Nilüfer'de çevre kirliliğinin geçmişi ele alındı

12.11.2024 - 18:08, Güncelleme: 12.11.2024 - 18:08 545 kez okundu.
 

Nilüfer'de çevre kirliliğinin geçmişi ele alındı

Nilüfer Kütüphaneleri’nin Tarih Vakfı iş birliğinde gerçekleştirdiği Tarih Buluşmaları’nın konuğu olan Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, Bursa’nın sanayileşme sürecinin su kaynakları ve çevre kirliliğine etkilerini tarihsel perspektiften anlattı. Nilüfer Kütüphaneleri’nin Tarih Vakfı ile beraber düzenlediği Tarih Buluşmaları Nâzım Hikmet Kültürevi’nde yapıldı. Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçağ Tarihi ABD Başkanı ve Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, Balaban Salon’daki etkinlikte “Suların ayırdığı şehir Bursa’da sanayileşme ve çevre kirliliği” üzerine konuştu. Evliya Çelebi'nin "sudan ibaret" olarak nitelendirdiği Bursa'nın, Cilimboz Deresi, Gökdere, Namazgah Deresi ve Karınca Deresi ile şekillendiğini belirten Yaşayanlar, kentin 19. yüzyıl sonlarına doğru, zengin su kaynaklarına rağmen temiz su temininde ciddi sıkıntılar yaşadığını vurguladı. Bu dönemde mekanizasyonun başlamasıyla buharlı makinelerle kozadan ipek çekme işleminin başladığını söyleyen Yaşayanlar, Bursa’da filaturler kurulmaya başladığını kaydetti. Bu süreçte fırınlanmış kozaların kazanlara atıldığını belirten Yaşayanlar, “O dönem işçilerinin çektiği kozalardan arta kalan posalar çevre kirliliğini oluşturacak ilk unsurlardan biri olarak biliniyor. Kadınlar elleri ile bu işi yaparken sürekli soğuk suya ardından sıcak suya soktukları için de elleri deri atıyormuş. Dolayısıyla dereye yakın olmak gerekiyor. Aynı zamanda kaynattıkları sudaki böcekleri atabilecekleri yer, dere olduğu için derelerin yakınlarına konumlanmışlar” dedi. Avrupa’da salgın ipekböceği hastalığı nedeniyle Avrupalı sermayedarların da Bursa’ya geldiğini anlatan Yaşayanlar, onların da filaturler kurarak, ipek çekimine başladıklarını aktardı. Üretimin hızla artmasıyla derelerden su çekilme miktarının yükseldiğini söyleyen Yaşayanlar, “1860-1870’lerde Bursa’ya gelen seyyahlar Gökdere, Cilimboz ve Namazgah Deresi kıyısında kokudan durulmadığından söz ediyorlar. Atık böcek ölüleri leş kokuyor. Bu kirlilik aynı zamanda dere kenarında olan mahallelerin içme suyunun teminini de zora düşürmüş” diye konuştu. Sular şehri Bursa’nın 160 tane farklı su kaynağından bahsedildiğini anlatan Yaşayanlar, bunların en büyüğünün de Pınarbaşı olduğunu söyledi. Bu suların künkler vasıtasıyla çeşmelere dağıtıldığını belirten Yaşayanlar, “Halkın birinci su temin kaynağı çeşmeler. İkincisi Bursa’nın Hisar Bölgesi’nde sivil bir su dağıtım sistemi var. Eğimden dolayı en yüksek evden başlamak üzere her evin bahçesinde bir su haznesi var. Üstü açık o su hazneleri basamak basamak bir evden diğerine aktarılacak şekilde akıyor. Ama artık o tarihlere geldiğinizde su bilinçsizce kullanıldığı için en alt mahalleye inene kadar kullanılamaz hale geldiğini görüyoruz. Özellikle Kuruçeşme Yahudi Mahallesi en fazla sıkıntı çeken yer. Üçüncü su kaynağı da bahsettiğim dereler” diye konuştu. ORMANSIZLAŞMA MESELESİ Bursa’da filaturlerin yol açtığı başka bir çevre sorununun ormansızlaştırma meselesinin olduğunu aktaran Yaşayanlar, “Özellikle derelerin kaynaklarının olduğu kısımda filatur fabrikalarında kullanılmak üzere ağaç kesimi oluyor. Bu ağaçların kesildiği yerde daha sonra tarım arazisi olarak kullanılmaya başlıyor. Bu da bir erozyona yol açıyor. Taş, çakıl dereler vasıtasıyla şehrin içine taşınıyor. Su akamaz hale geliyor ya da künkler doluyor. İnsanlar evine su alamaz hale geliyor” dedi. O dönem halkın mikroorganizmaları çok bilmediğini belirten Yaşayanlar, halkın fiziksel kirliliğin dışında hijyenik bakteri, mikroorganizmalara bağlı kirlilik bilincinin 20. yüzyılda oluştuğunu kaydetti. Daha sonra su kaynaklarının sıhhileştirme işleminin başladığını aktaran Yaşayanlar, “Su kaynaklarından alınan sular, süzgeçlerden geçirilerek depolarda dinlendiriliyor ve ardından su şebekelerine dağıtılıyor. O dönemde sistemden su şebekesine üye olan haneler yararlanabiliyordu. 20. yy. başında Osmanlı’da bu tür sıhhi tesisatın olduğu kentler açısından bir elin parmaklarına ulaşabilir durumda değildi. Bursa’da hem kanalizasyon, hem sıhhi su tesisatı projesinin ilk girişimi 1903 yılında başlıyor. Söz konusu girişim başarısızlıkla neticeleniyor. 1905’te bir Fransız şirkete Bursa’ya sıhhi tesisat döşenmesi için imtiyaz veriliyor. Bu Fransız şirket de kendisine verilen imtiyazı başka bir İtalyan şirkete devrederek Bursa’ya ilk sıhhi su tesisatı döşenmesi projesini başlatıyorlar. Özellikle Gökdere ve Gökdere’den su alan bölgeler için bu geçerli. Gökdere’den su alan rezervuarlar süzgeçlerden suyu geçirdikten sonra buralardaki depolarda suyu muhafaza ediyorlar. Oradan da şebekeyi alan kişilere o sular dağıtılıyordu. Bu projenin tamamlanması 1909 senesini buluyor” dedi. Yaşayanlar, konuşmasının ardından katılımcıların merak ettiği soruları yanıtladı. İlginin yüksek olduğu programın sonunda Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Emre Karagöz, verdiği bilgilerden dolayı Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar’a teşekkür etti. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Nilüfer Kütüphaneleri’nin Tarih Vakfı iş birliğinde gerçekleştirdiği Tarih Buluşmaları’nın konuğu olan Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, Bursa’nın sanayileşme sürecinin su kaynakları ve çevre kirliliğine etkilerini tarihsel perspektiften anlattı.

