!
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.