Adına ister mülteci, ister sığınmacı veya misafir, ne derseniz deyin...
Yurtlarını, yuvalarını bir şekilde terk etmek zorunda kalmış göçmenler de diyebilirsiniz.
Ancak, tepkiler haklı da olsa, onları bir kenara süpürülecek sığıntı olarak göremeye hakkımız yok diye düşünüyorum.
Nihayetinde bunlar da insan…
Ülkemizdeki varlıkları bir sorunsa ki öyle olmaya başladı, bu sorunun sebebi değiller sonucudur onlar.
Sebep, AKP iktidarı tarafından, AB ülkeleri ile bu insanların Türkiye'de tutulmaları karşılığı pazarlık konusu yapılması ve köle gibi karın tokluğuna çalıştırılarak işverene sudan ucuz insan kaynağı sağlamak üzere inşa edilmiş dış ve iç politik çıkarlarıdır.
Ülkemizin menfaatleriyle çatışan bu politika ne insani, ne vicdani ne de ahlakidir.
Sadece ve sadece AKP’nin kendi iktidarını sürdürebilmek adına inadına sürdürdüğü politik bir tercihtir.
Asıl sorun olan iktidarın bu politik tercihidir.
Çünkü AKP iktidarı, tüm değerleri ayaklar altına alarak sorundan kendi için fırsat üretmeye çalışırken mülteci sorunu büyümekte, bu da mülteci karşıtlığını büyütmektedir.
Böylece mülteci sorunun çözümünde hedefe sığınmacılar yerleştirilerek, tepkinin, sorunun asıl sahibi AKP iktidara yönelmesinin önü kesilmektedir.
"Mülteciler kendi ülkelerine gitsin!" diyerek açılan kampanyalar, 'ülkemiz mültecilerin yeni yurdudur' diyen AKP, ilk seçimlerde iktidardan indirilmelidir' şeklinde olmaz ise, bu sorun aşılmayacak… Korkarım, içinden çıkılmaz hale gelecektir.
Bana göre, asıl hedef mülteciler olmamalı, sınırları kontrolsüz bir şekilde mültecilere açan Akp iktidarı olmalıdır.
Zorunluluk haline gelen bu tercihin değişmesi için... İlk seçimlerde, AKP’yi sandığa gömecek bir seçmen tercihi oluşturmaktır.
Enerjimizi yanlış hedeflerde harcamayalım.. Mülteci soruna kaynaklık eden AKP’yi iktidardan edecek bir seçim çalışması için harcayalım, diye düşünüyorum.
Mesut Karakoyunlu