Nilüfer Kütüphaneleri’nin Tarih Vakfı ile beraber düzenlediği Tarih Buluşmaları Nâzım Hikmet Kültürevi’nde yapıldı. Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçağ Tarihi ABD Başkanı ve Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, Balaban Salon’daki etkinlikte “Suların ayırdığı şehir Bursa’da sanayileşme ve çevre kirliliği” üzerine konuştu.

Evliya Çelebi'nin "sudan ibaret" olarak nitelendirdiği Bursa'nın, Cilimboz Deresi, Gökdere, Namazgah Deresi ve Karınca Deresi ile şekillendiğini belirten Yaşayanlar, kentin 19. yüzyıl sonlarına doğru, zengin su kaynaklarına rağmen temiz su temininde ciddi sıkıntılar yaşadığını vurguladı.

Bu dönemde mekanizasyonun başlamasıyla buharlı makinelerle kozadan ipek çekme işleminin başladığını söyleyen Yaşayanlar, Bursa’da filaturler kurulmaya başladığını kaydetti. Bu süreçte fırınlanmış kozaların kazanlara atıldığını belirten Yaşayanlar, “O dönem işçilerinin çektiği kozalardan arta kalan posalar çevre kirliliğini oluşturacak ilk unsurlardan biri olarak biliniyor. Kadınlar elleri ile bu işi yaparken sürekli soğuk suya ardından sıcak suya soktukları için de elleri deri atıyormuş. Dolayısıyla dereye yakın olmak gerekiyor. Aynı zamanda kaynattıkları sudaki böcekleri atabilecekleri yer, dere olduğu için derelerin yakınlarına konumlanmışlar” dedi.

Avrupa’da salgın ipekböceği hastalığı nedeniyle Avrupalı sermayedarların da Bursa’ya geldiğini anlatan Yaşayanlar, onların da filaturler kurarak, ipek çekimine başladıklarını aktardı. Üretimin hızla artmasıyla derelerden su çekilme miktarının yükseldiğini söyleyen Yaşayanlar, “1860-1870’lerde Bursa’ya gelen seyyahlar Gökdere, Cilimboz ve Namazgah Deresi kıyısında kokudan durulmadığından söz ediyorlar. Atık böcek ölüleri leş kokuyor. Bu kirlilik aynı zamanda dere kenarında olan mahallelerin içme suyunun teminini de zora düşürmüş” diye konuştu.

