“Kimsenin tek başına kendini koruyamayacağı, kimsenin sessiz kalarak kendini kurtaramayacağı yerdeyiz.
Demokrasiyi ve laik demokratik cumhuriyet rejimini kurtarmak, daha doğrusu yeniden kurmak için gerekli cesareti, özveriyi, dayanışmayı gösteremeyen, ama fakat diyerek sessiz ve eylemsiz kalanlar yarın kendi bekaları için feryat edip dayanışmaya çağırdıklarında korkarım yardıma koşacak kimse kalmayacak.”(alıntı) Dikkate alınması gereken entelektüel bir uyarı…
Muhalefet gündem kargaşasına sokularak atı alan Üsküdar’ı geçecek bir rejim inşa ediliyor. Son gözaltılar hukuki görünmüyor, hukukçulara göre siyasi saiklerle yapılmış bir operasyon olarak ifade ediliyor. Demokratik muhalefeti hedef alan şah mat hamleleri olarak yorumlanıyor.
HDP’ye oy verem 6 milyon seçmeni yok sayarak siyaset yapmak artık mümkün görünmüyor. Çünkü tek başına kurtuluş yok, ya hep beraber ya hiç birimiz noktasına geldik dayandık. Sandığa Türkiye demokrasi güçleri olarak birlikte sahip çıkmak zorundayız.
Söz konusu.. demokratik Cumhuriyeti yeniden inşa etmek ise.. gerisi teferruat. Bilmiyorum.. benim kıt aklım bu yaklaşımın yanında duruyor, yel değirmeni gibi görünen iktidar yel değirmeni değil muhalefet de Donkişot değil!
Artık demokratik bir Cumhuriyette yaşamıyoruz.
Bu rüyadan çıkma zamanı gelmedi mi?
Mesut Karakoyunlu