Köy Enstitüleri, kapatılmasının üzerinden 74 yıl geçmiş olmasına karşın, o ruhun dokunduğu insanların, ulaşılması güç yerlerde, inanılmaz işler yaptıklarına tanık olduk.
Böyle bir etkileşimi yaşayanlardan biri de, 80'li yılların başında Finike Cumhuriyet Lisesi'de öğretmeni olduğum Şerif Tugut.
Şerif Turgut, muhafazakar bir çevereden çıkıp, üniversite okuyan, bununla yetinmeyip, kız başına ve de tek başına İngiltere'ye gidip gazetecilik yüksek lisansı yapabilecek özgüveni kendisinde bulan, 90'lı yıllarda Bosna Savaşı'nda Türkiye'nin ilk kadın savaş muhabiri olarak ölümüne gazetecilik cesareti gösteren, yıllardır Afrika'da insani yardım kuruluşlarında dünya insanı olarak çalışma gücünü kendinde bulan bir insan.
Şerif Turgut'a, Finike'de yaşayan son Köy Enstitüsü mezunu öğretmenlerinden Mustafa Gergin'in ölüm haberini e-posta ile bildirmiştim.
O da bana, Turuçova/Çavdır İlkokulu'nda okurken okul müdürü olan, yine Köy Enstitüsü çıkışlı öğretmen rahmetli Yıldırım Özsoy'la kesişen yollarının kendisine olan katkılarını anlatan bir yazı ile dönüş yaptı.
Anlattıklarını, izni olursa, sosyal medyada paylaşmak istediğimi söylediğimde, "neden olmasın öğretmenim, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde yayınlarsan daha anlamlı olur," dedi.
Kendisini dünya insanı kılan sürecin nasıl başladığını, Şerif şöyle anlatıyor:
"Yıldırım öğretmenin hayatımda çok mu çok özel bir yeri var.
Henüz 5,5 yaşında bile değildim ilk tanıştığımızda. Çünkü ilkokula erken başladım. İlk zamanlar ablamın peşine takılarak gitmişim, kayıt mayıt yok ki o yaşlarda, 7 yaş zorunlu.
Birkaç ay sonra Yıldırım öğretmen kaydımı yapmış ve aileme "bu çocuk çok başarılı, okuldan soğur geri gönderirsek, geleceğini etkiler" demiş.
Şimdi çok daha iyi anlıyorum benim için yaptıklarını.
Sanırım en güçlü desteği kendisinden aldım.
23 Nisan'da çocuklardan heyet kurulurya, ki o zamanlar genellikle erkek çocuklardan olurdu, Yıldırım öğretmen beni, bir kız olarak en üst makama oturturdu, kaymakam olduğumu hatırlıyorum mesala-:) Şimdi anlıyorum ki kendime olan özgüveni o zaman aşılamış, kız çocuklarına baskının yüksek olduğu öylesine bir ortamda güçlenmem için emek vermiş.
Yıldırım öğretmen annemin, babamın, teyzemin, ailemdeki hemen hemen herkesin öğretmeni olmuş.
Annemin okumasını çok istemiş, dedem durumu iyi olmasına rağmen okutmamış, "peşinden uzaklara gidemem,"demiş.
Ben ilkokulu bitirdiğimde, bu sefer işi riske atmayıp, kimseye haber vermeden, gitmiş, Finike Cumhuriyet Lisesi'ne kaydımı yaptırmış. Sonra da babama gelip, "kızını liseye kaydettirdim, velisi de ben oldum" demiş."
Şerif Turgut'a dünya insanı olma yolunu açan Köy Enstitülük ruhu böyle bir şey işte!
Mesut Karakoyunlu
24.11.2016
Not: Tanıklık adlı kitabımdan alıntı...