Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
Köşe Yazarı
Mesut KARAKOYUNLU - Emekli Öğretmen
 

ŞİDDETİN BÖYLESİ!

  Felsefe Grubundan alıntıladığım bir şiir: "iyilikten, incelikten ve İnsanlıktan anlamayan insanlarla Çevriliyiz.. Bitmez bizim yalnızlığımız Ve Onlarla imtihanımız..." Sanki bu şiir, içinde yaşadığımız toplumda, kabalıkların, kötülüklerin ve anlayışsızlıkların ürettiği şiddetin hedefinde ilk sıralarda yer alan; kadınlar, çocuklar ve sağlık çalışanlarının yalnızlığı ve bununla imtihanını anlatıyor. Geçen yıllarda, gazeteci olarak takip ettiğim, alışılmışın dışında bir sağlıkta şiddet olayını hikâye etmek istiyorum. Şöyle: Antalya Araştırma Hastanesi... Bilmem kaç defa iyileştirip evine gönderdiği hastasının yine tükenmiş olarak hastaneye getirilmesi üzerine doktorunun hastasına sitemi; "Kardeşim kendine neden bakmadın? Niye o kadar sigara içtin? Neden yediklerine içtiklerine, sağlığına, sıhhatine dikkat etmedin; sen ölümüne mi susadın, doktorunun uyarılarını dinlemeyenin sonu ölümdür, sen bunu bilmiyor musun, bir gün ölüm hepimizi bulacak ama seni daha erken bulacak. Vücuduna böyle zulmedersen... Mezarlıklar kendi vücudunu düşman gibi görüp saldıranların naaşlarıyla dolu… Senin canına olan düşmanlığın canını alacak! Bunu bil! başka çarem yok, doktor olarak seni yoğun bakıma gönderiyorum" der. Hasta yakınlarını da, 'elimizden geleni yaptık ama bizi dikkate almadı, bedenine zulmetmeye devam etti, gidici, yine de Allah'tan ümit kesilmez' diyerek teselli etmeye çalıştı. Hasta yakınları doktorun ölüm uyarıları karşısında, bu adam babamız için Azrail’e davetiye mi çıkarıyor şüphesiyle bir araya gelirler. Kendi aralarında doktorun sitemini yorumlayarak şu sonuca varırlar: Bu doktor, babamızı Azrail’e hedef gösteriyor, bu doktor değil, hain, aile reisimize düşman.. Babamızın keyfine göre yaşaması, onu ölüme götürecekmiş. Yahu senin haddine mi? Biz kadere inanmış insanlarız, diyerek doktora yaka paça girmişler, doktorun elini yüzünü darmadağın etmişler. Bununla da yetinmemişler, doktordan babalarının ölümüne davetiye çıkaracak, Azrail’i çağıran bir konuşma yaptı, bizi çileden çıkardı diye savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlar. Şiddeti farklı şekillerde yaşadığımız ülkemizde; İyilikten, incelikten ve İnsanlıktan anlamayan insanlarla mı çevriliyiz ne!? Mesut Karakoyunlu
Ekleme Tarihi: 02 Şubat 2024 - Cuma

ŞİDDETİN BÖYLESİ!

 

Felsefe Grubundan alıntıladığım bir şiir:

"iyilikten, incelikten ve

İnsanlıktan anlamayan

insanlarla Çevriliyiz..

Bitmez bizim yalnızlığımız

Ve

Onlarla imtihanımız..."

Sanki bu şiir, içinde yaşadığımız toplumda, kabalıkların, kötülüklerin ve anlayışsızlıkların ürettiği şiddetin hedefinde ilk sıralarda yer alan; kadınlar, çocuklar ve sağlık çalışanlarının yalnızlığı ve bununla imtihanını anlatıyor.

Geçen yıllarda, gazeteci olarak takip ettiğim, alışılmışın dışında bir sağlıkta şiddet olayını hikâye etmek istiyorum.

Şöyle:

Antalya Araştırma Hastanesi...

Bilmem kaç defa iyileştirip evine gönderdiği hastasının yine tükenmiş olarak hastaneye getirilmesi üzerine doktorunun hastasına sitemi;

"Kardeşim kendine neden bakmadın?

Niye o kadar sigara içtin? Neden yediklerine içtiklerine, sağlığına, sıhhatine dikkat etmedin; sen ölümüne mi susadın, doktorunun uyarılarını dinlemeyenin sonu ölümdür, sen bunu bilmiyor musun, bir gün ölüm hepimizi bulacak ama seni daha erken bulacak. Vücuduna böyle zulmedersen... Mezarlıklar kendi vücudunu düşman gibi görüp saldıranların naaşlarıyla dolu…

Senin canına olan düşmanlığın canını alacak! Bunu bil! başka çarem yok, doktor olarak seni yoğun bakıma gönderiyorum" der.

Hasta yakınlarını da, 'elimizden geleni yaptık ama bizi dikkate almadı, bedenine zulmetmeye devam etti, gidici, yine de Allah'tan ümit kesilmez' diyerek teselli etmeye çalıştı.

Hasta yakınları doktorun ölüm uyarıları karşısında, bu adam babamız için Azrail’e davetiye mi çıkarıyor şüphesiyle bir araya gelirler.

Kendi aralarında doktorun sitemini yorumlayarak şu sonuca varırlar:

Bu doktor, babamızı Azrail’e hedef gösteriyor, bu doktor değil, hain, aile reisimize düşman..

Babamızın keyfine göre yaşaması, onu ölüme götürecekmiş. Yahu senin haddine mi? Biz kadere inanmış insanlarız, diyerek doktora yaka paça girmişler, doktorun elini yüzünü darmadağın etmişler. Bununla da yetinmemişler, doktordan babalarının ölümüne davetiye çıkaracak, Azrail’i çağıran bir konuşma yaptı, bizi çileden çıkardı diye savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlar.

Şiddeti farklı şekillerde yaşadığımız ülkemizde;

İyilikten, incelikten ve

İnsanlıktan anlamayan

insanlarla mı çevriliyiz ne!?

Mesut Karakoyunlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.