Yeni eğitim öğretim yılının düşündürdükleri;
Parasız,bilimsel,laik,nitelikli ve eşit eğitim çocuklarımızın en temel hakıdır.
Ne var ki.. bir taraftan eğitimdeki eşitsizlik özelleşme ile derinleşirken, diğer tataftan ülkemizde eğitim, dinci vakıf ve derneklere ihale ve havele edilen bir süreç işletiliyor.
Bu duruma ilaveten temel eğitim imam hatipleştirilmeye çalışılıyor, halk, çocuklarının geleceğini düşünerek bu okulları talep etmemesine rağmen...
Bu anlayışta eğitim, parasız, bilimsel ve laik olmayacaktır.
Amaç; Cumhuriyete birey yetiştirmek değil kula kul yetiştirmek, biat ve itiat toplumu yaratmaktır.
Bu..tarihin akışına ters ve eşyanın tabiatına aykırı bir dayatmadır.
Cumhuriyetin mayaladığı laik demokratik direnç, kötü sürece karşı aktive olabilirse..
Ancak o zaman Türkiye, kul toplumu yapılamaz.
Ne yazık ki bu süreçte, yoksulluk nedeniyle dinci tarikat cemaatlerin tedrisine sokulan çocuklarımız kaybedilmiş kuşaklar olacak.. yeni ders yılları da dert yılları olarak yaşanacaktır.
Bu gerici, dinci, anti laik sürecin önüne geçilmezse,
Cumhuriyetin mayaladığı direnç geliştirilmezse;
2024-2025 Eğitim Öğretim yılının, ülkemize yararlar getirmesi dileği, Nasrettin Hoca'nın göle maya çalmasından öteye geçmeyecektir diye düşünüyorum.
Mesut Karakoyunlu