Sular şehri Bursa’nın 160 tane farklı su kaynağından bahsedildiğini anlatan Yaşayanlar, bunların en büyüğünün de Pınarbaşı olduğunu söyledi. Bu suların künkler vasıtasıyla çeşmelere dağıtıldığını belirten Yaşayanlar, “Halkın birinci su temin kaynağı çeşmeler. İkincisi Bursa’nın Hisar Bölgesi’nde sivil bir su dağıtım sistemi var. Eğimden dolayı en yüksek evden başlamak üzere her evin bahçesinde bir su haznesi var. Üstü açık o su hazneleri basamak basamak bir evden diğerine aktarılacak şekilde akıyor. Ama artık o tarihlere geldiğinizde su bilinçsizce kullanıldığı için en alt mahalleye inene kadar kullanılamaz hale geldiğini görüyoruz. Özellikle Kuruçeşme Yahudi Mahallesi en fazla sıkıntı çeken yer. Üçüncü su kaynağı da bahsettiğim dereler” diye konuştu.

ORMANSIZLAŞMA MESELESİ
Bursa’da filaturlerin yol açtığı başka bir çevre sorununun ormansızlaştırma meselesinin olduğunu aktaran Yaşayanlar, “Özellikle derelerin kaynaklarının olduğu kısımda filatur fabrikalarında kullanılmak üzere ağaç kesimi oluyor. Bu ağaçların kesildiği yerde daha sonra tarım arazisi olarak kullanılmaya başlıyor. Bu da bir erozyona yol açıyor. Taş, çakıl dereler vasıtasıyla şehrin içine taşınıyor. Su akamaz hale geliyor ya da künkler doluyor. İnsanlar evine su alamaz hale geliyor” dedi.

O dönem halkın mikroorganizmaları çok bilmediğini belirten Yaşayanlar, halkın fiziksel kirliliğin dışında hijyenik bakteri, mikroorganizmalara bağlı kirlilik bilincinin 20. yüzyılda oluştuğunu kaydetti. Daha sonra su kaynaklarının sıhhileştirme işleminin başladığını aktaran Yaşayanlar, “Su kaynaklarından alınan sular, süzgeçlerden geçirilerek depolarda dinlendiriliyor ve ardından su şebekelerine dağıtılıyor. O dönemde sistemden su şebekesine üye olan haneler yararlanabiliyordu. 20. yy. başında Osmanlı’da bu tür sıhhi tesisatın olduğu kentler açısından bir elin parmaklarına ulaşabilir durumda değildi. Bursa’da hem kanalizasyon, hem sıhhi su tesisatı projesinin ilk girişimi 1903 yılında başlıyor. Söz konusu girişim başarısızlıkla neticeleniyor. 1905’te bir Fransız şirkete Bursa’ya sıhhi tesisat döşenmesi için imtiyaz veriliyor. Bu Fransız şirket de kendisine verilen imtiyazı başka bir İtalyan şirkete devrederek Bursa’ya ilk sıhhi su tesisatı döşenmesi projesini başlatıyorlar. Özellikle Gökdere ve Gökdere’den su alan bölgeler için bu geçerli. Gökdere’den su alan rezervuarlar süzgeçlerden suyu geçirdikten sonra buralardaki depolarda suyu muhafaza ediyorlar. Oradan da şebekeyi alan kişilere o sular dağıtılıyordu. Bu projenin tamamlanması 1909 senesini buluyor” dedi.

