Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
Köşe Yazarı
Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
 

KENT TALANCILIĞINA KARŞI MÜCADELENİN SİMGE İSMİ: OKTAY EKİNCİ

  Talan düzeninin hakim olduğu ülkemizde, kentlerimizin tarihi ve doğal dokusunu koruyarak gelişimini ve çağdaşlaşmasını sağlayacak öneri ve fikirleriyle; kentlerin yapısını bozan politikalara, rantiyecilere ve yağmacılara karşı mücadelenin simge ismi OKTAY EKİNCİ'Yİ 12 yıl önce kaybettik. Allah rahmet eylesin! Nasıl bir değeri kaybettiğimizi anlamak için, Oktay Ekinci'nin yaşam öyküsünü, mücadelesini ve kentlerde insan gibi yaşama hedefini anlatan pasajı okumanızı öneririm. "Aslen Gümrü'lü olan ailesi, Birinci Dünya Savaşı'nın başında Ermenilerin katliamından kaçarak Türkiye'ye sığınır. O sırada babası henüz kundakta bebektir. Aile daha sonra Kars'a yerleşir. Baba subay olur. Babasının görev yaptığı Balıkesir'de doğan Oktay Ekinci, tüm subay çocukları gibi Türkiye'nin batısından doğusuna birçok kentinde okuduktan sonra İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi)'den Yüksek Mimar olarak mezun olur. Öğrenciliği zamanında başladığı karikatüristlik ve yazarlığını mezuniyetten sonra da sürdürür. Oktay Ekinci yazar, mimar, kent bilimci ve (entel değil ayağı yere basan yurtsever) bir aydın olarak yaşamını ülkenin tarih, kültür ve çevre varlıklarını korumaya adamıştır. Hiçbir zaman kişisel çıkar ve bireysel mutluluk peşinde koşmamış; toplumun çıkarını ve toplumsal mutluluğu her şeyin önünde tutmuş; ömrü kent yağmacıları, rantiyeciler ve hırsızlarla savaşımla geçmiştir. Ve doğal olarak bu kesim ile bunlardan nemalanan belediyeciler ve iktidarların şimşeklerini üzerine çekmiş, tehditler almış, fakat doğru bildiği yoldan ayrılmamıştır. İki kez Mimarlar Odası Genel Başkanlığı yapmış ve bu dönemlerde tüm Türkiye'yi dolaşmış, tarihi dokularını koruyarak kentlerin nasıl çağdaşlaşabileceğini anlatmaya çalışmıştır. Tüm özlemi kentlerimizin, köklerinden kopmamış, insanların yürüyüş yapıp kafalarını dinleyebilecekleri, dinlenebilecekleri, çocukların oyun oynayabilecekleri, gençlerin spor yapabilecekleri, özetle insanların insan gibi yaşayacakları yerleşim yerleri olmasını sağlamaktı. Bir entellektüel olarak ömrünün en üretken ve verimli yıllarının başındayken, 61 yaşında kaybettik. Oysa Türkiye'nin ona daha çok ihtiyacı vardı. Büyük kentlerimizde gökyüzüne yükselen gökdelenler için; katledilmiş kentlerin mezar taşları diyerek dikey mimarinin insanın doğasına aykırı olduğunu anlatmıştır. Işıklar içinde yat büyük adam. Gelecek kuşaklar senin değerini daha çok anlayacak." Mesut Karakoyunlu
Ekleme Tarihi: 17 Ekim 2024 - Perşembe

KENT TALANCILIĞINA KARŞI MÜCADELENİN SİMGE İSMİ: OKTAY EKİNCİ

 
Talan düzeninin hakim olduğu ülkemizde, kentlerimizin tarihi ve doğal dokusunu koruyarak gelişimini ve çağdaşlaşmasını sağlayacak öneri ve fikirleriyle; kentlerin yapısını bozan politikalara, rantiyecilere ve yağmacılara karşı mücadelenin simge ismi OKTAY EKİNCİ'Yİ 12 yıl önce kaybettik. Allah rahmet eylesin! Nasıl bir değeri kaybettiğimizi anlamak için, Oktay Ekinci'nin yaşam öyküsünü, mücadelesini ve kentlerde insan gibi yaşama hedefini anlatan pasajı okumanızı öneririm.
"Aslen Gümrü'lü olan ailesi, Birinci Dünya Savaşı'nın başında Ermenilerin katliamından kaçarak Türkiye'ye sığınır. O sırada babası henüz kundakta bebektir. Aile daha sonra Kars'a yerleşir. Baba subay olur.
Babasının görev yaptığı Balıkesir'de doğan Oktay Ekinci, tüm subay çocukları gibi Türkiye'nin batısından doğusuna birçok kentinde okuduktan sonra İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (şimdi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi)'den Yüksek Mimar olarak mezun olur. Öğrenciliği zamanında başladığı karikatüristlik ve yazarlığını mezuniyetten sonra da sürdürür.
Oktay Ekinci yazar, mimar, kent bilimci ve (entel değil ayağı yere basan yurtsever) bir aydın olarak yaşamını ülkenin tarih, kültür ve çevre varlıklarını korumaya adamıştır. Hiçbir zaman kişisel çıkar ve bireysel mutluluk peşinde koşmamış; toplumun çıkarını ve toplumsal mutluluğu her şeyin önünde tutmuş; ömrü kent yağmacıları, rantiyeciler ve hırsızlarla savaşımla geçmiştir. Ve doğal olarak bu kesim ile bunlardan nemalanan belediyeciler ve iktidarların şimşeklerini üzerine çekmiş, tehditler almış, fakat doğru bildiği yoldan ayrılmamıştır. İki kez Mimarlar Odası Genel Başkanlığı yapmış ve bu dönemlerde tüm Türkiye'yi dolaşmış, tarihi dokularını koruyarak kentlerin nasıl çağdaşlaşabileceğini anlatmaya çalışmıştır.
Tüm özlemi kentlerimizin, köklerinden kopmamış, insanların yürüyüş yapıp kafalarını dinleyebilecekleri, dinlenebilecekleri, çocukların oyun oynayabilecekleri, gençlerin spor yapabilecekleri, özetle insanların insan gibi yaşayacakları yerleşim yerleri olmasını sağlamaktı.
Bir entellektüel olarak ömrünün en üretken ve verimli yıllarının başındayken, 61 yaşında kaybettik. Oysa Türkiye'nin ona daha çok ihtiyacı vardı.
Büyük kentlerimizde gökyüzüne yükselen gökdelenler için; katledilmiş kentlerin mezar taşları diyerek dikey mimarinin insanın doğasına aykırı olduğunu anlatmıştır.
Işıklar içinde yat büyük adam. Gelecek kuşaklar senin değerini daha çok anlayacak."
Mesut Karakoyunlu
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.