Bir hafta önce paylaştığım bir yazımda;
"Önümüzdeki seçimlerde, demokrasi dışı, hukuk dışı birçok dayatmanın yaşanacağı dair işaretler her MUHALEFETİN geçen gün artıyor.
Bunu, muhalif partilerinin farklı ittifaklar halinde olsa da.. Dayanışarak, hedef birliği içinde aşabileceklerine inanıyorum" diye yazmıştım.
Artık hukukun işletilmediği, adaletin yargı eliyle eğilip büküldüğü bir süreçten geçiyoruz.
Daha dün İBB Başkanı İmamoğlu’na mahkemece verilen iki yıl 7ay 15 gün hapis ve seçim yasağı kararı, yaşanacak hukuksuz sürecin en son ve en çarpıcı işareti...
Bu şunu gösteriyor;
Önümüzdeki seçimlerde, seçim sırasında kurallar değişebilir, Yüksek Seçim Kurulu tarafından kazanamamış tek adam rejimi adayı kazanmış gibi gösterilebilir.
Bunu 2019 yılında yenilenen İstanbul seçimleri sürecinde, seçimlerin yenilenmesine kadar giden bir dizi hukuksuzluğu yaşayarak gördük.
Ama İstanbul halkının sağduyusu ve vicdanı tüm bu haksızlıklara karşı 805 bin oy farkla İmamoğlu'na hakkını iade ederek bir hukuksuzluğu oylarıyla ortadan kaldırdı.
Kaldırdı ama 3,5 yıl sonra daha dün aynı seçim kurulu üyelerine "ahmak" dedi diye, ne alaka bir davayla İmamoğlu'na verilen hukuksuz hapis cezası ve seçim yasağı, muhalefetin önümüzdeki seçimlerde işinin çok zor olacağını gösterdi.
Bunu fark eden muhalefetin hukuksuzluğu protesto eden Saraçhane mitingleri ile ortaya koyduğu irade ise;
Türkiye'deki soldan sağa tüm muhalif partilerin ve ittifakların güçlü bir dayanışmayı sokağa taşımasına neden oldu.
Bu mitingler tüm muhalefetin, aynı zamanda, ayrımsız, Cumhur İttifakı ve tek adam rejimi karşısında "HEDEF BİRLİĞİ içinde olduklarını da gösterdi.
Bu yeni ve güçlü Saraçhane iradesi bana Nazım’ın aşağıdaki dörtlüğünü hatırlattı:
"/ Döktür ortaya/ Muhatabı anlamasa da / Anlar arif olan insan…
“Güle Güle.../ Biz bıraktığın gibiyiz/ Ustalaştık biraz daha / taşı kırmakta/ dostu düşmandan ayırmakta...”
Bu bağlamda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz diye düşünüyorum:
İmamoğlu’na verilen bu haksız ceza, yaşanan diğer hukuksuzluklarla birleşince.. Sağdan sola farklı muhalif parti ve ittifakları, Cumhur ittifakıyla nasıl mücadele edileceği konusunda, Nazım'ın söylediği gibi ustalaştırmış gibi görünüyor.
Öyle umuyor ve inanıyorum ki, Saraçhane Mitinglerinde oluşturulan HEDEF BİRLİĞİ zemininden yükselecek güçlü irade, kolay olmasa da muhalefeti asıl hedefi olan parlamenter demokratik rejime ulaştıracaktır.
Mesut Karakoyunlu