Yaşayanlar, konuşmasının ardından katılımcıların merak ettiği soruları yanıtladı. İlginin yüksek olduğu programın sonunda Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Emre Karagöz, verdiği bilgilerden dolayı Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar’a teşekkür etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Adana türbanlı escort Çukurova türbanlı escort Seyhan türbanlı escort Ankara türbanlı escort Mamak türbanlı escort Etimesgut türbanlı escort Polatlı türbanlı escort Pursaklar türbanlı escort Haymana türbanlı escort Çankaya türbanlı escort Keçiören türbanlı escort Sincan türbanlı escort Antalya türbanlı escort Kumluca türbanlı escort Konyaaltı türbanlı escort Manavgat türbanlı escort Muratpaşa türbanlı escort Kaş türbanlı escort Alanya türbanlı escort Kemer türbanlı escort Bursa türbanlı escort Eskişehir türbanlı escort Gaziantep türbanlı escort Şahinbey türbanlı escort Nizip türbanlı escort Şehitkamil türbanlı escort İstanbul türbanlı escort Merter türbanlı escort Nişantaşı türbanlı escort Şerifali türbanlı escort Maltepe türbanlı escort Sancaktepe türbanlı escort Eyüpsultan türbanlı escort Şişli türbanlı escort Kayaşehir türbanlı escort Büyükçekmece türbanlı escort Beşiktaş türbanlı escort Mecidiyeköy türbanlı escort Zeytinburnu türbanlı escort Sarıyer türbanlı escort Bayrampaşa türbanlı escort Fulya türbanlı escort Beyoğlu türbanlı escort Başakşehir türbanlı escort Tuzla türbanlı escort Beylikdüzü türbanlı escort Pendik türbanlı escort Bağcılar türbanlı escort Ümraniye türbanlı escort Üsküdar türbanlı escort Esenyurt türbanlı escort Küçükçekmece türbanlı escort Esenler türbanlı escort Güngören türbanlı escort Kurtköy türbanlı escort Bahçelievler türbanlı escort Sultanbeyli türbanlı escort Ataşehir türbanlı escort Kağıthane türbanlı escort Fatih türbanlı escort Çekmeköy türbanlı escort Çatalca türbanlı escort Bakırköy türbanlı escort Kadıköy türbanlı escort Avcılar türbanlı escort Beykoz türbanlı escort Kartal türbanlı escort İzmir türbanlı escort Balçova türbanlı escort Konak türbanlı escort Bayraklı türbanlı escort Buca türbanlı escort Çiğli türbanlı escort Gaziemir türbanlı escort Bergama türbanlı escort Karşıyaka türbanlı escort Urla türbanlı escort Bornova türbanlı escort Çeşme türbanlı escort Kayseri türbanlı escort Kocaeli türbanlı escort Gebze türbanlı escort İzmit türbanlı escort Malatya türbanlı escort Manisa türbanlı escort Mersin türbanlı escort Yenişehir türbanlı escort Mezitli türbanlı escort Erdemli türbanlı escort Silifke türbanlı escort Akdeniz türbanlı escort Anamur türbanlı escort Muğla türbanlı escort Bodrum türbanlı escort Milas türbanlı escort Dalaman türbanlı escort Marmaris türbanlı escort Fethiye türbanlı escort Datça türbanlı escort Samsun türbanlı escort Atakum türbanlı escort İlkadım türbanlı escort Adıyaman türbanlı escort Afyonkarahisar türbanlı escort Ağrı türbanlı escort Aksaray türbanlı escort Amasya türbanlı escort Ardahan türbanlı escort Artvin türbanlı escort Aydın türbanlı escort Balıkesir türbanlı escort Bartın türbanlı escort Batman türbanlı escort Bayburt türbanlı escort Bilecik türbanlı escort Bingöl türbanlı escort Bitlis türbanlı escort Bolu türbanlı escort Burdur türbanlı escort Çanakkale türbanlı escort Çankırı türbanlı escort Çorum türbanlı escort Denizli türbanlı escort Diyarbakır türbanlı escort Düzce türbanlı escort Edirne türbanlı escort Elazığ türbanlı escort Erzincan türbanlı escort Erzurum türbanlı escort Giresun türbanlı escort Gümüşhane türbanlı escort Hakkari türbanlı escort Hatay türbanlı escort Iğdır türbanlı escort Isparta türbanlı escort Kahramanmaraş türbanlı escort Karabük türbanlı escort Karaman türbanlı escort Kars türbanlı escort Kastamonu türbanlı escort Kırıkkale türbanlı escort Kırklareli türbanlı escort Kırşehir türbanlı escort Kilis türbanlı escort Konya türbanlı escort Kütahya türbanlı escort Mardin türbanlı escort Muş türbanlı escort Nevşehir türbanlı escort Niğde türbanlı escort Ordu türbanlı escort Osmaniye türbanlı escort Rize türbanlı escort Sakarya türbanlı escort Siirt türbanlı escort Sinop türbanlı escort Sivas türbanlı escort Şanlıurfa türbanlı escort Şırnak türbanlı escort Tekirdağ türbanlı escort Tokat türbanlı escort Trabzon türbanlı escort Tunceli türbanlı escort Uşak türbanlı escort Van türbanlı escort Yalova türbanlı escort Yozgat türbanlı escort Zonguldak türbanlı escort
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seckinhabertv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.